- Kısa süre önce İçinde Tutma teklisiyle karşımıza çıktınız. Gündemle, genel olarak içinde bulunduğumuz ruh haliyle bir hayli ilişkili bir şarkı. Fikir nasıl oluştu? Tetikleyiciler nelerdi?
İlker Baliç: Şarkıya 2 yıl önce başladık. Ama şarkının özneleri, tetikleyiciler her an her yerdeydi uzun zamandır.
Murat Başdoğan: Aslında hepimizin yaşadıklarını kendi dilimizden aktarıp not düşmek istedik.
Birol Namoğlu: Ahlakın erozyona uğradığı, aklın yolundan çıkılan, adaletin tecelli etmediği, masumların hayatını kaybettiği, kadın cinayetlerinin, çocuk tacizlerinin içimizi yaktığı bir zamanın yankıları diyebiliriz.
Arda İnceoğlu: Yani bir bakıma Picasso’nun Guernica için dediği gibi, bunu biz yapmadık.
- Şarkıda hem vokal hem de enstrümanlar haykırır halde. Bilinçli bir tercih miydi? Yoksa şarkının ruhu mu sizi buraya getirdi?
B. Namoğlu: Biz müzik üzerine, melodi üzerine söz yazan bir grubuz. Aslında müzikal eskizler bu denli dinamik değildi. Ancak sözler ile beraber anlatımın ruhuna büründü, tempo arttı.
İ. Baliç: Sonrasında amacımız tam da bahsettiğiniz duygu oldu. O duyguyu hissettirebildiysek ne mutlu bize.
A. İnceoğlu: İki yıl önce daha sakin, daha naif bir şekilde doğan şarkı, büyüdükçe etrafında yaşananlarla haykırır hale geldi. Bizim için de bu açıdan bir ilk oldu bu.
- "Yanlış zamanda belirdiysek de/ Dünyanın ameliyatlı yerinde/ Mazlumun ahı var bir de/ Her gecenin sabahı." İçinde hem yakarış hem keder hem de umut barındıran dizeler...
B. Namoğlu: Savaşların, çatışmaların, hesapların, doğal afetlerin, dünyayı şekillendiren kültlerin ve kültürlerin bol olduğu bir coğrafyadayız. Her yanımız dikenli, her yanımız yangın yeri. Belki de iyilikle kötülüğün, akıl ile hurafenin en çok savaştığı bölgesi dünyanın.
İ. Baliç: Biz güzel ülkemizin 79 şehrinde şarkılar söyleme, insanlarla buluşma şansına sahip olduk.Bu coğrafyanın güzel insanlarının, iyi insanlarının gözlerinin içine bakarak şarkılar söyledik: Duygularımızı paylaştık. Onların aynı şarkıların aynı yerlerinde aynı duygularla bize karşılık verdiklerini gördük yüzlerce defa.
A. İnceoğlu: İnsanımız da doğamız da güzelliğe güzellikle karşılık veriyor. Ama akıldan, bilimden, vicdandan, hukuktan uzaklaştıkça yaşanılabilecekleri de gördük.
B. Namoğlu: Elbette ki büyük zaman denizinde bu coğrafyada belirdiğimiz zaman çok ufak. Umuyoruz ki iyi insanların, vicdanlı insanların değer gördüğü günler gelecek.
M. Başdoğan: Ulu önderin dediği gibi, bütün ümidimiz gençlikte.
SUSTUKLARIMIZ BÜYÜDÜ
- Herhalde son günlerde yaşananlar "İçinde tutma" cümlesi kadar yalın tanımlayacak bir cümle yoktur. Ancak şöyle bir yanıt da gelebilir. "Tutmayalım da ne yapalım?" Siz de aynı tıkanmışlık veya boğulmuşluk hissini yaşıyor musunuz?
A. İnceoğlu: Elbette. Hem dünyada hem bölgemizde hem de ülkemizde olanlar o hissi verse de umuda tutunmaktan başka çare yok. 16 yıl önce “Sustukların Büyür İçinde” diye bir şarkı yapmıştık. Büyüdü büyüdü “İçinde Tutma” geldi.
M. Başdoğan: Ama yine şarkıda da belirttiğimiz gibi “her gecenin bir sabahı var.”
HEPİMİZİN YAŞADIKLARI
- Klip hem görsel açıdan görkemli hem de şarkının duygusal aktarımını destekler nitelikte. Ayrıca yine gündeme gönderme yapan birçok gösterge mevcut.
B. Namoğlu: Aslında biz nasıl klipler çekersek çekelim, ne anlatmak istersek anlatalım dinleyenler şarkıların içine daldıklarında kendi yaşadıklarını o şarkıların üstüne örtüyorlar. Onların duygularında, zihinlerinde oluşanlar çok daha anlamlı.
A. İnceoğlu: Klip işi, kitaptan uyarlama film çekmek gibi riskli olabiliyor bazen. Kitabı okuyanlar filmde kendi kafalarında kurdukları dünyayı ya da benzerini göremezlerse hayal kırıklığına uğrayabiliyor. Ya da bizim bu klipte yaşadığımızla benzer olarak kitaptaki uzun hikayeyi kısaltmak gerekiyor. Bizde de süre kısıtlı olduğundan aralarından seçmek zorunda kaldık.
M. Başdoğan: Ama tabii ki “İçinde Tutma” insanların son zamanlarda yaşadığı bütün sıkıntıları kapsıyor. Dolayısıyla görsel olarak bire bir yaşadıklarını klipte bulup bulamamaları önemli değil, benim derdim, senin derdin yok bizim derdimiz hepsi.