Proje fikri, araştırma ve sergileme noktasında Seyhun Binzet, Ahmet Feyyaz Öğütcü, Deniz Akyıldız, Ayşe Slevogt, Şehip Türkay, Yavuz Dinar, Barış Eymen ve Barış Kenaroğlu gibi yetkin bir ekibin oluşturulduğu sergi, birçok tarihsel doküman ve eşyayı bir araya getirmiş. Ekibin özellikle altını çizdiği ilke, dünyanın gördüğü “son centilmen savaş” olan bu savaştan ötürü hazırlanan serginin kesinlikle kimseyi düşman görmemesi. Günümüzdeki savaşların aksine karşı tarafa büyük saygı duyulan, sivil yerlerin bombalanmadığı, ölen bir askerin üzerinden çıkan bir fotoğrafla gözlerin nemlendiği bir savaşın sergisi de böyle olmalı dedirtiyor.
BURHAN FELEK...
Mekâna girenleri genç ve asker kıyafetli Burhan Felek karşılıyor. Savaş sırasında karargâh umumi fotoğrafçısı olan Felek’in Çanakkale Cephesi’ni çektiği fotoğrafların yayımladığı altı albümü göze çarpıyor. Hayatı boyunca yazı yazan Felek, hizmete alınışını ve cephede yaşadıklarını kendi sözleriyle dile getiriyor.
Komutanlar, gemiler ve esirlerin yanında çok fazla bilinmeyen öyküler de dile geliyor. Bombacı Ali Çavuş, Fizikçi Moseley ya da bombardımanda ölen balıkların hikâyesi... Döneme ve cepheye ilişkin çok fazla görsel mevcut ancak bunlar çok da tanık olmadığımız durumları da yansıtıyor. Esirlerin yüz ifadeleri göz yaşartıyor. Savaşta gözlerini kaybeden bir subayımızın beyaz bayrakla İngiliz cephesine gidişi, yaralıları toplamak için savaşı durdurma talebi ve İngiliz komutanın koluna girip onu cephesine götürüşü geçmişten bugüne insanlık dersi verici nitelikte bir tokat gibi yüzümüze çarpıyor. Anzaklarla Türk askerlerinin yardımlaşırken kadraja girdikleri duygulandıran anlar büyük bir fotoğrafçılık başarısı. Birçok fotoğraf, gazete, kitap, harita, kartpostal ve eşyanın da sergilendiği Çanakkale Savaşı Sergisi, savaşa biraz da başka bir perspektiften bakalım istiyor. Sergi 16 Nisan’a kadar görülebilir.