Hayvanların davranışlarını çoğu zaman tahmin edebilsek de içgüdülerine göre hareket ettikleri için özellikle de vahşi olanlara yaklaşmak, (uzman değilseniz uyuşturulduklarında bile) akıl işi değildir. Fakat siz ne kadar mesafenizi korumaya çalışsanız da onların size yaklaştığı, dolayısıyla da canınızın tehlikeye girdiği senaryolar görmek mümkün.
Örnek olarak yılanlara göz atacağız. Türüne göre avlarını yakalamak için farklı yöntemler uygulayan bu hayvanların zehirli olanları bu zehrin avantajıyla kendilerini yormuyorken, zehirsiz olanların kaba kuvvetle avlarını sıkıca sararak cansız hâle getirdiği biliniyor. Peki bu yılanlar sizi sıkıca sarsaydı kurtulabilir miydiniz, ya da yılanların gücü bunu yapmaya yeter miydi?
Öncelikle bir yılan sizi sardığında kalp atışlarınızı göz önünde bulundurur
Bazıları İçin Hassas Olabilir #blur-img{ filter: blur(32px); -webkit-filter: blur(32px); cursor:pointer; } /* Position text in the middle of the page/image */ .blur-bg-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: bold; position: absolute; top: 50%; left: 50%; transform: translate(-50%, -50%); z-index: 2; width: 80%; padding: 20px !important; text-align: center; cursor:pointer; }
Eğer kalp atışı durduysa, av artık cansız demektir. Sarılan av her nefes verişinde vücudu doğal olarak biraz içe çekilir ve yılan da bu boşluğu anında sıkarak doldurur. Bu bağlamda o alan sıkıldığı için havanın dolacağı daha az yer kalmış olur ve bu şekilde av her nefes verdiğinde, yılan onu daha çok boğar.
En sonunda boğularak canını yitiren avın kalp atışları durduğunda, yılan onu bırakabileceğini anlar ve yemeğinin tadını çıkarır.
Yılanın uygulayabileceği güç, boyutuna göre değişir
Yılanın bedeni ne kadar kalınsa kas kütlesi de o kadar fazladır ve bu bağlamda uygulayabileceği güç değişir. Bu da daha büyük bir yılan işinizi daha zor hâle getirecek demek.
Boynunuza sarılan bir yılandan kurtulmak için yapabileceklerinize geçelim
Özellikle avını boğarak cansız hâle getiren yılanların önce (kendilerinden büyük) avlarını ısırarak kendi bedenlerini sabitledikleri, daha sonra da anında onları sardıkları bilinir.
Bu noktada kendinize vakit kazandırmak adına boynunuzla yılanın arasına kolunuzu sokmanız gerekecek. Bu, nefes alabilmek için biraz daha vakit kazanmanızı sağlar fakat unutmayın, en sonunda yılan galip geleceği için çok geçmeden farklı yollara başvurmanız gerekecek.
Bir diğer yöntem ise yılanı, mümkünse bedeninin kalanına nazaran daha güçsüz kalan kuyruğundan itibaren yavaş ve istikrarlı şekilde çözmek.
Bu noktada sakin olmanız gerektiğini söylemek biraz klişe kaçabilir fakat her türlü hayvan saldırısında ilk ihtiyacınız olan şey budur. Özellikle de güçlü bir hayvanla mücadele ediyorsanız yarın yokmuş gibi çırpınmak sadece daha fazla yorulmanıza sebep olacaktır.
Yılanlar onlara dokunduğunuzu hissedebilir. Bu sebeple söz konusu yılan, bedeninin yan taraflarını gıdıklarmış gibi hareketler yaptığınızda bundan rahatsız olup size uyguladığı gücü azaltabilir.
Isırığı çözme konusu biraz daha uğraştırıcı olabilir
Isırığın da (bazen anlık olarak bırakılsa da) genelde kalp atışı durana kadar devam ettiğini biliyoruz. Bu yüzden de onları vazgeçirmek denenebilir. Bunun için yılanların sevmediği keskin koku ve tatlardan faydalanılabilir. Sirke, naftalin, sarımsak ve soğanı bunlara birkaç örnek gösterebiliriz.