BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi üst düzey yetkilisi Ramesh Rajasingham, Dünya İnsani Yardım Günü nedeniyle düzenlenen bir anma etkinliğindeki konuşmasında, geçen yıl 460'tan fazla yardım çalışanının saldırıların kurbanı olduğunu ve bunlardan 140'tan fazlasının öldüğünü söyledi.
Rajasingham, bu kurbanların yüzde 98'inin, hayat kurtaran yardımlarda bulunmak için büyük risk alan ulusal yardım çalışanları olduğunu belirtti. "Ne yazık ki bu, 2013'ten bu yana kaydedilen en yüksek yardım çalışanı ölüm sayısını gösteriyor" diyen Rajasingham, bu yıl şimdiye kadar yaklaşık 170 yardım çalışanının saldırıya uğradığını ve bunlardan 44'ünün ölümle sonuçlandığını da sözlerine ekledi.
"ZORLUKLAR GİDEREK DAHA KARMAŞIK HALE GELECEK"
Cenevre'deki BM Ofisi Genel Müdürü Tatiana Valovaya da anma etkinliğinde, dünyanın dört bir yanındaki yardım çalışanlarının yaptıkları iş nedeniyle hedef alındığını ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Valovaya, "Dünya şu anda birden fazla ve birbirine bağlı zorluklar ve krizlerle karşı karşıya - şiddetli çatışmalar, yıkıcı iklim değişikliği, yaygın terörizm, nükleer silahları olan ve olmayan devletler arasında artan gerilimler, Covid-19 salgını, artan eşitsizlikler, küresel güvensizlik, dijital bölünme ve siber uzayda kanun tanımazlık" dedi.
Valovaya sözlerini, "Bu ve diğer ortaya çıkan zorluklar, önümüzdeki yıllarda sadece daha karmaşık hale gelecek. Bu zorluklar daha fazla insani ihtiyaç yaratacak ve bu nedenle daha fazla insanın yardımını gerektirecek" diyerek tamamladı.
19 Ağustos 2003'te Irak'ın başkenti Bağdat'taki Canal Hotel'e düzenlenen bombalı saldırıda, BM Genel Sekreteri'nin Irak Özel Temsilcisi Sergio Vieira de Mello'nun da aralarında bulunduğu 22 insani yardım çalışanı hayatını kaybetmiş, bu olaydan beş yıl sonra BM Genel Kurulu, bu tarihi Dünya İnsani Yardım Günü olarak belirleyen bir karar almıştı.
www.idrak34.com