Özel, işten çıkartılan Fernas Madencilik işçilerini Kurtuluş Parkı'nda ziyaret etti. İşçilerle bir süre sohbet eden Özel, Bağımsız Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır'dan madencilerin taleplerine ilişkin bilgi aldı.
Özgür Özel, daha sonra yaptığı açıklamada, Fernas'ta yer altında çalışan madencinin hak ettiği ücreti alamadığını söyledi. İşçilerin hafta sonu tatilini de kullanamadıklarını dile getiren Özel, fazla mesai ve tatil hakkı parası da ödenmeyen madencilerin fiilen 19-20 bin liraya çalıştırıldıklarını belirtti.
Madende Bağımsız Maden-İş üyesi işçilerin hak aradıkları için işlerinden olduklarını dile getiren Özel, "Ben Sayın Cumhurbaşkanı'na buradan çağrıda bulunuyorum. Makul bir heyeti Bakan ile birlikte kabul ederse, eğer programı bilmiyorum, yani bugünkü programı ne? Uygun değilse Bakan Bey dinler, kendisine bilgi verirse bu konuya bir çözüm gelsin. Çünkü Fernas'ın patronu Batman milletvekiliniz. 'Ben, Cumhurbaşkanı'na anlattım, hak verdi' diyor. Burada hak verilecek bir şey yok. Burada kul hakkı yiyorlar, buna hak veren kul hakkı yemeye hak verir." ifadesini kullandı.
Özel, madencilerin yanında olduklarını, destek vermeyi sürdüreceklerini söyledi.
Soruları yanıtladı
Kurtuluş Parkı'ndan ayrılırken basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özel, TBMM Genel Kurulunda, 28. Dönem 3. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla yapılan açılış toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ayakta karşılamalarına yönelik anket çalışmasına ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
"Bir çalışma yaptırdık. O çalışma yaptığımız tutuma ülke genelinde yüzde 74'lük bir destek olduğunu, AK Parti-MHP seçmeninde yüzde 90'ın üzerinde, İYİ Parti seçmeninde yüzde 80'in üzerinde, CHP seçmeninde de yüzde 62'lik bir destek olduğunu, yüzde 38'in 'onaylamıyorum' dediğini söylüyor. Ancak aynı ankette bu durumun gerekçesi ifade edildiğinde; çünkü çok kötü de servis edildi malum; bu sefer, bunu destekleyen CHP'lilerin oranı veya 'Özgür Özel'e katılıyorum' diyenlerin oranı 62'den 72, 73'e çıkıyor. Bu benim çok beklediğim bir sonuç. CHP seçmenini üzme peşinde değiliz. Ama çok daha kötü bir sonuç da olabilirdi. Yüzde 50'ye 50 olabilirdi. Çoğunluk rahatsız olabilirdi. Çünkü ayağa kalktığımız kişiyi 22 yıl boyunca ülkeye bunları yaşatan kişi olarak değerlendirdiğimizde ben de olsam niye kalkılıyor diye düşünürüm."
"Makamına hürmeten ayağa kalktık"
Ayağa kalkmaları konusunda CHP yöneticileri, grup başkanvekilleri ve ayağa kalkmayan milletvekilleriyle konuştuklarını dile getiren Özel, "Biz ayağa kalktığımızda, Sayın Erdoğan'ın şahsına ayağa kalkmak değil. Cumhurbaşkanlığı makamına ve onu seçen seçmenlere saygımızdan ayağa kalktık. Bu kadar net. Bu konuda en ufak bir pişmanlığım yok." dedi.
Özel, şunları söyledi:
"Görüyorum ki, partinin ilk anda yüzde 62'si 'doğru yaptın' diyor. Dinleyince yüzde 72'si diyor. Sokakta diğer seçmenlerle temas ettikçe daha çoğu diyor. Bu, şu anlama gelmez; biz Erdoğan'a ayağa kalktık, anayasa yapmak üzere ayağa kalkmadık. Koalisyon yapmak üzere ayağa kalkmadık. Uzlaşmak üzere ayağa kalkmadık. Erdoğan'la mücadele ediyoruz ve mücadelede ayaktayız zaten. Miting meydanlarında ayaktayız, işçilerin yanında ayaktayız. Biz Meclis'in açılışını yapmasına anayasal görevi gereği gelen ve son seçimlerde en çok oyu alarak cumhurbaşkanı seçilen kişinin seçmenlerine ve makamına hürmeten ayağa kalktık."
Bu tutumun toplumda "inanılmaz bir karşılığı" olduğunu vurgulayan Özel, konforlu bir siyaset yaparak yıllarca CHP Genel Başkanı olmayı tercih etmek yerine, zorluk çekerek vatandaşları rahatlatmak istediğini anlattı. Özel, "Kendim zorluk çekmek, seçimlerden sonra insanları rahat ettirmek istiyorum. Emekliler 1,5 asgari ücreti alsın istiyorum. Asgari ücrete yılda 4 güncelleme yapılsın istiyorum. Taban fiyat, maliyet artı makul kar olsun istiyorum. Esnaf kredileri dünyanın en düşük faizli kredileri olsun istiyorum. Bunun için şimdi güçlük çekmem gerekiyor." ifadesini kullandı.
