MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'de DEM Partililerle el sıkışmasının ardından başlayan süreç, dün yaptığı teröristbaşı Abdullah Öcalan çıkışıyla başka bir boyut kazandı. MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada "Terörist başına çağrımın içyüzünü anlayamayanlar, saptırmaya çalışanlar çok. Terörist başı işin içinde olmazsa bir şey çıkmaz diyenlere de seslenityorum. Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." dedi.
Gözler Demirtaş'a çevrildi
MHP lideri Bahçeli'nin bu çıkışı bir anda Türkiye gündeminde adeta 'bomba' etkisi yarattı. Söz konusu 'Öcalan' çağrısı sonrası gözler bir yandan da cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a çevrildi.
Gazeteci Fatih Portakal'ın Demirtaş'la ilgili sözleri ise dikkat çekti. Sözcü TV'deki yayında Portakal, şu ifadeleri kullandı:
Amaç Demirtaş'ın karşısına Öcalan'ı çıkarmak
Devlet Bahçeli Selahattin Demirtaş'ı da kastetmiyor, Kandil'deki PKK'nın da ismini anmıyor. Peki Demirtaş gibi bir siyasetçiyi neden yok sayıyor? Sadece neden DEM'i kullanıyor? Çünkü, siyaseten Demirtaş'ı silebilmek veya Abdullah Öcalan'a Meclis'te konuşma hakkı vererek, amaç Demirtaş'ın karşısına Öcalan'ı çıkarmak.
Demirtaş direnemez
Demirtaş direnemez ki o zaman. Bir de elinde silah olan bir PKK var. Yani Demirtaş 'Ben bayrak açıyorum. Ben Kürt siyasetinin öncüsüyüm, önderiyim' dese bile mümkün değil. Çünkü örgütün elinde silah var.
Bu gerçekten Devlet beyin düşüncesi mi yoksa devlet aklı, gertirmiş ve söyletmiş olabilir mi bunu?