Gazze'de soykırım işleyen İsrail'in insanlık suçu yeni değil. 2002'de benzer bir durum yaşanmış ve İsrail ordusunun bombardımanıyla Cenin mülteci kampında çoğuluğu kadın ve çocuk 900 kişi hayatını kaybetti.
Saldırının ardından dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, İsrail'in soykırım yaptığını söyledi. ABD ve İsrail'i çıldırtan bu sözler sonrası Ecevit'in siyasi geleceği sarsıldı ve sağlığı bozulmaya başladı.
Hastalandı, partisi bölündü
O dönemde neler yaşandığını Sözcü yazarı Saygı Öztürk, Ecevit çiftine yakın gazetecilerden Mehmet Çetingüleç ile konuştu ve yazısında aktardı:
"Ecevit'in “Soykırım” açıklamasından 1,5 ay sonra dönemin Hürriyet Washington Temsilcisi Serdar Turgut “Washington Ecevit sonrasını planlıyor. Türkiye'nin yakın geleceğinde Kemal Derviş'in daha etkin rol oynayacağı çok net ortaya çıktı” diye yazdı. Dönemin Devlet Bakanı Kemal Derviş ise ABD gezisinden dönüşte Başbakan Ecevit'e “Ekonominin düzelmesi için istifa etmesi gerektiğini” söyleyecek kadar ileri gitti. Bununla da kalmadı. Ecevit, ABD'ye kafa tutması ve İsrail'i soykırımla suçlamasından birkaç ay sonra hastalandı! Partisi bölündü. Gruplar halinde ayrılan milletvekilleri İsmail Cem başkanlığında Yeni Türkiye Partisini kurdu.
Çözülmemiş sırlar var
DSP-MHP-ANAP koalisyonu karışmış, MHP ile ANAP liderleri arasında gerilim yaşanmaya başlamıştı. Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz'ın restleşme sonucunda Kasım 2002'de erken genel seçim kararı alındı. Oysa ekonomi düzelmeye başlamıştı ve seçimlerin zamanında yapılması için daha 1,5 yıl vardı. Çetingüleç, tanık olduğu dönemi şöyle anlatıyor:
Ecevit ve Arafat'ın bozulan sağlığı
“Ecevit'in Amerika ve İsrail'i karşısına almasından sonra birkaç ay içerisinde Türk siyaseti allak bullak oldu, erken seçim yapıldı, koalisyon ortaklarının tamamı yüzde 10'luk seçim barajına takılarak parlamento dışında kaldı. Koalisyon hükümeti devrilince Amerika Irak'a girdi. Yaser Arafat hastalandı. Arafat, Fransa'da tedavi altına alındı ama kurtarılamadı. Ne zaman, nasıl olduğu bilinmiyor ama İsrail'in zehirlediği söyleniyordu. Tıpkı Ecevit'in bir anda iktidarı kaybetmesi, hastalığı gibi, Arafat'ın ölümünün arkasında da hala çözülememiş sırlar var.” Bu sırlar çözülür mü? Sadece yorum yapılıyor o kadar.
Saygın Öztürk'ün yazısının tamamı