Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, savcıya ifade veren Karaaslan, ailece CHP mensubu olduklarını uzun yıllardır da partinin İzmir delegesi olduğunu belirtti.
38. Olağan Kurultay'da Kemal Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini ve bunu da çevresindeki herkese söylediğini aktaran Karaaslan, kurultaydan yaklaşık 15-20 gün önce İzmir Büyükşehir Belediyesinde Genel Sekreter olarak görev yapan B.G'nin mesai arkadaşı Z.K. aracılığıyla kendisine haber gönderdiğini ve Ekrem İmamoğlu'nun görüşmek istediğini kaydetti.
Karaaslan, ifadesine şöyle devam etti:
"Ben haberi getiren arkadaşıma hitaben 'Benimle ne görüşecek, konu nedir?' diye sordum. Buna karşılık Z.K. bana 'CHP'nin kurultayı hakkında seninle görüşecek.' dedi. Bende kendisine bu konu hakkında görüşmek istemediğimi söyledim. Aradan bir hafta geçtikten sonra Z.K. tekrar bana gelerek aynı teklifini yeniledi. Bana, 'Ekrem İmamoğlu beni sıkıştırıyor.' dedi. Ben yine İmamoğlu ile görüşme teklifini kabul etmedim. Kurultay tarihinden yaklaşık 10 gün kadar önce kurultay işlerini takip etmek için Ankara'ya geldim. Ulus semtindeki bir otele yerleştim. Burayı biz delegelere parti genel merkezi tahsis etmişti. Bütün İzmir ekibi bu otelde kalıyorduk. Eski CHP Mardin il başkanı olan ancak parti genel merkezinden Mardin il teşkilatına gönderilen ödeneği kendi şahsi menfaatine kullandığı için CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından il başkanlığı görevinden alınan, ancak kurultayda mevcut kurultay delegesi olan M.K. kendisini eskiden beri tanıdığımdan dolayı benim kaldığım otelde görüşmek için defalarca beni cep telefonumdan aradı. Ben de kendisiyle görüşmeyi kabul ettim."
Karaaslan, M.K'nin kaldığı otele geldiğini baş başa görüştüklerini ve kendisinin Özgür Özel'e destek olması için istediği miktarda para vereceğini söylediğini öne sürdü.
Para teklifini kabul etmesi halinde Özel'in kaldığı otele götürüp görüşme gerçekleştirilmesinin teklif edildiğini ileri süren Karaaslan, "Teklifini ısrarla tekrarladı. Fakat ben kabul etmedim. Ben kendisine 'Eskiden Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekliyordun. Neden fikir değiştirdin?' diye sorduğumda, bana 'Bu işler siyaset işidir, menfaat işidir, ben de kendi menfaatime bakıyorum. Sen de böyle yapıp, kendi menfaatini gözet' dedi." ifadelerini kullandı.
Hatip Karaaslan, şunları kaydetti:
"Ben kendisine bu işlerin karşılığında 'Sen ne kadar para alacaksın?' diye sordum. O da bana '1 milyon lira alacağım, ayrıca 6 kurultay delegesi de bana bağlı, onların her biri için de ayrı ayrı 300 bin lira alacağım. Bundan daha fazla alan delegeler de var' dedi. M.K'yi Özgür Özel'e yönlendiren ve aracılık eden kişi de mevcut İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'dır. Ayrıca, İzmir'deki parti delegelerini Özel'i desteklemeleri için organize eden, ikna ettiği delegelere para ve menfaat sağlayan kişi de Cemil Tugay'dır. Ben bu konuyu M.K'nin bana anlatımından öğrendim."
Kurultay öncesi ve sonrasında delegeler arasında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın, Özel'i desteklemeleri için delegelere para dağıttığının konuşulduğunu anlatan Karaaslan, Şanlıurfa il teşkilatının tamamı Gaziantep, Mardin, Ağrı, Konya, Niğde, Muğla ve İzmir'in bir kısım delegelerinin para ve bazı menfaatler karşılığında fikir değiştirerek Özel'e destek olduklarını söyledi.
Karaaslan, İzmir delegelerinden Ö.T'nin halen CHP Genel Merkezi Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olarak görev yaptığını bu şahsın elinde çantalarla delegelere para dağıttığını duyduğunu ifade etti.
İstanbul'da iş insanı A.İ.A'nın CHP kurultayında Özel'in desteklenmesi için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu vasıtasıyla yüklü miktarda bu iş için para ayırıp dağıttıklarını duyduğunu sözlerine ekledi.
"Kurultayda iptal edilen oyların tamamı Kılıçdaroğlu'na ait"
Karaaslan, A.İ.A'nın Türkiye'deki belediyelerin büyük bir bölümünün temizlik, araç ve yakıt tedarik işlerini yürütüp belediye ihalelerini aldığını İstanbul Büyükşehir Belediyesinin işlerini de bu kişinin yürüttüğünü ve kurultayda dağıtılan paraların asıl kaynağının bu kişinin olduğunu ileri sürdü.
Kurultay sırasında salonda olduğunu ve salonda divan başkanı İmamoğlu'nun psikolojik üstünlüğü Özel lehine çevirdiğini savunan Karaaslan, şu beyanda bulundu:
"Her nasılsa iptal edilen oyların tamamının da Kılıçdaroğlu'na verilen oylar olduğunu usulsüzce belirledi. Gördüğüm kadarıyla Özgür Özel ve taraftarları baştan itibaren yeterli delegelerinin olmadığını, seçimi normal yolla kazanamayacaklarını anladıkları için başta İmamoğlu ve yukarda belirttiğim ve araştırma yapılınca bulunacak olan birçok kişi ile birlikte hareket ederek, bir kısım kurultay delegelerini para ve benzeri menfaat karşılığında saf değiştirmeye ikna etmek için çalışmışlardır ve sonunda da bu eylemlerinde başarılı olmuşlardır."
Kılıçdaroğlu'nun özel kalem müdürü Ş.K'yi, bir televizyon kanalı sahibinin menfaat karşılığında kendi taraflarına çektiğini iddia eden Karaaslan, bunun karşılığında Ş.K'nin Kılıçdaroğlu'na ait özel bilgileri Ekrem İmamoğlu'na bildirdiğini bu bilgileri ise parti içindeki konuşmalardan bildiğini söyledi.
Karaaslan, bahsi geçen kişilerin Ş.K'yi genel seçimlerden yaklaşık 1 ay önce Londra'ya götürerek ağırladıklarını ve tüm masraflarını karşılaşıladıklarını iddia etti.
Karaaslan, Ankara 42. Asliye Ceza Mahkemesine kurultayın iptali için dava açtığını da sözlerine ekledi.