Kahramanmaraş merkezli depremlerde, çok sayıda binanın yıkıldığı ya da hasar gördüğü Gaziantep’e gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum toplantı düzenledi.
Gaziantep AFAD Koordinasyon Merkezi’ndeki toplantıya Çavuşoğlu ve Kurum’un yanı sıra, eski Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İl Emniyet Müdürü Mustafa Emre Başbuğ, 5’inci Zırhlı Tugay Komutanı Hacı Halil Osma, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arıkan, askeri erkan, AFAD yetkilileri, ve kurum müdürleri katıldı.
‘SAHAYA İNİNCE DEPREMİN ETKİSİNİ HİSSEDİYORUZ’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, asrın felaketi ile karşı karşıya olduklarını ve sahayı gezince depremin etkisini daha da çok hissettiklerini söyledi. Her anlamda çalışmaların devam ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, böyle durumda uluslararası yardım çağrısı yaptıklarını ve tüm ülkelerden bu çağrıya cevap geldiğini ifade etti.
AB ve NATO üzerinden, diğer ülkelerin bireysel olarak yardım etmeye çalıştığını da anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Asrın felaketini yaşıyoruz. Tüm dünyadan uzmanların dediği gibi yaşanan en büyük felaket. Sahayı inince esas depremin etkisini görüyoruz. Bu depremin vatandaşlarımıza şehirlerimize verdiği zararı da görmüş oluyoruz. Bugün Gaziantep’te Nurdağı ve İslahiye ilçelerini ziyaret ettik. Her iki ilçemizde de çadır kentlerimiz tamamen kurulmuş. Evini terk etmek zorunda kalan herkesin çadır kente yerleştiğini gördük. Diğer taraftan konteynır kamplarını da ziyaret ettik.Geçici yaşam alanlarının buralarda kurulduğunu gördük. Gerçekten güzel bir uyum ve iş birliği var. Gaziantep’te sistemin oturduğunu görmekten mutluluk duyduk. Bu konteynır ve yaşam alanlarında sayının artması için samimi bir gayret gördük. Vatandaşlarımızın talep ve isteklerinin tek tek kayıt altına alındığını gördük. Bugün sosyal donatı alanlarını da ziyaret ettik. Çocuk gelişim çadırları, çadır sınıflarını ziyaret ettik. Gerçekten bunun örnek alınması gerekiyor. Vatandaşlarımız bu ihtiyaçlarının karşılanmasından dolayı son derece memnunlar. Sonuçta bu bizim görevimiz. Bakanlık olarak çalışmalara katkı sağlamaya çalışıyoruz. Daha önce pandemi tüm dünyayı sarstı. Büyükelçi ve personellerimizi tahsis ettik. Bu deprem için daha fazlasını yapmak için mücadele ediyoruz.10 ilde koordinatör büyükelçilerimiz var.Bu tüm toplumun acısıdır. Böyle durumda uluslararası yardım çağrısını yaptık. Herkesten bu çağrımıza cevap verdi. AB ve NATO zerinden ve diğer ülkeler bireysel olarak yardım etmeye çalıştılar hepsine teşekkür ediyoruz. Dış teşkilatlarımız ve vatandaşlarımız ve kardeş dost ülkelerden Türkiye’ye göndermek istediği yardımları ulaştırmak için sistemleri kurduk. Diğer taraftan çok talepler geliyor. Onların cevaplanması gerekiyordu. Dünyadan taziye ve destek mesajları veriyor."'YARDIM TEKLİFİNDE BULUNAN ÜLKE SAYISI 102'
Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’ye yaşadığı felaketten ötürü yardım teklifinde bulunan ülke sayısının 102 olduğunu bunlardan 88 ülkenin sahada bizzat yardımda bulunduğunu söyledi. 23 ülkenin görevini tamamladıktan sonra ülkeden ayrıldığını aktaran Çavuşoğlu, 11 bin 302 yabancı personelin de bizzat yardım organizasyonunun içerisinde yer aldığını anlattı.
Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Şu ana kadar yurt dışından gelen yardımlar ile ilgili de şunu söylemek istiyorum. Bugüne kadar yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 102. 88 ülke ise sahada bize yardım ettiler arama- kurtarma ve sahra hastanesi gibi birçok konuda destek oldular. 23 ülke görevini tamamladı ve ülkeden ayrıldı. Şu anda 65 ülke sahada çalışmalarına devam etmektedir. Toplamda 11 bin 302 yabancı personel gelmişti. Bunlardan 5 bin 377 kişi halen sahada. Diğer taraftan en acil ihtiyaç olan çadır, sonrasında konteynır tabi biraz daha yavaş geliyor. Türkiye’de de üretim var. Çadırları tüm dünyadan kargo uçakla getiriyoruz.Bir taraftan ülkelerin Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği gibi kuruluşların bize taahhüt ettiği çadırlar var. Bizim arkadaşlarımız tüm misyonumuz ile çadır üreten ülkelerdeki girişimlerimiz sayesinde bugüne kadar 222 binden fazla çadır bulduk. Bunların 120 bini ülkelerin taahhüt ettiği çadırlar. 102 bini de bizim sipariş verdiğimiz çadırlar. 70 bini ülkemize geldi. 55 bini sevkiyat için bekliyor. Bunun için uçakta bulmak lazım. Bir taraftan THY diğer yandan NATO ülkelerinin uçakları ile nakliye uçakları ile getirmeye çalışıyoruz. Bazı dost ve kardeş ülkelerin tahsis ettiği kargo uçakları ile çalışmalarımız sürüyor. Bunları getirmeye çalışıyoruz. Yola çıkan konteynır var.Buradaki çabalara yurt dışından destek vermeye çalışıyoruz. Çok sayıda ziyaret geliyor. Her gelmek isteyen mevkidaş ve devlet başkanına zaman ayırmamız mümkün olmuyor. Hiç kimseyi kırmak istiyoruz. Dost ve kardeş ülkeler bizzat geliyorlar. Gaziantep’te uyumlu bir şekilde vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması için uzun vadeli adımlar için önemli çalışmalar var. 1 yıl içerisinde yapılacak konutlar konusunda vatandaşlarımızın hepsi güveniyorlar. Şimdiden yerler ayrılmış bunları da görmüş olduk. Sizlere güveniyoruz. Tüm burada yerel yönetim dahil herkese teşekkür ediyoruz."'345 BİN BAĞIMSIZ BÖLÜM ACİL YIKILACAK'
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ise, 10 ilde hasar tespit çalışmalarının eş zamanlı bir şekilde devam ettiğini ifade ederek, bugüne kadar 3 milyon bağımsız bölümün hasar tespit çalışmalarının tamamlandığını söyledi.
Kurum, 345 bin bölümün ağır hasarlı ve acil yıkılması gerektiğini aktaran Murat Kurum, mart ayı sonu itibariyle de cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut projesine başlayacaklarını duyurdu. Murat Kurum, eski yerleşim alanlarına ilişkin fay hattına yakınlığı söz konusu ise, yurttaşı mağdur etmeyecek şekilde imar kısıtlaması sürecini de yürüteceklerini anlattı.
Kurum, şu ifadeleri kullandı:
“Adana ve Osmaniye’de zemin etütlerini yaparak yerleşime en uygun alanların tespitlerini bilim insanlarımız ile yürütüyoruz. En sağlam zemini bulmak suretiyle çalışmaları yürütüyoruz. Daha önce 1 milyon 180 bin konut nasıl ayakta ise, binalarımız nasıl hasar almadıysa, bundan sonraki süreçte yapacağımız konut projeleri de öyle olacak. Mart ayı başı itibariyle konutlarımız eş zamanlı tüm illerde yürütülecek. Sahada belirlenen alanlarda başlayacağız. Vatandaşımıza bir an önce verebilme motivasyonu ile yapacağız. Konutlar zemin artı 4 katı geçmeyecek. Yöresel mimari ile gelenek ve göreneklerine göre planlanmış olacak.Eski yerleşim alanlarına ilişkin mevcuttaki imar yoğunluğunu zeminlerin detaylı incelenmesine müteakip; fay hattına yakınlığı söz konusu ise, vatandaşı mağdur etmeyecek, her türlü imar kısıtlaması içerir süreci yürüteceğiz. Ancak vatandaşı mağdur etmeyeceğiz. 10 ilimizde eş zamanlı çalışıyoruz. İnşaat malzeme tedariğine kadar tüm süreci takip ediyoruz. Hasar tespiti tamamlanan yerlerde konutları yapacağız. Hasar tespit süreci vatandaşlarımızın alacağı kira taşınma ve eşya yardımı gibi hepsini netleştirecek tutumdur. Tüm Türkiye’de bu tespiti yapıyoruz. 3 milyon bağımsız bölümü inceledik ve bu 684 bin binaya tekabül ediyor. 90 bin 609 binada yer alan 345 bin bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ya da ağır hasarlı olduğunun tepsini yaptık."‘TAŞINMA SÜRECİ KOORDİNASYONLU OLACAK’
Bakan Kurum, evleri hasarlı ve yıkılacak olan vatandaşların eşyalarını taşıma sürecinin de koordinasyonlu bir şekilde yapılacağını anlatarak, başka acılar yaşamak istemediklerini söyledi.
Bakan Kurum, hasar tespit sürecinin 3 gün içerisinde tamamlanacağını belirterek, enkaz kaldırma çalışmalarının da titizlikle yürütüldüğünü ifade etti.Kurum sözlerini şöyle tamamladı:
"Vatandaşımız eşya taşırken, AFAD’tan gerekli destekler veriliyor. Tüm ekiplerimiz ile sahadayız. Taşınma sürecini de beraber yöneteceğiz. Başka acılar yaşamak istemiyoruz. Eşya taşıyacak vatandaşlarımızın valilikler kanadı ile süreci yönetmesi çok önemli. Bazı binalardan eşya alınacak durumda değil. Hocalarımız bunu inceleyecek ve rapor hazırlayacak. Taşınma süreci buna göre yürütülecek. Hasar tespit sürecinde amacımız birçok ilimizde 2-3 gün içerisinde tamamlamaktır.1 hafta içinde 10 ilimizde hasar tespitleri tamamlayacağız. Enkaz kaldırma sürecini de hassas yürütüyoruz. Enkaz kaldırmada şehre zarar vermeden enkaz döküm alanlarına dökülecek. Ayrıştırılacak tüm malzemeler ayrıştırılarak geri dönüşüme tabi tutulacak. Bunları içme suyu alt yapı ve yol yapımında kullanacağız."