?>

Birinden "Elektrik Almak" Bilimsel Olarak Mümkün mü?

Günlük hayatımızda, romantik açıdan etkilendiğimiz bir kişi için “elektrik aldım” gibi tabirleri en az bir kez kullanmışızdır. Peki bu elektrik alma durumu gerçekten de fizyolojik açıdan gerçekleşiyor olabilir mi? Bilimin bu soruya verdiği cevabı iletiyoruz.

Teknoloji - 7 ay önce

Literatürde yer alan “Physiological synchrony is associated with attraction in a blind date setting” (Fizyolojik senkronizasyon, kör randevu ortamındaki çekicilikle ilişkilendirilir) başlıklı güncel bir makale günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız bir konu ile ilgili ilginç bir gerçeği ortaya koydu.

Araştırma, günlük hayatımızda “elektrik alma” olarak tabir ettiğimiz unsuru inceleyerek, romantik bir etkileşim sırasında ortaya çıkan fizyolojik senkronizasyonun, çekicilikle olan ilişkisini tespit etmeyi amaçlıyor.

Peki bu araştırma nasıl bir metodolojiye sahip? Önce bunu inceleyelim.

Hollanda’da yapılan bu araştırmaya, yaşları 18 ile 37 arasında değişen, yarısı kadın yarısı erkek olmak üzere toplamda 142 katılımcı dahil ediliyor.

Deney yöntemiyle gerçekleştirilen bu çalışmada, katılımcılara öncelikle psikolojik faktörler ve beklentilere dair anketler doldurtuluyor.

Ardından, deney kapsamında katılımcıların elektrodermal aktivite (EDA), kalp atış hızı (HR) ölçümleri ve göz izleme ölçümlerini yapmak için gerekli ekipmanlar katılımlara bağlanıyor.

Hazırlığın ardından katılımcıların birbirlerini 3 saniyeliğine görmeleri sağlanıyor ve ilk izlenim ardından gerçekleşen fizyolojik verileri toplanıyor

Araştırmanın ilerleyen safhalarında katılımcıların sırasıyla 2 dakika süreyle sözlü ve sözsüz etkileşimlerde bulunması sağlanıyor.

Her etkileşimin ardından fizyolojik veriler kullanılan ekipmanlar yardımıyla toplanıyor.

Araştırma nasıl sonuçlara ulaşıyor? Hissettiğimiz çekim hissi yalnızca zihinsel değil fizyolojik açıdan da gerçek!

Çiftlerin hem sözlü hem sözsüz iletişimde kalp atış hızı ve deri iletkenliği senkronizasyonunun, birine romantik çekim hissetmekle anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılıyor.

Yani, çiftlerin fizyolojik tepkileri senkronize olduğunda, birbirlerine olan çekimlerinin de arttığı görülüyor.

Gülümseme, gülme, baş sallama, el hareketleri ve yüz yüze bakış gibi açık davranışsal senkronizasyonların kişilerin birbirinden etkilenmesinde anlamlı bir etki göstermediği belirtiliyor.

Araştırmacılar bu bulguyu fizyolojik senkronizasyonun görünür davranışsal uyumdan daha önemli olabileceği şeklinde yorumluyor.

İlk izlenim açısındansa kısa bir bakışma sürecinin bile fizyolojik tepkileri tetiklediği gözlemleniyor.

3 saniyelik kısa bir bakışma süresinde bile eşleştirilen çiftlerde fizyolojik senkronizasyon görüldüğü belirtiliyor.

Ek olarak, deney kapsamında erkeklerin kadınlara kıyasla partnerlerine karşı daha fazla çekim hissetme eğiliminde olduğu görülüyor.

Anlık fizyolojik tepkilerin, çiftlerin etkileşim kalitesini ve duygusal uyumunu yansıttığı ve bunun da romantik çekimle ilişkilendirildiği ekleniyor.

 Ayrıca, kişilerin birbirinden etkilenmesinin sadece fizyolojik tepkilerin düzeyine (örneğin, sadece kalp atış hızının artması) değil, bu tepkilerin senkronizasyonuna da bağlı olduğu gözlemleniyor.

