İBB Başkanı İmamoğlu'nun Sarıyer'deki evini ziyaret eden Özel, İmamoğlu'nun eşi Dilek, oğlu Selim ve kızı Beren İmamoğlu'yla görüştü.
Özel, ziyarette yaptığı konuşmada, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesine değinerek, anayasanın askıya alındığını ileri sürdü.
Hiç kimsenin güvencesi olmadığını savunan Özel, "Yani elinde diploman varsa da tapun varsa da banka cüzdanın varsa da hiçbirinin bir geçerliliği yok artık. Bugün de doğrudan darbe girişimi yani. Eskiden ilk önce darbeler çok klasik yapılıyordu. Sonra yok muhtırayla yok postmodern darbe… Şimdi, geleceğe doğru önleyici darbe yapıyorlar. Bu iktidarı halkın belirlememesi için, geleceğin cumhurbaşkanına darbe yapıyorlar. Ne zamandan beri erken seçim, ön seçim kararı alındı, biz hızlandıkça onlar hızlanıyor, biz hızlandıkça onlar hızlanıyor." ifadelerini kullandı.
Özel, 10 gün önce İmamoğlu'ndan aldığı mesajı paylaştı
İmamoğlu'yla ve arkadaşlarıyla bir yandan ön seçime, bir yandan da en kötüsüne hazırlandıklarını dile getiren Özel, "Ben, 10 gün önce Ekrem Başkan'a; yine böyle bir kötü güne uyandık; bir günaydın mesajı attım. O da bana mesaj attı. Dedi ki; 'Başkanım, 23'ünde ben nerede olursam olayım, o sandık mutlaka kurulsun.' Yani 23'ünde nerede olacağının bir garantisi olmadığını hissettiği halde, bu meseleye duyduğu inancı ifade etti." dedi.
Özel, pazar günü hem CHP'lileri hem de herkesi İmamoğlu'na ve CHP'ye sahip çıkmaya, oy verme merkezlerine davet edeceklerini belirtti.
Milletin sahip çıkmasından başka bir güvenceleri olmadığını ifade eden Özel, şunları kaydetti:
"Çünkü Ekrem Başkan'a devletin savcısı, hakimi, polisi, valisi sahip çıkmıyor. Devlet, el değiştirmiş. Devlet şu anda bu insanları, milleti davet ettiğinde, askere gidiyor, vergisini veriyor, oğlunu, evladını şehit veriyor, eşini şehit veriyor ama bir şeye teslim olmuyor, sandığını kimseye vermiyor. Devlet, milletin karşısına çıkarsa, millet kazanır. Aslında 31 Mart'ta valiler, kaymakamlar, bütün devlet, bütün bakanlar, herkes karşımızdaydı, Ekrem Başkan kazandı bunu. Şimdi yeniden milletle devleti yarıştıracaklarsa, belki biraz daha da zor olacak ama en sonunda millet kazanacak, milletin dediği olacak. Kenan Evren'in dediği olmadı sonuçta. 15 Temmuz'da Fetullah Gülen'in dediği olmadı. 15 Temmuz'da ben de Ekrem Başkan da demokrasinin tarafındaydık. Varıp da bu darbeden medet ummadık yani. 'Aman bunlar gitsin, biz gelelim' demedik. 'Millet getirirse getirir' dedik. Millet, cumhurbaşkanına sahip çıkacak."
"Mücadele etmek zorundayız"
Dilek İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu'nun arkasında duracaklarını söyledi.
Bunun kişisel değil, ülkeye mal olmuş bir mesele olduğunu ifade eden İmamoğlu, "Operasyon ne kadar büyük olursa olsun, bu bizi durdurmayacak. Bu büyük operasyonun, siyasi amacından başka bir şey olmadığını hepimiz biliyoruz. Dün diploma iptali, bu sabah böyle bir operasyon. Belli ki bir siyasi operasyon. Geleceğin cumhurbaşkanını, bu ülkeyi yönetecek olan cumhurbaşkanını eleme, saf dışı, siyaset dışı bırakma, bitirme operasyonu. Bu, ülkeye yapılmış büyük bir darbe. Mücadele edeceğiz. Mücadele etmek zorundayız. Çünkü, hiçbirimizin can ve mal güvenliği artık bu ülkede olmayacak." şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Günaydın'ın açıklaması
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da şüphelilerin getirildiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Yerleşkesi yakınında bekleyen basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Günaydın, CHP'nin 23 Mart'taki ön seçim kararı üzerine bu operasyonların yapıldığını, diplomasının iptal edildiğini öne sürerek, "Ancak Türkiye'nin 81 ilinde bulunan vatandaşlarımıza buradan açıkça ilan ediyorum, takvimimizde hiçbir değişiklik olmayacaktır. 23 Mart günü sandıklarımızı kuracağız, ön seçimimizi yapacağız. Ben şunu çok açık ifade ediyorum, 1 milyon 700 bin üyemizin meselesi değildir bu mesele, Ekrem İmamoğlu'nun şahsi meselesi de değildir. Bu mesele 'Türkiye'de demokrasi, hukuk yaşayacak mı yoksa ölecek mi?' bunun meselesidir." değerlendirmesini yaptı.
Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü ve İBB'de geçirdiği dört seçimden de zaferle ayrıldığını dile getiren Günaydın, İmamoğlu'nun İBB Başkanlığının yanı sıra Türkiye Belediyeler Birliğinin de yöneticisi olduğunu, yakında da cumhurbaşkanlığını da yöneteceğini anlattı.
Günaydın, "Olası bir kayyum atamasına hazır mısınız?" sorusuna şu sözlerle yanıt verdi:
"Yapmaya çalıştıklarını biliyoruz. Hem bir mali soruşturma hem de bir terör soruşturması yapmaya çalışıyorlar. Elbette 2016'da OHAL döneminde çıkartılan yasalarla maalesef antidemokratik kayyum uygulaması söz konusu olabilir. Ancak biz bunların hiçbirini an itibarıyla olasılık dahilinde görmüyoruz. Şunun için görmüyoruz. Kayyum siyaseti bugüne kadar kimseye yarar sağlayamadı, bundan sonra da sağlayamaz. Ne İstanbul Büyükşehir Belediyesine ne Cumhuriyet Halk Partisine antidemokratik darbe girişimleri asla bizim tarafımızdan kabul göremez."