Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı kapanışında önemli açıklamalarda bulundu.
"6 ŞUBAT BİR MİLAT OLACAK"
Tarihimizin en ağır can kayıplarından ve yıkımlarından biri olan 6 Şubat depremlerini inşallah afetler konusunda yeni bir miladın başlangıcı haline getireceğiz.
"TOKİ PROJELERİYLE ALAY EDENLER..."
Sadece ortak akılla değil onunla birlikte ortak vicdan, ortak ahlak, ortak vizyon birliğiyle Türkiye'yi afetlere karşı en hazırlıklı, afetler sonrasında en hızlı ve etkili tepki veren ülkesi haline getirmekte kararlıyız. Bina stokumuzu yenilemek başta olmak üzere, sıkıntılarımız elbette oldu. Hatta depremden alnının akıyla çıkan TOKİ projelerimizle alay edenler olduğunu da biliyoruz. Kahramanmaraş depremleri hayatımızdaki pek çok şey gibi bu algıları da yerle bir etti.
"AFET YÖNETİMİ POLİTİKALARI KURULU OLUŞTURULACAK"
Türkiye'nin özellikle afet meselesini tek tek başlıklar yerine bir bütün olarak görme, değerlendirme, tedbirini alma ve sonuçlarıyla mücadele etme seviyesine ulaşmıştır. Aynı anda pek çok riskle birlikte mücadele etmek mecburiyetinde olan ülkeyiz. Bu toplantıda yaklaşık 110 gerek siyasetçi, gerek bilim adamları bir arada olduk. Ve bütün yapılan açıklamalar hepsi kayda alındı. Bu kayıtlar üzerinde çalışmamızı yapacağız. Bu çerçevede ilk yapacağımız işlerden biri Cumhurbaşkanlığı bünyesinde halihazırda 9 tane olan politika kurullarına 10. olarak Afet Yönetimi Politikaları Kurulu'nu eklemek olacaktır. Böylece tüm çalışmaların Cumhurbaşkanlığı bünyesinde yakından takibini yapma ve gerektiğinde müdahil olma imkanını bulacağız.
81 İLDE ADIM ATACAĞIZ
Çok çile çektik. Maalesef zaman zaman önümüze çıkan vatandaşlarımıza 'ne olur bize yardımcı olun, kiranıza varıncaya kadar her şeyinizi vereceğiz, ama bir an önce şu sağlam olmayan binaları boşaltın ki, biz buralarda zemin etütlerine varıncaya kadar tek tek yapalım' dedik. İnşallah artık yeni ve farklı döneme giriyoruz. 11 vilayette başımıza gelen deprem felaketinden sonra, 81 vilayette inşallah atacağımız planlama ve yeni projelendirmeyle birlikte şehirler ve köy evleri hepsi ele alınmak suretiyle adım atalım.
ZEMİN + 3 KAT
Burada köy evleri ayrı bir planlama, projelendirme aynı şekilde şehir merkezleri zemin artı 3 benim arzum, isteğim. Bunu zaten bakanıma ve tüm arkadaşlarımıza da söylüyorum. Bu şekilde yaparak ve hafif malzeme ile bunları yapmak, herhangi bir tehdit altında kalmamamız gerekiyor. Bunu da tabii siz değerli hocalarımız ve inşallah yeni oluşturan kurulla bunları belirleyeceğiz.
"BİNLERCE ARAMA-KURTARMACI YETİŞTİRDİK"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, toplantıya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:
"Türkiye'de Jandarma Arama-Kurtarma diye bir şey yoktu, Türkiye'de Polis Arama-Kurtarma timi yoktu. Binlerce arama-kurtarmacı yetiştirdik. Onlarca STK'yı akredite ettik."
YIKILAN BİNALARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ 1999 ÖNCESİ
Bakan Soylu'nun ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum söz aldı.
Bakan Kurum'un konuşmasından öne çıkanlar ise şöyle:
"Yıkılan binaların yüzde 96,69'u 1999 öncesi yapılar olduğunu tespit ettik. Devletimiz ilk andan itibaren sahadaydı. 524 bin vatandaş bölgeden tahliye edildi. Deprem bölgesinde yapılacak olan yeni konutlar zemir artı 3-4 katı değişmeyecek. Bundan sonraki çalışmalarımızı bilimin ve kültürün ışığında yapıyoruz. Vatandaşlarımızı sağlam ve güvenli yuvalarına kavuşturma heyecanıyla çalışıyoruz.
"405 BİN AFET KONUTU İNŞA EDİLECEK"
Toplamda 405 bin afet konutu inşa edilecek. 21 bin konut için sözleşme yapıldı. Bunları yaparken de şehrin en kıymetli yerlerinde tasarlıyoruz. Adıyaman Örenli'de çok uygun bir zeminde İslahiye ve Nurdağı'nda İskenderun'da sağlam yerleşim alanlarını belirleyip, kentsel tasarımlarımızı yürütüyoruz.