Özel, partisinin tüzük değişikliği gündemiyle ATO Congresium'da toplanan 20. Olağanüstü Kurultayı'nda konuştu.
CHP kurultaylarının liderlerden talimat alan değil, liderlere, kadrolara talimat veren bir yapısı olduğunu belirten Özel, "Geçen yıl 4-5 Kasım kurultayımız, bizlere önce yerel ardından genel seçimlerde partimizi iktidar yapma görevini vermiştir. Kurultayımızın ardından yaş ortalaması 43 olan, gençlerle tecrübeyi bir araya getirdiğimiz Parti Meclisimizle çalışmaya başladık. Yaş ortalaması 46 olan bir Merkez Yönetim Kurulu oluşturduk. Tüm bakanlıklara denk, onları takip edecek, politika üretecek, kadın-erkek eşit temsile dayalı bir gölge kabine oluşturduk." ifadelerini kullandı.
"Bu ülkenin kurucu kadrolarının zihinlerinde bu yoktu"
Özel, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin 17 bakan ve 1 cumhurbaşkanı yardımcısı ile 18 kişiden oluştuğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Biz de her birisine karşı görevlendirmelerimizi yaptık. Aramızda bir fark var, Sayın Erdoğan'ın 18 kişilik kabinesinde bir tek kadın vardır ve aileden sorumludur. O kıymetli Bakan'ımıza da 'Sen aileden sorumlusun, aileyle ilgileneceksin' demekte. AK Parti'deki, Türkiye'deki tüm kadın siyasetçilere, az da oylarını almadığı çok sayıda kadına şunu demektedir: 'Sizin yeriniz ailedir, evdir, çocuk büyütmek, engelliye bakmaktır. Siz dış politikadan anlamazsınız. İçişleri sizin işiniz değildir. Kültür sanata biz bakacağız, ekonomiyi biz yöneteceğiz. Bu ülkede yerel yönetimlerle ilgili bir karar alınacaksa onu da biz alacağız. Bir hak ihlali iddia ediliyorsa ona da biz yanıt vereceğiz. Adliyeyi de mülkiyeyi de biz yöneteceğiz.' Bu ülkenin kurucu kadrolarının zihinlerinde bu yoktu."
Hem toplum hem de siyaset yaşamında kadının önünün açılmasının, ülkenin kurucu kadrolarında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en ilerici bakış açısında bulunduğunu dile getiren Özel, "Bunun bilinciyle CHP, bugünkü gölge kabinesinde olduğu gibi yarın kurulacak Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetecek kabinesinde de eşit temsile, kadın-erkek eşitliğine yer verecektir, bundan kimsenin şüphesi olmasın." dedi.
Özel, aktif dış politika yürütmeye söz verdiklerini ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden başlayarak; Bosna Hersek, Romanya, Fransa, Almanya, İspanya başta olmak üzere yurt dışı seyahatlerde partilerinin uluslararası ilişkilerini güçlendirmeye gayret sarf ettiklerini bildirdi.
Sosyalist Enternasyonal'in başkan yardımcılığı görevine seçildiğini anımsatan Özel, "Türkiye'de ana muhalefet partisiyiz ama yurt dışına çıktığımızda Türkiye'nin partisiyiz." söylemini her fırsatta ifade ettiklerini, tüm yurt dışı temaslarında Türkiye'nin menfaatlerini savunduklarını belirtti.
"Her mikrofonda Filistin'in haklı davasını savundum"
Özgür Özel, Gazze'deki zulmü de gündeme getirdiklerini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"120 siyasi akrabamızı, ki bunların 24'ü ülkelerinde iktidarda, onlara İsrail zulmüne karşı Filistin'in yanında durmalarını, Filistin'i tanımalarını yazdığım mektupla bildirdim. Ayrıca, gerek Alman Sosyal Demokratların kongresinde gerek Avrupa Sosyalist Partisinin başkanlar divanı toplantılarında gerekse yurt dışında, önümde bulduğum her kürsüde, elime aldığım her mikrofonda Filistin'in haklı davasını savundum. Filistin'in haklı davasını savunmak, Yaser Arafat'la Bülent Ecevit'in kurduğu ilişkiyi, CHP'nin 1970'lerden beri gelen tutarlı, kararlı, dirayetli tutumunu sahiplenmektir. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin davasını sahiplenmektir."
