CHP’li Taşcıer, açıklamasında, depremin ilk gününden bu yana refakatsiz çocukların akıbeti ve kayıp çocukların konuşulduğunu söyledi. Bu konuda eski depremlerden kalan korku ve kaygı bulunduğunu kaydeden Taşcıer, soru işaretlerinin giderek büyüdüğüne işaret etti ve Sakarya’da İsmailağa cemaatiyle ilişkili bir kursa depremzede çocukların yerleştirildiği iddiasını anımsattı.
Taşcıer, “Bakanlık inceleme yaptığını açıkladı ve olayı yalanladı. Halbuki il müftüsünün doğrulayan ifadeleri var. Çocukların annelerinin başka yerde kaldığını, çocuklar 12 yaşından büyük oldukları için anneleriyle kalamadıklarını söylüyor. Depremzede çocukların il müftüsü tarafından yönlendirildiği görülüyor. Merak ediyorum, bakanlık depremzede çocukların akıbetiyle ilgili gelişmeler basında yer almadan haber alamayacak mı? Bu çocuklar neden annelerinin yanında kalamıyor? Anneleri sığınma evlerinde mi? Öyle olsa bile depremzede aileleri ayırmadan, onları bir takım yapıların eline bırakmadan bir yöntem bulunamıyor mu?” sorularını yöneltti.
(Gamze Taşcıer)‘YAPILARI DESTEKLİYOR’
Çocuklara devlet güvencesi ve desteğinin hissettirilmesi gerektiğini vurgulayan Taşcıer, “‘Ebeveyni yanında, ben bir şey yapamam’ demek işin kolayına kaçmaktır. Hatta bir takım yapıların eline bırakmaktır. Tabi amaç bu da olabilir. Zaten bu yapıların hedefinde de her daim yoksul insanlar oluyor. Sizin yapmadığınız göreviniz bu yapıları destekliyor, büyütüyor. Bunların güçlenmesinin de ülkemize neye mal olduğunu yakın süreçte yaşayarak gördük” dedi.
‘NEDEN OKULDA DEĞİLLER?’
Taşcıer, TBMM’ye verdiği önergede ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a şu soruları yöneltti:
“Bu çocuklar neden bir vakıf tarafından işletilen yatılı kursta kalıyor? Çocukların anneleri nerede? Bakanlığınızın açıklamasında ‘Kuran kursunun resmi kayıtlarında mevcut öğrenci sayısının 45 olduğu, kursta hazır 36 çocuğumuzun bulunduğu, kursta hazır bulunan çocuklarımızın Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları ile resmi kayıtların eşleştiği, Kuran kursunda bulunmayan 9 çocuğumuzun ise örgün eğitim kapsamında okullarında oldukları ekiplerimizce tespit edilmiştir’ denildi. 36 çocuk neden örgün eğitim kapsamında okullarında değil?”