CHP, “limanların işletme haklarının 49 yıla uzatılması” ve “sendikalı kamu görevlilerine verilen toplu sözleşme ikramiyesinde sendikalara yüzde 2 üye şartı getirilmesi”ni düzenleyen teklifin ilgili maddelerinin iptali için bugün AYM’ye başvurdu.
Başvurunun ardından; CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, konuya ilişkin açıklamalar yaptı.
"ANAYASA’YI ÇİĞNEMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPARLAR"
Altay, şunları söyledi:
“TBMM’de yasalaşan bir torba kanunda hem sendikalarla ilgili hem limanlarla ilgili kabul edilemez hükümler emirle komutla maalesef Meclis’te yasalaştı. Hepiniz bilirsiniz ki TBMM üyeleri seçildikten sonra bir yemin ederek göreve başlarlar. O yeminde şöyle bir hüküm de vardır: ‘Anayasa’ya sadakatten ayrılmayacağıma namusum ve şerefim üzerine ant içerim’ der milletvekilleri. Ama ondan sonra Anayasa’yı çiğnemek için namus ve şeref üzerine yemin edilen Anayasa’yı çiğnemek için her şeyi yaparlar. Bizim bugün yaptığımız başvuru, daha önce Anayasa Mahkemesi’nce Anayasa’nın 10-13 ve 48. maddelerine aykırı bulunmuş, Yüksek Mahkeme’ce iptal edilmiş.
"VATANIN ÇAKIL TAŞI İÇİN MAHKEMEDEYİZ"
Meclis bunu tekrar aldı gündemine. 6 Ocak 2022’de aldı bu limanlarla ilgili konuyu. 20 Temmuz 2022’de Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. Ne yaptılar? Anayasa’ya aykırılığı mahkeme kararıyla tayin ve tespit edilmiş bir yasal düzenlemeyi 22 Aralık 2022’de tekrar Meclis’te yasalaştırdılar. Bununla ne yaptılar? Daha önceden özelleştirilen limanların süresi dolduğu halde ihalesiz, sorgusuz, sualsiz bazılarında 19 yıl bazılarında 13 yıl, bazılarında 9 yıl limanları verdikleri yandaşlara tekrar peşkeş çektiler. Bu açıkça devletin imkanlarının bir gruba peşkeş çekilmesidir. Onun için mahkemedeyiz. Vatanın çakıl taşı için mahkemedeyiz. Emek örgütlerinin hakkı için mahkemedeyiz. Yandaş sendikayı güçlendiren, memurun özgür iradesine vesayet getiren bir kanun maddesi de Anayasa Mahkemesi’ne iptal gerekçesiyle başvurmak üzere getirdik.
"BEŞLİ ÇETEYE PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞTİR"
Şimdi Antalya, Alanya, Hopa, Galataport, Kuşadası, Çeşme, Mersin, İskenderun, Sinop, Ordu, Tekirdağ, Rize, Marmaris, Dikili, Derince, Trabzon ve Taşucu limanları yandaşa, beşli çeteye peşkeş çekilmiştir. Bu para, milletin kör kuruşudur. Bunun hesabını takip etmek, bizim bu topluma karşı en temel görevimizdir. Emek örgütlerini, memurun özgür iradesine vesayet koyarak bir sendikaya alan açıp diğer sendikaların alanını kapatmak ise emeğe yapılan, memura yapılan, memurun özgür iradesine yapılan açık bir saygısızlıktır. Anayasa’yı ayaklar altına almaktır; aldırtmayacağız.”
"RÜŞVET SENDİKACILIĞI"Altay’ın konuşmasının ardından Ağbaba, şu açıklamayı yaptı:
Burada açık iki darbe var. Birincisi, maalesef hukuka karşı yapılan bir darbe. Çünkü, bu yüzde ikilik baraj meselesi… Geçtiğimiz yıl Danıştay 12. Dairesi tarafından yüzde bir baraj şartı getirilmişti. İptal edilmişti. Maalesef iktidar, Danıştay’ın Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı bularak iptal etmiş olduğu yüzde bir barajı yüzde ikiye yükselterek tam bir Meclis iradesine, hukuka darbe yapılmıştır.İkinci darbe, sendikalara karşısıdır. Yaklaşık 200 sendikanın toplam 400 bin üyesini ilgilendiren bir durumla karşı karşıyayız. 2010 referandumunda her isteyen istediği sendikaya üye olacak demelerinden şimdi bizim istediğimiz sendikaya üye olacaklar deme noktasına gelmişlerdir. Açık bir sendikalara darbedir. Maalesef farklı dezavantajlı grupları içerisinde barındıran, farklı sendikacılık yapmaya çalışan bu grupların sendikacılık yapmalarına izin verilmemektedir. Buna da biz rüşvet sendikacılığı diyoruz. İktidar, kendi yandaş sendikalarını güçlendirebilmek için, bu yasayı çıkarmaktadır. Açıkça memuru parayla terbiye etmeye çalışıyorlar.