Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te 5113 Deprem ve Sosyal Konut Anahtar ve Tapu Teslim Töreni'nde konuştu.
Yapımı tamamlanan 5113 konutun anahtar ve tapu teslimi vesilesiyle bir arada olduklarını söyleyen Erdoğan, Evlatlarımıza müreffeh Türkiye bırakmayı arzu ediyorsak ayaklarımızı yere sağlam basmak zorundayız. Bu durum dış politika, savunma, ekonomi için geçerli değildir. Güçlü ve dayanıklı şehirler inşa etmek bunun ayrılmaz bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
Asrın felaketinin ardından milletimizin yanında en güçlü şekilde sarsılmaz bir kale gibi dimdik durduklarını belirten Erdoğan, geçen hafta Maraş'ta 155 bininci yuvanın anahtarlarını vatandaşlara teslim ettiklerini hatırlattı.
"Vatandaşlarımıza meydanlarda verdiğimiz tüm sözlerin arkasındayız"
"Burası öyle Özgür Özellerin laf yapıp icraat yapmadıkları iktidar değil" diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"5113 deprem ve sosyal konutumuzun anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ediyoruz. Allah'ın izniyle 2024 yılının sonuna kadar 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü teslim edeceğiz. Burada şunu ifade etmek isterim, biz dünyanın en büyük şantiyesine dönüşen deprem bölgesine sadece konut yapmıyoruz. Okul, sağlık merkezi, çarşı, pazar, yeşil alanıyla yepyeni yaşam alanları inşa ediyoruz. Bölgedeki şehirlerin tamamının altyapısını yeniliyoruz. Deprem bölgesinde ekonomiyi canlandırmaya, üretim, istihdam ve ticareti güçlendirmeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımıza meydanlarda verdiğimiz tüm sözlerin arkasındayız. 22 yıllık iktidarlarımızın hiçbir döneminde milleti hayal kırıklığına uğratmadık. Seçim kazanmak için bol keseden vaat dağıtıp göreve gelince hepsinin üzerine sünger çekenlerden olmadık. Ulaşımdan yeşil alanlara eğitimden kültürel faaliyetlere kadar pek çok alanda önemli adımlar attık.
"Para kuleleri dışında ortada bizim eserimiz diye gösterebilecekleri icraatleri yok"
Milletimize hizmet etmek için dev eserler üretiyor, karıncalar gibi çalışıyoruz. Muhalefetin içler acısı halini artık anlatmaya gerek dahi duymuyoruz. Ne vizyon var ne proje. Dervişin fikri neyse zikri de odur demişler. Kule denince aklımıza İstanbul Havalimanı'nın 90 metre uzunluğundaki kule geliyor. Kule denince aklımıza bölücü alçakların saldırılarından Mehmetçikleri korumak için inşa ettiğimiz kuleler geliyor. Kule deyince bakıyorsunuz Özel ve belediye başkanlarının aklına sadece para kuleleri geliyor. Para kuleleri dışında ortada bizim eserimiz diye gösterebilecekleri icraatleri yok.
Konser bahanesiyle yapılan soygunu anlatmak yerine çıkmış paradan kule geliyor. Bunların aklı fikri ceplerini doldurmak, milletin paralarını har vurup harman savurmak. Otobüs seferlerini bile doğru düzgün işletemiyorlar. İzmir körfezi kaderine terk edildi. Bir başkası 6 sene önce işleyen trafiği kör düğüm haline getirdiler. İş sosyal güvenlik kurumuna gelince kırk dereden su getiriyorlar. Nereden tutsanız elinizde kalan beceriksiz zihniyetle karşı karşıyayız. Allah bunların yönettiği belediyelerde yaşayan vatandaşlara sabır versin."