Erdoğan, 21 Nisan’da Sultanahmet Camisi’nin restorasyondan sonraki açılışını gerçekleştirdi. Cami avlusunda mitinge dönen açılışta muhalefeti hedef alan Erdoğan, “Muhalefet, gelince Diyanet’i kaldıracaklarmış. Yerine inanç bilmem ne başkanlığı kuracaklarmış. ‘Yuh’ yetmez, 14 Mayıs’a kadar gece gündüz çalışacağız ve onları siyasi mevta haline getireceğiz. 14 Mayıs bunların sonu olmalı” dedi.
Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Erdoğan’ın bu açıklamalarını yargıya taşıdı; “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, “Halkımızın kutsal din ibadetlerini gerçekleştirmek üzere buluştuğu ve anayasal laiklik ilkesi gereği asla siyasete alet edilmeyecek bir alanda, kamusal göreviyle hiçbir ilgisi olmadığı halde siyasi propaganda yapan şüpheli; çok tehlikeli bir biçimde ve yalan beyanla, diğer muhalefet partilerini hedef alarak inanç temelli bir düşmanlık körüklemeyi planlı bir şekilde gerçekleştirdi” denildi.
‘POTANSİYEL TAHRİK’
“Siyasi mevta” tanımına işaret edilen dilekçede, “Toplu haldeki bir inanç temelli kitleyi, hedef gösterdiği halkın diğer kesimine karşı tehlikeli bir ‘siyasal mevta’ haline getirmeye çağrı yapmak demek, tarihimizde yaşanan çok acı Sivas, Maraş, Çorum katliamlarının benzerlerinin gerçekleşmesine potansiyel olarak tahrik etmek demektir” ifadeleri kullanıldı. Erdoğan’ın bu konuşma nedeniyle cumhurbaşkanlığı dokunulmazlığından yararlanmaması gerektiği vurgulanan dilekçede, “Şüpheli, cumhurbaşkanı sıfatıyla değil, AKP Genel Başkanı sıfatıyla, açıkça diğer siyasi partilere yönelecek bir seçim propagandası yapmaktadır” denildi.
(Doğan Erkan)‘YARGILANACAK’
Cumhuriyet’e konuşan avukat Doğan Erkan, seçim sürecinde yapılan bu açıklamanın tehlikeli bir provokasyon olduğunu vurgulayarak, “Bu suç duyurusunu, Sivaslar, Maraşlar, Çorumlar bir daha olmasın diye yaptık. Cumhurbaşkanlığı sıfatını böylesine bir provakasyon için kullanan Tayyip Erdoğan, eninde sonunda yargılanacak” diye konuştu.