Bursa Nilüfer Belediyesi, CHP'li Belediye Başkanı Şadi Özdemir seçildikten sonra ilk müdahaleyi Nilüfer Kent Tiyatrosu'na yaptı. Özdemir, ödüllü oyuncu oyuncu Murat Daltaban ve ekibini görevden alı. Murat Daltaban, "Bana yapılan haksızlıktan öte tiyatromuza ve sanata yapılan büyük bir haksızlık var" dedi.
CHP'yi eleştiren Oyuncu Dalbatan şu ifadeleri kullandı;
"Yönetmeliğe göre görev süresine ve Genel Sanat Yönetmeni değişimine tiyatronun yürütme kurulu karar vermesi gerekirken, Sayın Başkan 'Biz farklı kadrolarla çalışmayı istiyoruz' diyerek NKT'deki Genel Sanat Yönetmenliğime son verildi. Biz tiyatromuzu ulusal alanda çok güzel bir yere taşıdık.
"Tiyatromuzun işleyen sistemi durduruldu"
Ben ve ekibim bunun için büyük bir çaba verdik. Güzel oyunlar ve projeler yaparak, ülke çapında tanınır hale getirdiğimiz tiyatromuzun işleyen sistemini bozmaya çalışmak her şeyden önce tiyatromuza ve seyircilerimize büyük bir haksızlıktır. Görevime son verildiği için değil üzüntüm, burada kişisel durumu aşan bir şey var. Benim üzüntüm tiyatromuza layık görülen muamele. Tiyatroların geleceği siyasilerin iki dudağı arasında olamaz. Ama ne yazık ki Nilüfer Belediye Başkanı'nın kararıyla tiyatromuzun işleyen sistemi durduruldu.
"Tiyatro siyaset üstüdür"
Tiyatro siyaset üstüdür. Partiler üstü bir alandır. Ama ne yazık ki yerel yönetimlerde idareciler bu bakış açısıyla hareket etmiyor. Tiyatroda yine yönetmeliğe aykırı şekilde müdür atandı. Atandı diyorum çünkü yönetmeliğimizde tiyatro müdürünü sanatçılar ve müdürlük çalışanları oy kullanarak seçiyordu.
"Bize söylenen tek şey..."
Ekonomik bahanelerle tiyatroda yaşanan bu olayı açıklayamazsınız. Bize söylenen tek açıklama farklı kadrolarla çalışmak istedikleri oldu. Mevcut yönetmelikle bu kararın tiyatronun yürütme kurulunda netleşmesi gerekirdi. Şimdi de duyuyorum ki tiyatronun sanatçılarını dahil etmeden yeni yönetmelik hazırlanıyormuş. NKT'nin sanatsal yapısı ve geleceği için endişeliyim.
Bu kadar iyi bir noktaya getirdiğimiz tiyatromuz bu politikayla yokuş aşağı gidecek diye düşünüyorum. Ne biz ne de seyircimiz tiyatromuza yapılan bu müdahaleyi hak etmiyoruz. Benim mücadelem bu zihniyetle. Sonuna kadar da tiyatro sanatını, saygınlığını ve kurumsal yapısını korumak için mücadele edeceğiz. Bu arada uzun süren bir sessizliğin ardından, yönetimle yakın zamanda bir görüşme oldu ancak aynı noktadayız. Değişen bir şey yok."
Kaynak: Sabah/Günaydın
Tarsus'ta tiyatroculara sürgün şoku
CHP'li yeni başkan Ali Boltaç'ın seçimleri kazandıktan sonraki ilk işi 2019 yılında kurulan Tarsus Belediye Tiyatrosu'nu kapatmak oldu. Tasarruf önlemleri sebebiyle kapatılan ve son oyununu 27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde oynayan sanatçılar da adeta sürgüne gönderildi.
Genel Sanat Yönetmeni Murat Çapar, Veteriner Hizmetleri bünyesindeki köpek bakımevine personel olarak, bazı oyuncular Gelirler Müdürlüğü personeli olarak çay ocağına ya da nikah salonu personeli olarak Kadın Sığınma Evi'ne gönderildi.
Belediye girişinde karşılama personeli olarak görevlendirilen oyunculardan Hacer Öner de görevinden istifa ettiğini şu sözlerle duyurdu:
"4.5 yıl emek verdiğim oyunculuktan sonra bana büro memurusun deniyor. 8-5 çalışma sistemi tiyatroya özgü bir şey değildir. Buna daha fazla dayanamazdım."