Çin Dışişleri Bakanı Çin Gang, Pekin yönetiminin Tayvan üzerindeki hak iddiasını yineleyip buna karşı çıkanları tehdit ederek, "Tayvan'da ateşle oynayanlar eninde sonunda kendilerini yakacak" dedi.
Ülkenin finans ve ticaret merkezi Şanghay'da cuma günü yaptığı konuşmada Çin, şu ifadeleri kullandı:
"Çin'i son zamanlarda statükoya zarar vermekle ve Tayvan Boğazı'ndaki barışla istikrarı bozmakla suçlayan anlamsız söylemler var. Bu mantık saçma ve tehlikeli. Statükoyu bozmaya çalışan Çin anakarası değil, Tayvan'daki bağımsızlık yanlısı ayrılıkçı güçler ve diğer bir avuç ülkedir. Tayvan'da ateşle oynayanlar eninde sonunda kendilerini yakacak"
Independent Türkçe'nin derlediği habere göre, "Çıkarlarımızın temelinde Tayvan meselesi var" diyen bakan, konuşmasında doğrudan bir ülkeyi hedef göstermezken, açıklama Tayvan lideri Tsai Ing-wen'in ABD ziyareti nedeniyle Washington - Pekin hattında gerginliğin tırmanmasının ardından geldi.
Tsai, Guatemala ve Belize'ye gittiği program kapsamında ABD'ye gayri resmi ziyaretlerde de bulunmuştu. Tayvan lideri 30 Mart'ta düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü'nün toplantısına katılmış, 5 Nisan'da da ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ve partiler arası Kongre heyetiyle görüşmüştü.
Bunun üzerine Pekin, 8 Nisan'da ada etrafında üç gün süren yoğun bir askeri tatbikat başlatmıştı. ABD Donanması ise güdümlü füzelere sahip muhrip USS Milius'u Güney Çin Denizi ve Tayvan Boğazı'na göndermişti.
Öte yandan ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından Bloomberg, pazartesi günü yayımladığı haberde, Washington'ın olası bir Çin işgaline karşı koyabilmesi için Tayvan'a 400 Harpoon gemisavar füze sistemi satacağını bildirmişti.
1,7 milyar dolarlık anlaşma kapsamında silahların sevkiyatının Mart 2029'da tamamlanmasının öngörüldüğü de ifade edilmişti.
ÇİN - TAYVAN GERGİNLİĞİ
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.