Balkonda, bahçede, sokak düğünlerinde, ucuz kafelerde ve daha pek çok yerde karşımıza çıkan bu beyaz plastik sandalyelerin aslında bir ismi var: Monoblok sandalye.
"İstiflenebilmesi ve ucuz olması nedeniyle bu kadar yaygın" diyerek konuyu özetleyebiliriz ancak kendisini biraz daha yakından tanımamızda fayda var; ne de olsa sadece Türkiye'yi değil, dünyanın dört bir köşesini istila etme başarısını göstermiş durumda.
Elektrik prizleri, giysiler, trafik levhaları gibi pek çok unsur size o ülke hakkında ipuçları verir. Oysa monoblok bu farklılıklara aldırış etmez, zamandan ve mekandan bağımsızdır.
Örneğin bir fotoğrafta monoblok gördüğünüzde o fotoğrafın nerede çekildiğini tahmin edemezsiniz. Arjantin'deki biri de bu sandalyeye oturur, kültür şoku yaşayacağınız Japonya'daki biri de. Küreselleşmenin vücut bulmuş halidir kendisi, aynı zamanda bir ikondur.
Monoblok sandalyenin ismi "mono(bir)" ve "bloc(blok)" kelimelerinden geliyor. Yani "tek blok" anlamında.
Diğer sandalyeler gibi birden fazla parçadan değil, polipropilen denen tek parçalık termoplastikten yapılır. Ne peki bu çok teknik terimler?
Polipropilen; yiyecek paketlemesinde, otomotiv sanayisinde, tekstil alanında ve daha pek çok alanda kullanılan termoplastik bir polimerdir.
"Termo"dan anlayacağınız üzere işin içinde ısı vardır; bu plastik, 220 dereceye kadar ısıtılır ve ve enjeksiyon kalıplama yoluyla hızlı ve ucuz bir şekilde imal edilir. Damacana, bazı bavul çeşitleri gibi ürünlerde de aynı yöntem kullanılır.
Kalıplar pahalıdır ancak seri üretim yapmayı kolaylaştırdığı için iş gücü, zaman ve malzeme maliyetini ciddi oranda düşürür. Monoblokun başarısı da tam olarak burada yatıyor.
Sadece Avrupa'da bir milyar kadar monoblok satılmıştır. Tek bir İtalyan üretici yılda 10 milyondan fazla monoblok üretiyor.
Bir sandalyenin üretim maliyeti yalnızca 3,5 dolar. Üst üste istiflenebildiği için daha az yer kaplıyor, ki çocukken bu sandalyeleri üst üste koyup en tepesine oturmayı denemişsinizdir mutlaka.
Bu sandalyeyi bu kadar basit bir şekilde ele almayacağız elbette. Sosyal teorisyenlerin ve sanatçıların bile ilgi alanında olan bir nesne.
Bazı sosyal teorisyenler, bu tartışmalı mobilya parçası için "rahatsız edici" ve "küreselleşmenin gerçek kötülüğü" gibi ifadeler kullanmıştır. Dünyanın en küreselleşmiş nesnesi olan bu tartışmalı ikon, pek çok kişi için küreselleşmiş tasarımın sembolü. Yani homojen bir kültürün esiri altında olduğumuzun bir göstergesi.
Hemfikir olacağımız üzere bu sandalyenin tasarımı oldukça sıradan. Şehir manzarasını bozması nedeniyle İsviçre'nin Basel şehrindeki kamusal alanlarda 2008-2017 yılları arasında yasaklıydı.
Peki bu ikonun bir tasarımcısı var mı?
Onu kimin icat ettiğini bile bilmiyoruz. Sadece bazı örneklerinden bahsedebiliriz.
Sandalye muhtemelen 1967 yılında Vico Magistretti adlı bir İtalyan tarafından tasarlandı ve 70'li yıllarda Grosfillex Group adlı bir şirket tarafından seri üretime geçirildi ancak orijinal patentler olmadığı için gerçekten kimin tarafından tasarlandığı bilinmiyor.
Biraz daha geçmişe gittiğimizde Kanadalı tasarımcı Douglas Simpson'ın 1946'daki bir prototipine benzediğini görüyoruz.
Douglas Simpson'ın 1946'daki prototipi .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Bu sandalye de bir monoblok; tek parçadan oluşuyor ve istiflenebiliyor. Ancak o dönemde uygun bir kalıplama süreci olmadığı için bu tasarımın üretimi sınırlı kaldı.
60'lı yıllarda ise Danimarkalı tasarımcı Verner Panton'ın benzer bir tasarımı piyasaya sürülünce işler değişti.
Verner Panton'ın tasarımı .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Orijinal ikonun öncüsü diyebileceğimiz bu klasik Modernist mobilya parçası, kendine özgü S şeklindeki tasarımıyla ilk kalıplanmış plastik sandalye olarak kabul edildi.
Panton adlı bu sandalye, o dönemin modası olan Uzay Çağı tarzını temsil ediyordu(2001: Bir Uzay Macerası filmini hatırlayın). Bugün hâlâ İsviçreli Vitra şirketi tarafından üretilen bu sandalye; New York Modern Sanat Müzesi, Londra Tasarım Müzesi, Berlin Alman Tarih Müzesi ve Kopenhag Danimarka Sanat ve Tasarım Müzesi dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki müzelerde bulunabilir.
Tek parçalı plastik sandalyenin varyantları 1970'lerde Allibert Group ve Grosfillex Group tarafından üretilmeye başlandı. Fransız mühendis Henry Massonnet'in imzası bulunan 1972 tarihli "Fauteuil 300" adlı sandalyenin, monoblokun ilk örneği olabileceği de söyleniyor. Joe Colombo'nun 1965 tarihli Chair Universal 4867 tasarımından esinlenmiştir.
Stacking Chair Universale by Joe Colombo .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
O günden bugüne Rusya, Tayvan, Avustralya, Meksika, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Fransa, Almanya, Fas, Türkiye, İsrail, Hindistan ve Çin gibi ülkelerde milyonlarca adet üretildi ve çok sayıda varyantı yapıldı.
İster sevin ister nefret edin, monoblok sandalyenin kalıcı başarısını inkar etmek mümkün değil. Her ne kadar itilip kakılsa da sanatçılar tarafından bazen değer görebiliyor.
Bu yetim tasarımla çok fazla anınız var...
Kaynaklar: New York Times, Wikipedia, Design Wanted, VICE, Gregg Simpson, Style Park, neo