Bügün açılışta BIST 100 endeksi yükselişle güne yüzde 0,17 artışla 4.517,38 puandan başladı. Ardından yaşanan satış baskısıyla günün ilk yarısında değer kaybı yüzde 3'ü geçti ve endeks 4.311 seviyelerine kadar geriledi. Şu sıralarda ise endeks 4.282'de işlem görüyor.
Finans piyasalarının belirsizliği sevmediğine dikkat çeken Dünya yazarı Soner Kuru," Borsadaki satışlar muhtemel bir ikinci tur fiyatlaması" adlı bir yazı kaleme aldı.
Seçimlere yaklaşık bir buçuk hafta kala Borsa İstanbul fiyatlamalarında baskının arttığına dikkat çeken Dünya yazarı Soner Kuru, "3 Ocak 5.700 zirvesinden beri Borsa’da oluşan tepe seviyeler bir önceki tepeyi yakalamakta zorlanır bir görüntü içerisinde" dedi.
Bu zirveden bakıldığında enerji ve gayrimenkul sektörleri yüzde 50 düşüşle en çok düşen sektörler olduğuna değinen Kuru, iletişim ve sigorta sektörleri yüzde 30 ortalamalarda değer kaybederken bankacılık, holdingler ve sanayi sektörlerimiz ortalama yüzde 23 değer kaybettiğini vurguladı.
"PİYASALARDAKI BELİRİZLİK KKM’Yİ GÜVENLİ LİMAN HALİNE GETİRDİ"
Soner Kuru'nun ilgili yazısı şu şekilde:
Bu geri çekilmeye en çok direnç gösterebilen sektörlerimiz ise çimento ve ulaştırma sektörleri oldular. Finans piyasaları belirsizliği sevmiyor, belirsizlik olduğunda güvenli limanlara oluşan talebin yükseldiğini görüyoruz. Son dönemde kur korumalı mevduata ilişkin atılan adımlar, bu belirsiz dönemde tasarruf sahibi açısından KKM’yi tercih edilir ve cazip bir güvenli liman haline getirmiş görünüyor.
Ocak ayı başında endeks 5.700 iken KKM toplam bakiyesi 1,37 trilyon TL idi, bugün itibariyle endeks 4.600 seviyelerinde iken KKM toplam bakiyesi 2 trilyon TL’ye ulaştı. Aslında borsadan çıkan paranın büyük ölçüde nereye gittiğiyle ilgili bir belirsizlik yok.
'SEÇİME 10 KALA BORSA İSTANBUL FİYATLAMALARI'
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi finans piyasaları belirsizliği sevmiyor, seçimlerin ikinci tura kalması, bu sürecin derinleşmesi ve uzaması anlamına geldiği için 14 Mayıs'ın devamındaki iki hafta sermaye piyasaları ve borsa açısından oldukça dalgalı geçecek gibi görünüyor. Sermaye piyasaları açısından aşağıdaki 3 makro parametrenin seçim sonuçlarından bağımsız şekilde öngörülebilir olduğunu düşünüyoruz.
Para Politikaları ve Faizler; Türkiye ekonomisi uzun sayılabilecek bir süredir para politikaları noktasında düşük faiz ile yönetiliyor, pandemi öncesinden itibaren oluşan bu süreçte son dönemde piyasa faizlerinde yukarı bir hareket görsek de ekonominin geldiği kırılgan nokta itibariyle para politikaları üzerinden sıkılaştırılmasının hiçbir siyasi otorite tarafından tercih edileceğini düşünmüyoruz. Bu aşamada piyasa faizi 30’larda olduğu için buraya kadar yükseltilecek bir politika faizinin etkisinin sınırlı olacağını değerlendiriyoruz.
'YÜZDE 50’NİN ALTINDA BİR ENFLASYON ZOR'
Döviz Kuru; Türkiye’de fiyatlar genel düzeyi yükselmeye devam etmesine rağmen bir süredir kurun o ölçüde yükselmediğini gözlemliyoruz, seçim öncesinde 20 TL seviyesinin altında savunulan bir görüntü var, seçim sonrasındaki kısa vadede kurda daha yukarıda oluşması muhtemel bir denge fiyat bekliyoruz.
Enflasyon: Bir süre daha yüksek kalmak durumunda gibi görünüyor, ertelenen kamu zamları, depremin enflasyona ilişkin faturaları, kurda olası yukarı hareketler neticesinde enflasyondaki riskler sıcak olarak görünüyor. 2023 sonunda yüzde 50’nin altında bir enflasyon oluşması ihtimalini zayıf olarak değerlendiriyoruz."