Özgür Özel, böyle yapmadığı takdirde partiyi büyütemeyeceğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Biz normalleşme adımları attıkça çok ciddi bir farkla birinci parti olma özelliğini koruduk. Kendi içimize dönüp, belli tartışmalara yoğunlaşıp, normalleşme eleştirileri, CHP seçmeninde değil ama AK Parti, MHP, İYİ Parti seçmeninde, partiye irtifa kaybettiriyor. Partimin irtifa kaybetmesini istemem. Eylül ayı anketinde dün 9 anket ortalamasında 3 puan öndeyiz. Niye 6 puan önde olmayalım? Bizim yaptırdığımız ankette, daha önce 4,5 puan öndeyken, 3,5 puan, 3 puan öndeyiz. Niye 5,5 puan olmayalım. Biz bu iktidarı değiştirmek istiyoruz. İktidara yakın şirketlerin birinde 0,7 puan gerideyiz. Birinde çok küçük bir farkla öndeyiz. Biz kimsenin yaptığını, ettiğini unutmuyoruz. Ne Erdoğan'la anayasa yapmaya niyetimiz var ne Erdoğan'la uzlaşmaya. En sert muhalefeti yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
Meclis'te cumhurbaşkanı için ayağa kalktıklarını ama alkışlamadıklarını ifade eden Özel, "Ne kaybediyoruz? Kaybediyorsak ben kaybediyorum. Bedeli ben ödeyeceğim. Hesabı ben vereceğim. Bundan fırsat, arkadan saldıran birileri olursa, onlar da saldıracak. Ben yaşananların, anket sonuçlarının CHP'ye fevkalade alan açan bir noktada olduğunu görüyorum. Yine de bu mevzulardan dolayı, gönlü kırılmış, üzülmüş kim varsa hakkını helal etsin. Ben Özgür Özel olarak bütün sorumluluğa sahibim." diye konuştu.
Özel oturumlarda ve toplantılarda bu tavrı sürdürüp sürdürmeyeceği sorulan Özel, şu yanıtı verdi:
"Kişisel olarak bu attığımız adımın yanlış olduğunu düşünsem, örgütümün yüzde 80'i buna itiraz ediyor olsa, şapkayı önümüze koyar bir daha düşünürüz. Partinin anketine inanmayan kendi yaptırsın. Biz derdimizi makul çoğunluğa anlatmışız. Hele hele iktidara oy verenlerle bu kadar iyi bir iletişim kurabildiysek, şimdi onlar biz ne diyoruz diye dinlediklerinde 26 bin lira olması gereken asgari ücreti duyacaklar, sendikal özgürlükleri duyacaklar, 1,5 asgari ücret diyoruz emekli maaşının 26 bin lira olması gerektiğini duyacaklar. En düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira değil, asgari ücrete çalışacağız, 30 mu olur, 32 mi olur? O talebi duyacaklar. Bizim yaptığımız çiftçi mitinglerini duyacaklar. Yeter ki kulaklarını bize açsınlar. Bu çok önemli bir gelişme."
"Aramızda hiçbir sorun yok"
Özel, 10 Ekim Barış Derneğinin, 10 Ekim Anıtı'nın açılışına katılmadığı, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın da programını değiştirerek açılışa gelmediği hatırlatılıp değerlendirmesinin sorulması üzerine, derneğin tüm üyeleriyle çok yakın ilişki içinde olduğunu belirtti.
Açılışı gözyaşları içinde birlikte yaptıklarını dile getiren Özel, şunları söyledi:
"Yarın anma var. Biz şunu yapmak istemedik, anma günü gidip orada bir tören yapıp da yasla açılışı birbirine karıştırmayalım dedik. Dernek de bunu kabul etmişti. Biz dedik ki Ankara Büyükşehir Belediyesi bir kamu kurumu, bir açılış yapıyor. Bu bir belediye etkinliği. Bütün siyasi partilerin, yani 2 siyasi parti yok, yarın göreceksiniz 9-10 siyasi parti gelecek. Bazı siyasi partilerin konuşup, bazılarının konuşmadığı bir yer yapamayız. Bütün siyasi partilerin konuştuğu bir yer yapmaya da imkan yok. Onun için de kendilerine şu önerilmiş, dernek adına bir kişi ve Mansur Yavaş. Ben dahi konuşmayacaktım. Ama siyasi partiler konuşmazsa biz olmayız gibi bir iletişimsizlik olmuş. Keşke olsalardı, keşke konuşsalardı. Aramızda hiçbir sorun yok. Ben 10 Ekim Derneğini mutat aralıklarla kabul ediyorum. Bu anıt yapılsın diye çok mücadele ettik. Herhalde onlara sorsanız benden razıdırlar. Tuncer Bey'le de hiçbir sorunumuz yok, olmaması da lazım. Yarın da bütün siyasi partiler anmada hep birlikte olunacak."