Saadet Partisi Genel Başkanlığı koltuğunda 7'nci yılını dolduran Temel Karamollaoğlu'nun izlediği siyaset, parti içi muhalefete sebebiyet verdi. Partinin 2018 genel seçimlerinde CHP'den yana tavır alması ve son olarak altılı masa paydaşlarından biri haline gelmesi Milli Görüş çizgisini benimsemiş kanaat önderlerini rahatsız etti.
Partinin 30 Kasım 2022 tarihinde düzenlediği Olağan Kongresi öncesinde 'Haymana Mutabakatı Heyeti'ni oluşturan 46 politikacı, bu kez ufuktaki genel seçimlere yönelik bir bildiri yayınladı. '2023 Seçimleri Kamuoyu Açıklaması' başlıklı metinde, Saadet Partisi'nin altılı masadaki konumunun Milli Görüş ideasına uymadığı belirtilerek toplu istifa sinyali verildi. Heyeti oluşturan isimler arasında il başkanları ve genel idare kurulu üyeleri olduğu söyleniyor.
Haber 7, konuyla ilgili olarak Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar'a ve Saadet Partisi 21. Dönem Ankara Milletvekili Mehmet Zeki Çelik'e danıştı. Yaşar ve Çelik, 'Haymana Mutabakatı Heyeti' oluşumunun yapısını ve partideki son durumu Haber 7'ye anlattı. İşte, Hasan Yaşar'ın ve Mehmet Zeki Çelik'in açıklamaları:
"CHP'YE HİZMET EDİLMESİ TEMEL İLKELERİMİZE UYMUYOR"
Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar, Saadet Partisi'nin güncel politikasının ve CHP'ye olan yakınlığının partinin kurumsal hafızasıyla zıt düştüğünü belirterek, Haymana Mutabakatı Heyeti'nin ortaya çıkış amacını anlattı:
"Haymana Mutabakatı Heyeti, bu camiada en az 30 yılını vermiş olan genel idare kurulu üyeleri, il başkanları, kanaat önderlerinden oluşan bir heyettir. Bunların tamamı partinin şu anki siyasi stratejisini beğenmeyen, bunu eleştiren, hatta 5 yıldır bu stratejiyi kendi içerisinde tartışan, genel başkan başta olmak üzere genel başkanlık divanında anlatan bir oluşumdur. 5 yıldır anlatıyorduk… Partinin yürütmüş olduğu siyasi çalışmalar konusunda herhangi bir değişikliğe gidilmediği için biz de Milli Görüş anlayışına yıllarını vermiş arkadaşlar olarak toplanıp bu çalışmaların doğru olmadığını, parti politikasının Milli Görüş anlayışıyla uyuşmadığını deklare ettik. Biz bu kararı 30 Kasım’dan önceki kongrede almıştık. Kongre sonrası yine aynı anlayış devam edince yayınlarımıza devam ettik. Erbakan Hoca ve arkadaşları bu yola çıkarken, önce ahlak ve maneviyat çerçevesinde siyaset yapmayı öncelemişti. Tam dört tane partimiz kapatıldı… Kapatılma sebeplerinin tamamı ahlak ve maneviyat temelinde siyaset yapmasıydı… Erbakan Hocamıza siyaset yasağı verildi… Bunun müsebbibi ise CHP’ydi… Partimizin şu anda CHP ile ittifak yapması, hatta CHP’li birinin önümüze cumhurbaşkanı adayı olarak çıkması ihtimaline biz karşı çıkıyoruz. Yıllardır CHP ile mücadele eden bir hareketin mensuplarının CHP’ye hizmet etmesini bizim temel ilkelerimize uymadığını söylüyoruz. Bundan ötürü mutabakatı yayınladık."
Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca'nın 9 yıl boyunca tercümanlığını yapan, bir dönem Recai Kutan'ın özel kalem müdürlüğü görevini yürüten Yaşar, Saadet Partisi'ndeki ayrılıklardan şöyle bahsetti:
"CHP’nin veya onların önereceği, Milli Görüş düzleminden çıkmayacak bir adayı desteklemeyeceğimizi net bir şekilde ifade ediyoruz. Eğer böyle bir aday çıkarsa seçimlerde kimi destekleyeceğimizi açıklayacağız. O zamanki adaylara göre bir karar alacağız. Şu anki gayretimiz, Milli Görüş anlayışını benimsemiş bir adayı desteklemektir… Bugün Saadet Partisi’nden 8 bin kişinin sessiz sedasız ayrıldığını biliyoruz. Bunlar Yargıtay’ın açıkladığı rapora yansıyan rakamlar… Seçim sathına doğru bu anlayış değişmezse istifalar devam edecektir. İşin en hazin tarafı da şu, muhtelif partilerden rahatsız olan seçmenin gitmesi gereken yerin bizim partimiz olması gerekirken şu anda bizim partimizden diğer partilere seçmenler gidiyor… 8 bin kişi Saadet Partisi’nin resmi üyesi… Bir de üye olmayıp da artık Saadet’ten ayrılan çok fazla seçmenle karşılaşıyoruz biz… Buna da çok üzülüyoruz tabii ki…"
25 yıl önce SİHA projesine böyle ‘dokunmuşlar’... Yok edilen proje TBMM arşivinden çıktı
Saadet Partisi 21. Dönem Ankara Milletvekili Mehmet Zeki Çelik, Haymana Mutabakatı Heyeti'nin hazırladığı metni makul bularak parti tabanındaki muhalefetten söz etti. Çelik, açıklamasının devamında Saadet Partisi'nin altılı masa ortaklarından İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 28 Şubat'taki tutumunu unutmadığını ekledi:
“Bence çok güzel bir metin hazırlamışlar. Her şeyi çok doğru ifade etmişler. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu noktayı iyi bir şekilde dile getirmişler. Saadet Partisi’nin de yanlış yaptığını ifade ediyorlar. Parti içerisinde ciddi bir muhalefet var demek. Hatta benim bildiğim, genel kongrede bu ekip bir liste çıkaracaktı fakat parti içerisinde ikilik olmasın diye vazgeçtiler. Şu anda benim edindiğim intiba da Saadet Partisi’nde teşkilat mensupları, altılı masadan ötürü rahatsızlık duydukları yönünde. Haymana Mutabakatı Heyeti de bunun bir ifadesidir. İsminin Haymana Mutakabatı olmasını da izah edeyim… Neden Haymana demişler? Orada bir otel var… Kongre öncesi, bu otelde yapılan bir toplantı neticesinde alınan kararlara Haymana Mutabakatı demişler. Oradan geliyor. Milli Görüş’ün biliyorsunuz birtakım yan kuruluşları var… Can Suyu bunlardan bir tanesidir. Can Suyu’nun Ab-ı Hayat diye bir kolu vardı Avrupa’da… Bugünkü Saadet Partisi yönetimi bunun kapanmasına sebebiyet verdi. Bundan ötürü de bazı rahatsızlıklar var… Bu sebeple parti yönetimine karşı ciddi bir muhalefet oluşmuş durumda. Biz CHP’nin, HDP’nin ve İyi Parti’nin Milli Görüş’e karşı olduğunu biliyoruz. Meral Akşener’in 28 Şubat’taki tutumunu unutmadık. Bunu görmemek mümkün değil. Bu sebeple Saadet Partisi tabanında böyle bir muhalefet oluşmuş ve bunu kabul etmek lazım."
Saadet Partisi'nin kurucu üyeleri arasında olmasına karşın 2006 yılında istifa ettiğini belirten politikacı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Milli Görüş ideasına sahip çıktığını, işin uygulama kısmında başarılı olduğunu aktardı:
"Saadet’in çizgisi bana uymayınca ben 2006’da noter kanalıyla istifa etmiştim. Partinin kurucuları arasındaydım. Saadet bugün o hareketin, o misyonun takipçiliğini yapmıyor. Teşkilatlarda huzursuzluk oluştuğunu biliyoruz… Önümüzdeki günlerde partiden ciddi kopmalar yaşanabilir. Gerçekten bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Milli Görüş’ün temel umdelerine sahip çıkmaktadır. Başörtü düzenlemesi, Ayasofya’nın ibadete açılması, tankımızı, silahımızı kendimiz üretmemiz bunlara iyi birer örnektir."