Haber7 – ÖZEL
Tanju Özcan’ın “Bolu beyi” edasıyla gerçekleştirdiği kanun dışı uygulamalara bir yenisi daha eklendi. Bolu Belediye Başkanı Özcan’ın günlerdir kentte yaptığı denetimlerin arkasından “haraç” iddiası skandalı çıktı. Özcan’ın, Bolu’da faaliyette bulunan zincir marketler ile bankalardan, belediye iştiraklerine reklam, sponsorluk veya finansman aktarılması talebinde bulunduğu öne sürüldü.
CHP’li Özcan’ın, para talebinde bulunduğu zincir marketlerden bazılarının teklifi kabul ederek belediyeye yüz binlerce TL’lik kaynak aktardığı öğrenildi. Özcan’ın tehdidine rağmen “hukuk dışılık” gerekçesiyle Bolu Belediyesi’nin iştiraklerine reklam veya sponsor olmayan zincir market ve bankalara cezai işlem uygulandığı bildirildi. Bir zincir marketin Bolu’daki 21 şubesinin mühürlendiği kaydedildi. Bazı özel bankaların da şubesine belediye ekipleri tarafından çeşitli gerekçelerle kilit vurulduğu aktarıldı.
PARA VERMEYENE 5 GÜN MÜHÜR
Bolu Belediyesi ekiplerinin “projeye aykırı değişiklikler”, “yangın güvenliği”, “yapı değişiklikleri”, “ruhsata aykırı kullanım” gibi bahanelerle şubelere 5 günlüğüne kapatma işlemi uyguladığı ifade ediliyor. Mühürlenen her bir şube için firmalara 2 bin 52 TL cezai işlem uygulandığı saptandı.
Bolu Belediyesi Encümen kararlarına dayandırılan mühür uygulamasına karşı firmalar hukuk mücadelesi başlattı. İştiraklere para aktarma tehdidine boyun eğmeyen kuruluşlara yönelik mühür uygulamasına karşı hukuk nezdinde mücadeleye girişildi. Bolu Valiliği’ne de şikayet ulaştırıldı. 5 günlük ciro ve iş kaybı yaşadıklarına vurgu yapan bir firma, “Bolu Belediyesi Encümen kararlarının esas sebebinin hukuka aykırı taleplerin karşılanmaması olduğu” vurgulandı.
Konuya ilişkin İçişleri Bakanlığı’nın inceleme başlatarak müfettiş görevlendirmesi yaptığı bildirildi.
ÖZCAN: EVET PARA İSTEDİK
İddialara ilişkin Haber7’ye konuşan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan firmalarla toplantı yaptığını ve reklam istediği iddiasını kabul etti. Özcan, belediye vakfına finansman sağlamaları yönünde firma ve bankalardan talebi olduğunu söyledi. Özcan, bu kuruluşlara herhangi bir mecburiyet şartı koşmadıklarını, istemeyen firmaların ödeme yapmadığını ifade etti. Özcan, incelemelerde bulunmak üzere İçişleri Bakanlığı tarafından müfettiş atandığını da sözlerine ekledi.
Özcan Haber7’ye yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi;
Bu konuda bir müfettiş incelemesi var. Biz rutin denetimlerimizi her türlü iş yerine yapıyoruz. Burada birinci amacı öğrencilere burs vermek üzere nihai amacı da huzurevi yaptırmaya kadar giden amaçları olan bir vakıf kuruldu. Biz burada marketlerimize, bankalarımıza “çok ciddi reklam pastanız var. Bu amaca hizmet eden bu vakfa reklam karşılığı destek vermenizi bekliyoruz” dedik. Bu rutin denetimleri onlara baskı uygulamak için yapmadık. Ama böyle bir bağış için reklam verir misiniz? dedik. Topladık.
Bağış yapanlara denetim yapılmaması gibi bir durum söz konusu değil. Vermezseniz sizi kapatırız, ederiz demedik.
Ben bir sürü iş adamıyla gittim kendim özel olarak konuştum. Onlardan da bağış istedim. Ama yapmazsanız ben işyerinizi kapatırım, mühürlerim sizle oynarım, ticaretinizle oynarım falan demedim. O benim anlayışım da zaten böyle bir şey yok.
Ben, güzel kurallara uyan bir şehir talep ediyorum. Bunun karşılığında da hali vakti yerinde olan, özellikle bu zincir marketler, bankalar gibi Türkiye'de bu anlamda çok büyük reklam bütçeleri olanlardan benim reklam istememin de bir mahsuru olduğunu zannetmiyorum. Ama dediğim gibi reklam istedim mi istedim bu vakıf için. Bu reklamlar zaten yayınlanıyor. Elektronik billboardları var bu vakfın. Reklamlarda fiilen yayınlanıyor anlaştığımız süreler içerisinde. Yani biz hizmet karşılığında onlardan bir bedel alıyoruz. Bağış olarak almıyoruz.
Tanju Özcan, sözlerinin sonunda ise bir market zinciri dışında hemen hemen tüm market zincirlerinin reklam sözleşmelerini imzaladığını söyledi.