Nihal-Bahar Candan kardeşlerin de aralarında yer aldığı 22 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı. İddianamede, Candan kardeşlerin de dahil olduğu suç örgütünün sazan sarmalı yöntemi ile sözde kamu kurumlarından aldıkları araçları yüzde 25 indirimli bir şekilde satma vaadinde bulundukları ve bu yolla 41.5 milyon lira vurgun yaptıkları öne sürüldü. İddianamedeki diğer detay ise Bahar Candan'ın örgütün gizli kasası olduğu ve elde edilen paraları aklamak için kullanıldı.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli, Gülnihal Çiçek ve Alisya Bahar Candan'ın da aralarında bulunduğu 21 şüpheli yer aldı.
Bahar Candan ve Nihal Çiçek'in örgüt içindeki konumuna da yer verilen iddianamede, şüpheli Candan kardeşlerin önceki tarihlerde televizyon programlarına katıldıkları, ünlü olduktan sonra da magazin programlarında yer aldıkları, "sosyal medya fenomeni" olarak tabir edildikleri, toplumun geniş kesimleri tarafından tanındıkları için suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadıkları ve örgüt elebaşlarından Onur Apaydın ile yakın ilişki içerisinde oldukları belirtildi.
Bahar Candan hakkında "suç örgütüne üye olmak" ve "kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık" suçlarından 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Nihal Candan ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede suç örgütünün lideri Onur Apaydın ve İlker Oflu olarak ifade edilirken sazan sarmalı yöntemiyle sözde kamu kurumlarından aldıkları araçları piyasa fiyatlarından yüzde 25 indirimli bir şekilde vatandaşlara satma vaadinde bulunulduğu anlatıldı.
Örgütün yaklaşık 41 milyon 526 bin lira dolandırıcılık eyleminde bulunduğu da ortaya çıkarken Bahar Candan'ın örgütün gizli muhasebecisi ve kasası olduğu ifade edildi.
İddianameye göre Bahar Candan, örgütün bankacılık, nakit para işlemleri ya da sanal para ödemelerini kendi hesabı üzerinden gerçekleştirdi.
Candan kardeşlerin sosyal medyada yüksek takipçilerinin olmasının mağdurların şebekeye güven duymasına neden oldukları da vurgulandı.
Hakkını aramak isteyen mağdurların tehdit edildiklerinin belirlendiği kaydedilen iddianamede, suç örgütü terminolojisinde "proje" olarak adlandırılan dolandırıcılık eyleminin gerçekleştirilmesi öncesinde örgütün saha elemanlarının ön çalışma yaptıkları, kurdukları sosyal bağlantılar ile ekonomik durumu iyi olan mağdur adaylarını ve onların kişisel zaaflarını tespit ettikleri, örgüt bütçesinden tahsis edilen maddi kaynakla zaafları bilinen mağdur adayıyla kişisel ilişki kurdukları anlatıldı.
İddianamede yer alan şüpheli ifadelerine göre ise Nihal Candan ile Onur Apaydın'ın 7 senelik bir birliktelikleri olduğu da belirtildi.
İddianamede yer alan bir müşteki "Operasyondan yaklaşık 15 gün önce bir otelin çok lüks restoranında yemeğe davet edildim. Bahar ve Nihal de vardı. Hatta 2 yan masada onların annesi oturuyordu. O akşam Onur, Bahar Candan’ların evinde kaldı. Yemekten sonra bir gece kulübüne gidildi. Gece kulübünde Bahar Candan, Onur’dan aldığı parayı çevreye saçıyordu." dedi.
Yine iddianame yer alan başka bir tanığın ifadesine göre ise Nihal Candan'ın örgütün kasası konumunda olduğu ve 2018 yılında Apaydın'ın güzellik salonu açıp kara para faaliyetlerini bu iş yeri üzerinden devam ettirdiği yer aldı.