Güney Asya’nın en yoksul ülkesi kabul edilen Nepal’in Hokse Kasabası’nda yaşayan insanların tek böbrekleri var.
Köylüler, yoksulluktan tek böbrek ile yaşamlarını sürdürmeyi bile göze almışlar. Öyle zor şartlar altında yaşıyorlar ki, insanlar hayatta kalmak için böyle acı bir yöntemi bile tercih eder duruma gelmiş!
Hokse’deki insanlar, böbreklerini karaborsada satmışlar.
Böbreklerini satarak para kazanmaya çalışan bu insanların, aldıkları para ile yaptıkları tek şey küçük bir arazi satın almak oluyor. Bu arazide sebze, meyve yetiştirerek hayatlarını idame ettirmeye çalışsalar da aldıkları para yalnızca hayatta kalmalarına yetiyor.
Bahsettiğimiz para da uçuk kaçık bir miktar değil, yalnızca 1500 dolar. Organ mafyaları, Nepal’de bunu bir meslek hâline getirdikleri için bu bölgede organlarını satmak isteyen insanlar kolaylıkla organ taciri birisini bulabiliyor.
Organ tacirliğinin sadece Hokse’de yapıldığını düşünmeyin. Bu, dünya çapında da büyük bir sorun.
Yoksulluk yaşayan insanların başvurduğu son çare olan organ satışı, maalesef ki dünyanın acı bir gerçeği. Küresel bir suç olmasına rağmen yıllardır çözülemeyen bir problem hâlinde devam ediyor.
Yoksul bir bölgede, yoksul bir ailede dünyaya geldiyseniz hayat sizin için 1-0 geriden başlıyor. Kendinize iyi bir yaşam kalitesi sunmak için her yolu deniyorsunuz. Nepal’in bu yoksul köyünde insanların iş dahi bulamadığı bir noktada böbrek karaborsası yılda 650 milyon dolar kâr elde etti.
Organ mafyaları, yoksulluk çeken ülkelere odaklanıyorlar.
Özellikle paraya ihtiyaç duyan, yaşam standartları düşük olan ülkelerdeki yoksul insanları gözlerine kestiren organ tacirleri, çok düşük ücretler karşılığında insanların organlarını satın alıyor. Bunun da yalnızca rıza ile yapıldığını düşünmeniz büyük hata olur. Hokse’nin aksine dünyanın her yerinde bu durum kaçırılarak gerçekleşiyor.
Oysa Hokse yerlileri bunu yapmak için dünden razı…
Karaborsadaki böbrek fiyatı ile bağış yapan insanlara verilen paranın aynı olduğunu sakın düşünmeyin.
Kesin bir ücret belirlenmese de böbrek karaborsasında fiyat 30.000 ila 70.000 dolar arasında değişiyor. Fakat böbreğin sahibine verilen bunun yarısı bile değil. Yılda ortalama 10.000’den fazla işlemin gerçekleştirildiğini de düşünürsek hesap yapma yetimizi kaybedebiliriz.
25 Nisan 2015’te Nepal’de meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki deprem, 8.800 kişinin ölümüne neden olmuştu. Bu deprem, insanların hayatında bir dönüm noktası oldu. Çünkü bu zamana kadar seyrek olan böbrek satışı depremden sonra hızla arttı. Evini, malını, mülkünü kaybeden insanlar çareyi organlarını satmakta buldu.
Deprem, ülkeyi âdeta bir “böbrek bankasına” dönüştürdü.
Depremin yarattığı ekstra yoksulluk, insanları organlarını satacak duruma sürükledi. 2007 yılında Nepal hükûmeti, para karşılığı gerçekleştirilen bu ticareti yasaklasa da Global Financial Integrity'nin raporuna göre her yıl 7.000'e yakın böbrek hâlâ yasa dışı yollardan elde ediliyor. Aynı rapor, yasa dışı organ ticaretinin yılda 650 milyon dolara kadar kâr sağladığını gösteriyor.
Bu yasanın çıkmasıyla bile bir şey değişmemiş gibi görünüyor. Çünkü Güney Hindistan'daki hastanelerde 'toplanan' organlar, donörün aldığının altı katı bedelle zengin alıcılara satılıyor.
Hükûmetin insanların sağlığı ile oynayan bu yasa dışı ticarete artık bir dur demesi bekleniyor.
Kaynaklar: History of Yesterday, The Kathmandu Post, NCBIAsya ile ilgili diğer içeriklerimiz: