Pazar günü oynanan Dünya Kupası karşılaşmasında Fas'ın Belçika'yı 2-0 yenmesinin ardından Brüksel'de yaşanan şiddet olayları, siyasi tartışmaya yol açtı.
Belçika'nın en büyük polis sendikası VSOA, yaşanan olaylardan siyasetçileri sorumlu tuttu.
Sendikaya göre, siyasetçilerin izlediği "deve kuşu" politikası nedeniyle, polisin giremediği "kurtarılmış bölgeler" oluştu.
Belçika ve Hollanda, Perşembe günü oynanacak Fas-Kanada maçı nedeniyle olağanüstüsü güvenlik önlemlerine hazırlanıyor.
Pazar günü Fas'ın galibiyetiyle sonuçlanan karşılaşma sonrası, Brüksel başta olmak üzere Belçika ve Hollanda'daki birçok kentte sokaklar hareketlendi.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de çoğunluğu Fas kökenli olan bir grup taraftarın sevinç gösterisi, şehir merkezinde isyanlara neden oldu.
Yüzlerce kişi polise havai fişek ve şişeler fırlatıp, sopalarla saldırdı.
Sokakta ateş yakıp çeşitli araçları ateşe veren topluluk, zaman zaman ulaşımı da engelledi.
Polis, taraftarlara göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahale etti.
Çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Anvers ve Liege kentlerinde de benzer sahneler yaşandı.
Galibiyet kutlaması yapan bazı taraftarların Liege'de bir polis karakoluna saldırdıkları belirtildi.
Her iki kentte de çok sayıda kişi gözaltına alındı.
Belçika'nın en büyük polis sendikası VSOA'nın Başkan Yardımcısı Vincent Houssin, yaşananların şaşırtıcı olmadığını söyledi.
'Durum kötüye gidiyor'
Belçika radyosuna konuşan Houssin, "30 yıldır çetelerin her fırsatı kullanarak yardım görevlilerini yaraladığını ve zarar verdiğini gördük. Durum daha da kötüye gidiyor" dedi.
Yaşanan olaylardan politikacıları sorumlu tutan polis sendikası yöneticisi, uygulanan kötü politikalar yüzünden, 20 yıldan bu yana Brüksel'de "kurtarılmış bölgeler" oluştuğunu savundu.
Houssin, iki hafta önce bir polis memurunun öldürüldüğü yerin de, bu kurtarılmış bölgelerden biri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Politikacılar, polisin giremediği kurtarılmış bölgeleri her zaman inkar ettiler. Kafalarını kuma gömüyorlar, deve kuşu siyasetiyle uğraşıyorlar. Sosyalist Parti lideri Conner Rousseau bile Brüksel'de bazı sokaklarda artık kendini güvende hissetmediğini söylüyor. Solcu bir politikacı bile bunu söylüyorsa, bunda siyasetçilere çok büyük sorumluluk düşüyor.”
Polis sendikası Başkan Yardımcısı Houssin, gençlerin çoğunluğunun böyle olmadığını, sokaklardaki kargaşayı, suça hakim olan çetelerin yönlendirdiğini vurguladı.
Belçika İçişleri Bakanı Annelies Verlinden, polisin olaylar öncesinde gerçekten iyi hazırlandığını belirterek, "Ancak kaosu engelleyemediler. Böyle bir hainler grubuna karşı mücadele etmenin bir yolu yok. Her sokağın başına bir polis koyamazsın. Sorun polis olayından çok daha büyük" dedi.
Olayların futbolla ilgisi olmadığının altını çizen Belçikalı bakan, "Bu kesinlikle kabul edilemez. Kültürümüzden, normlarımızdan ve değerlerimizden utanmayan bir takım gençleri ilgilendiriyor. İsyan çıkarmak için her fırsatı değerlendiriyorlar" diye konuştu.
Verlinden, uyum ve büyükşehir politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini de vurgulayarak, "topluma kayıtlı olmayan insanlarla nasıl başa çıkılması gerektiğinin iyice incelenmesini" istedi.
Fas'ın galibiyeti sonrası Hollanda'nın başkenti Amsterdam'ın yanı sıra Rotterdam, Lahey'de de olaylar çıktı. Rotterdam'da, Faslı taraftarların havai fişek ve şişe atması üzerine iki polis memuru yaralandı.
Yaşanan taşkınlıklar, çevik kuvvet ekiplerinin müdahalesiyle sona erdirildi.
Pazar günkü olayların ardından Fas'ın Perşembe günü Dünya Kupası F grubunda Kanada ile oynayacağı maç nedeniyle Belçika ve Hollanda'da olağanüstüsü önlemler alınacak.
Fas'ın olası galibiyeti ve gruptan çıkması durumunda taşkınlığın daha da artabileceğini belirten güvenlik makamları, Perşembe günü Brüksel başta olmak üzere birçok kentte çok sayıda polisin sokaklarda konuşlandırılacağını bildirdi.