Özel, Eskişehir Büyükşehir Belediyesine gerçekleştirdiği ziyarette yaptığı açıklamada, nerede şiddet varsa, ölüm varsa bundan üzüntü duyduklarını söyledi. İsrail'in Filistin'e yaptığı devlet terörünü kınadıklarını belirten Özel, şöyle devam etti:
"Hamas'ın ekim ayında başlattığı saldırılar hepimizi üzmüştü. 'Orada suçsuz insanlar öldü, biz buna karşılık veriyoruz' diye 40 bin kişi öldürdüler. Halen durmuyorlar. Tabii Netanyahu'yu Amerika'da alkışlayanlar bu katliamın ortaklarıdır. Netanyahu gibi çocuk katiline, kadın katiline, ambulans vurdurtan, hastane vurdurtan, ekmek kuyruğundaki insanlara ateş attırtan bir insanlık suçlusuna, bir soykırım suçlusuna alkış tutanlar bu şiddetin devamından sorumludur. Hamas liderinin öldürülmesi de bir şiddet olayıdır, bir cinayettir. Biz onu da tasvip etmiyoruz. Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın akan her damla kan, her damla gözyaşı yüreğimizi sızlatmaktadır. Kurucu liderimizin vasiyetini uygulayan bir partiyiz. Biz 'Yurtta barış, dünyada barış' diyoruz. Filistin'de de Ukrayna'da da barış istiyoruz. Nerede şiddet varsa barış istiyoruz. Nerede tırmanan bir gerilim varsa bunun diplomasi yoluyla çözülmesini istiyoruz, işin silahlara gelmemesini savunuyoruz."
"Erken seçime dünden razıyız, bugünden hazırız"
Özel, bir gazetecinin "CHP erken seçime hazır mı?" sorusuna, "Biz erken seçime dünden razıyız, bugünden hazırız." yanıtını verdi.
Erken seçim için bazı koşulların yerine gelmesi gerektiğini anlatan Özel, şu değerlendirmelerde bulundu:
"31 Mart seçiminden önce meydanlara çıktık dedik ki 'Ey AK Parti'liler, ey MHP'liler bu iktidara bir sarı kart gösterin. Burada iktidar değiştirmeyeceksiniz, iyi belediye başkanı seçeceksiniz. Ayşe Ünlüce'yi seçeceksiniz. Ahmet Başkan'ı, Kazım Başkan'ı seçeceksiniz.' Onlar da bize yüzde 38 verdi. Ben de dedim ki 'Bu seçim sonucunu bahane edip erken seçim istemeyeceğim.' Yani bu iktidarı değiştirmek istemeyenler, 'Aman erken seçim olur' diye korkup, yerelde oy vermemezlik yapmasınlar. Seçimin ertesi günü lafından dönecek bir siyasetçi değilim. Dedim ki 'Bu seçim sonucunu araçsallaştırarak benim bir talebim olmayacak. Zaten erken seçimin yolu ya Tayyip Bey isteyecek ya 360 milletvekili, o da bizde yok.' Ama dedim ki 'İnsanların geçim sorunu oluyor. Siz bu geçim sorununa çare bulmazsanız, insanlarda geçim olmazsa ülkede seçim olur. İnsanlar isterse o zaman ben onların talebinin arkasına geçerim.' O günden bugüne örneğin ocak ayında biz bunları konuşup oy istiyorduk değil mi insanlardan kampanyanın başında. Utanç verici bir emekli maaşı vardı; 10 bin lira... O maaş şu an 12 bin 500 oldu. Bütün uyarılarınıza rağmen... 17 bin 500 olması lazımdı. O maaş ocak ayında 25 kilo dana kıyma alıyordu, bugün 20 kilo alıyor. O utanç maaşı bile 5 kilo kıyma kaybetmiş. Şimdi nasıl geçinecek bu emekli?"
Bugünkü koşullarda Türkiye'de kim erken seçim istiyorsa onun arkasında olduğunu anlatan Özel, "Şu anda şu gücümüz yok. 127 milletvekilimiz var bizim, 360 lazım. AKP 'evet' demeden erken seçim olmuyor. Biz erken seçimden yanayız. Ben gün sayıyorum, sabırsızlanıyorum, duramıyorum iktidar olmak için ama iktidarın erken seçim yapma yetkisi elinde, kaçıyor. Bu talebi iktidara doğru yöneltmek lazım." ifadesini kullandı.
"Parti içi yargının önünü açtık"
Özgür Özel, "Yerel seçimlerden sonra Cumhuriyet Halk Partisinde disiplin süreci başladı. Eskişehir'de kamuoyunun yakından tanıdığı yine CHP'den aday adayı olan bazı isimler disipline verildi. Bu süreç ne zaman sonlanacak?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin en büyük, birbirini en çok seven ailesi... Bu ailenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bu aile seçime girerken birileri tutup da başka adaya çalışıyorsa bu disiplin suçudur. Biz, Eskişehir'deki barışı asla bozmamak için 'Disiplin işlemlerini siz yapmayın. Nerede kanıt varsa yollayın bakalım' dedik. Bütün Türkiye'den bunu istedik. 2 bin 300 dosya geldi. Bunların içinden gerçekten hukuken kanıt olabilecek... Suç vardır ama kanıtlayamıyorsundur. Hukuk devletinde yaşıyoruz. Biz Tayyip Bey gibi 'Ne olursa olsun atın' demiyoruz. Hukuken ispatlı olanları İl Disiplin Kurullarına yolladık. 'Bu arkadaşlarımızın suçları tüzüğümüzde hangi cezaya karşılık geliyorsa uyarı, kınama, 1 yıl çıkarma, tamamen ihraç o cezaları verebilirsiniz' dedik. Parti içi yargının önünü açtık. Onlar ne karar verirlerse başımızla beraber bütün kararlar yargı denetimine tabi. Eskiden partide olup önemli görevler yapmış ama son seçimde gitmiş partiye ihanet etmiş. Bu kadar kritik bir seçimde sen 'Eskişehir'i Ayşe Hanım kazanmasın da AK Parti kazansın' diye gayret ettiysen senin bu babaevinde yerin olmaz. Bunun kabul edilecekleri de yok ama ufak tefek kusurlar, ben bana küfredenleri hakaret edenleri affediyorum ama partiye ihanet edenleri affetmem."