Bulguları özetlemek gerekirse, araştırmacılar romantik olarak çekim hissetmenin bilinçsizce fizyolojik tepkilere yansıdığını belirtiyor.

Araştırmacılar, fizyolojik senkronizasyonun romantik açıdan birinden etkilenmenin önemli bir bileşeni olduğunu vurgulayarak, partnerlerin bilinçli kontrolü dışında gerçekleşen bu tepkilerin daha "gerçek" bir duygusal bağlantıyı temsil ettiğini ifade ediyor.

Başka bir deyişle, birinden etkilenmenin sadece yüzeyde görülen davranışlarla sınırlı olmadığını, daha derin, bilinçdışı fizyolojik tepkilerle de şekillendiği gözlemleniyor.

Bu da romantik ilişkilerdeki "midede kelebekler uçuşma hissi" veya "elektrik alma" gibi kavramlarla ifade edilen hislerin bilimsel bir temele dayandığını gösteriyor.

Son olarak, her zaman olduğu gibi her araştırmanın kendi örneklemi kapsamında genele yorulabileceğini ve de her bilimsel araştırmada olduğu gibi bu araştırmanın da bazı kısıtlara sahip olabileceğini hatırlatarak içeriğimizi noktalayalım.

Kaynak: Nature Human Behaviour

Bilimsel makalelerin ışığında kaleme aldığımız ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Haftanın Öne Çıkanları

Galatasaray, Avusturya'da topbaşı yaptı! Icardi...

2024-07-10 00:27 - Spor

İspanya EURO 2024'te finalde!

2024-07-10 00:07 - Spor

Beşiktaş, Slovenya kamp kadrosunu açıkladı: Yıldız isim yok

2024-07-10 00:33 - Spor

Mehmet Büyükekşi'ye sürpriz rakip! Süper Lig devinin eski başkanı aday oluyor

2024-07-10 01:23 - Spor

12 ilde Narkoçelik-26 operasyonu: 57 gözaltı

2024-07-10 08:13 - Gündem

Bakan Şimşek, eşiyle ilgili olan iddialara yanıt verdi!

2024-07-11 23:03 - Gündem

Kan donduran cinayet: Kocasını sopayla canice öldürdü

2024-07-11 02:43 - Gündem

Borsada 10 şirketin cari oranı 1.5'in üzerinde gerçekleşti

2024-07-08 16:02 - Ekonomi

Dilan Polat'ın kardeşi Sıla Doğu'dan tahliye olduktan sonra ilk paylaşım

2024-07-13 09:57 - Magazin

Galatasaray - Beşiktaş Süper Kupa maçı hangi tarihte, ne zaman oynanacak 2024?

2024-07-09 16:33 - Spor

İlgili Haberler

GTA 5'in Yazarından Yepyeni Bir Oyun Evreni Geliyor: İşte Absurdaverse

20:53 - Teknoloji

Steve Jobs'un Tuvalet Suyuna Ayaklarını Sokmasının Sebebi

20:17 - Teknoloji

Lamborghini'den İstifa Ederek Kendi Markasını Kuran Adam

20:13 - Teknoloji

Microsoft Defender’ın VPN Özelliğini Kaldırma Kararını Açıkladı

20:08 - Teknoloji

Huawei Mate XT'nin Küresel Lansman Öncesi Tüm Detayları Belli Oldu

19:33 - Teknoloji

Günün Manşetleri

Numan Kurtulmuş Alev Alatlı'yı andı: Gelecek nesiller için her zaman yol gösterici olacak

21:03 - Gündem

Samsunspor'dan 'Transfer yasağı' açıklaması

20:58 - Spor

Bakan Fidan, Hamas yetkilileriyle görüştü

20:52 - Gündem

Barcelona, 3 puanı tek golle aldı

20:48 - Spor

Valilikten şap hastalığı açıklaması: Karantina devam ediyor

20:43 - Gündem