Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri, Anayasa Mahkemesi'nin toplanma haklarına yönelik aldığı karara ve Beyoğlu Kaymakamlığı'nın yasaklarına yönelik basın açıklaması yaptı.
"KAYMAKAMLIK KARARIYLA YASAKLARLA KARŞILAŞTIK"
Cumartesi Anneleri'nin 700. hafta buluşmasında karşılaştığı polis şiddetine değinen İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri şöyle konuştu:
Bugün Cumartesi Anneleri'nin kayıp yakınlarının 28 yıldır sürdürdükleri kayıplarını arama mücadelesine, 25 Ağustos 2018’den beri getirilen yasakla ilgili basın açıklaması gerçekleştireceğiz. 25 Ağustos 2018’de, yani 700. hafta buluşmasında büyük bir polis saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bir kaymakamlık kararı ile yasakla karşılaştık. Sadece 700. hafta ile sınırlı kalmadı bu yasak, devam eden haftalarda da söz konusu oldu. Buluşmalar polis şiddeti ile engellendi.
"POLİS ŞİDDETİNE KARŞI ŞİKAYETLERDE BULUNDUK"
En son İstanbul Çağlayan Adliyesi önündeki açıklamamıza da polis müdahale etti. Bu süreç içerisinde defalarca gerek yasak kararlarının kaldırılmasıyla ilgili gerek polis şiddetine karşı savcılara şikayetlerde bulunduk. Gözaltında kaybettiğimiz insanlarımızın akıbetlerinin açıklanması, faillerin yargı önüne çıkması amacıyla başlattığımız Galatasaray Meydanı’ndaki buluşmalarımız engellendi."
"MEYDANI ESİR ALDILAR"
Ortak basın açıklamasını okuyan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun, İnsan Hakları Derneği'nin yarından itibaren idarenin yasaklarına yönelik ilgili makamlar hakkında girişimlerde bulunulacağını belirterek şunları söyledi:
Dört yılı aşan bir süredir Galatasaray Meydanı tomalar, polisler ve çelik bariyerlerle kuşatıldı. Cumhurbaşkanlığı rejimi hukuk talebimize, meydanı esir alarak cevap verdi. Maruz kaldığımız hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasını talep ettik. Maside Ocak'ın başvurusu üzerine verilen Anayasa Mahkemesi kararıyla, toplantı ve gösteri yürüyüşümüzün ihlal edildiğine karar verildi.
"ABLUKAYI KALDIRIN"
Anayasa Mahkemesi'nin anayasaya aykırılık konusunda verdiği karardan sonra idarenin eylemler, anayasayı kasten ihlal etmek anlamını taşımaktadır. Yarından itibaren İnsan Hakları Derneği olarak ilgili makamların Anayasa Mahkemesi kararına kayıtsız şartsız uyma yükümlülüklerini yerine getirmeleri amacıyla girişimlerde bulunacağız. Bugün sesleniyoruz, keyfi yasağınıza son verin, ablukayı kaldırın."
"GALATASARAY, KAYIP YAKINLARININDIR"
Gözaltında kayıplarının simge ismi Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak da devletin yaratmaya çalıştığı kaosun içinde yer almayı istemediklerini belirtti. Alınan yasakların Anayasa Mahkemesi kararını ihlal ettiğini belirten Ocak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yönetenlerin suç işlediğini yargı makamlarına söyledik. Bu suçu işlemeye devam ettiler. Anayasa Mahkemesi bu suçun işlendiğine hükmetti. Anayasa Mahkemesi kararına rağmen suç işliyorlar. Bu karar sadece bir ihlal kararı değil, söylediğimiz her şeyin tescilidir. Galatasaray, vicdanlarda biz kayıp yakınlarınındır. 700. haftamızdan bu yana, bizim meşruluğumuzu tartışanlar, elinde kalem vicdanında silah taşıyanlar, bizimle ilgili çok şey söylediler. Anayasa Mahkemesi onlara da bir cevap vermiş oldu. Biz bugüne kadar devletin kolluk güçlerinin yaratmaya çalıştığı kaos ortamında hiçbir zaman yer almayı tercih etmedik."