İşçi temsilcileriyle, sendikalarla ve işveren temsilcileriyle temas ettiklerini aktaran Özel, nerede bir sivil toplum örgütü sesini yükseltiyorsa, o sesi ilk kendilerinin duyduğunu ve onların yanlarında durmaya devam edeceklerini vurguladı.
Özel, partilerinin yerel seçimlerdeki başarısızlığı üzerinden kendilerine kariyer hesabı yapmaya heves edenler olduğunu öne sürerek, "Karşımızdaki iktidarın gayeleriyle paralel olan bu çabalara, 'Biz bunların hiçbirini bu örgütte görmedik ki, bir damla alın terlerini bu partiye damlatmamışlar ki, her zaman karşımızda olmuş, alay etmişler, şimdi kalkıp CHP'li oluvermişler' diyerek, o klavye şövalyelerini, o Twitter kahramanlarını ve partimizi paçasından aşağı çekmeye çalışanları o çukurda bıraktık, yolumuza baktık." diye konuştu.
"Asla ve asla onların suni gündeminin peşine takılmadık"
İktidarın, CHP ile tartışma, kavga etme, gerilme ve kutuplaşma siyasetini bir taktik ve strateji olarak sürdürdüğünü ve artırarak devam ettirmek istediğini gördüklerini belirten Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunlara karşı kulak asmadık. Dedik ki, 'Sizinle kavga etmeyeceğiz. Bir kavga edeceksek, emekli, emekçi, çiftçiler, esnaflar, öğrenciler, gençler, yoksullar için edeceğiz. Ama sizin suni gündeminizin peşine takılmayacak, bu seçimi yerel seçim olmaktan çıkarmayacak, birbirinden kıymetli belediye başkan adaylarımızın kendilerini ifade etmelerini, daha önce yaptıkları muhteşem işlerin gölgelenmesine izin vermeyecek, yerelde bir kutuplaşma yaratarak, belediye başkan adaylarımızın sizinkilerle kantara çıkmasından duyduğunuz endişeyi görmezden gelmeyeceğiz.' dedik. Böyle yaptık ve asla ve asla onların suni gündeminin peşine takılmadık."
Özel, eski dostlarının da benzer yaklaşımları olduğunu dile getirerek, "Öyle şeyler duyduk ki, orada verilecek cevap, Türkiye İttifakı'nın temellerini bombalamaya yönelikti. Görmedik, duymadık, çok sıkıştığımızda cevap verdik, 'Canınız sağ olsun' dedik. İttifakı reddeden parti olmadık, ittifak arayışlarıyla ilgili üzerimize ne düşüyorsa yaptık. Sırf ittifak yapmak için olmayacak tavizler vermedik, olmayacak tekliflere 'evet' demedik. Bu örgütün, milletin veya herhangi bir belediye başkanımızın hakkını kimseye yedirmedik. İttifakın partilerle değil, milletin kendisiyle yapılması gerektiğini gördük." diye konuştu.
İttifakın partilerle yapılamayacağını, bu zorlamanın sonuç almayacağını, alsa da sonunda bir felaket yaratma noktasına savrulacağını gördüklerini de belirten Özel, "Renklerini ay yıldızlı al bayrağımızdan alan Türkiye İttifakı'nı hep birlikte meydan meydan büyüttük." dedi.
Yerel seçimlerde aday belirleme sürecinde, kadınların, gençlerin ve bilimin gücüne inandıklarını ifade eden Özel, hiçbir ön seçim talebini geri çevirmediklerini, 199 noktada ön seçim yaptıklarını kaydetti.