Bazen erkek, ilişki esnasında erekte (sertleşme) ve cinsel dürtüleri yeterince uyarılmış olsa da beklediğinden daha geç boşalabiliyor. Hatta bu durumdan muzdarip olanlarda bazen uzunca bir süre cinsel uyarılma veya hiç boşalma bile olmayabiliyor.
Bunu deneyimleyen çiftler, genelde strese ve üzüntüye kapılabiliyor. Ancak herkeste görülebileceği için endişe etmeye gerek yok. O zaman gelin, bu durumun arkasındaki faktörlere bir bakalım.
Bu meselenin fizyolojik, hormonal ve psikolojik olmak üzere birçok sebebi olabiliyor.
Boşalma, beyin kimyasallarının penisteki sinirleri etkileyerek refleks oluşturmasıyla meydana gelir. En temelde geç boşalma veya boşalamama bu refleksin bozulması demektir.
Aslında bu durumun, hayat boyu geç boşalma yaşayanları ve geçmişte boşalmada sorun yaşamayan ancak sonrasında yaşamaya başlayanları kapsayan iki türü var. Fakat geç boşalma denildiğinde bu, genel bir problemmiş gibi algılanıyor. Mesela kişi, ilişki içinde olduğu partnere bağlı olarak da bu sorunu geçici olarak deneyimleyebilir. O nedenle uzmanlar, bu ayrıma dikkat etmeyi öneriyor.
Mesela bir kişi antidepresan veya tansiyon gibi ilaçları kullanıyorsa, bunların yan etkisi olarak bu durumu yaşamış olabilir. Yine aşırı alkol kullanımı da bu probleme yol açabiliyor.
Keza kişinin kronik sağlık sorunları varsa da bu yaşayanabiliyor. Ayrıca erkeğin, sinirlerinde hasarlar, mesane gibi pelvik bölgelerde yaralanma, kısırlık, testosteron seviyesinde düşüklük, peniste sinirsel bozukluklar (ki bu sertleşememe gibi problemler de yaratır) gibi problemleri varsa bunlar da geç boşalmayı meydana getirebilir. Bu nedenle sorunun kaynağının, bunlardan biri olup olmadığını anlamak için kişinin önce bir doktora gidip fiziksel muayeneye girmesi gerekiyor.
Kişinin mastürbasyon yapma şekli ve oranı da bu durumu etkiliyor. Mesela belirli bir tempoda mastürbasyon yapan erkek, cinsel deneyiminde aynı tempoyu yakalayamayınca geç boşalabiliyor. Hatta bu nedenle, bir partnerle yaşadığı ilişki esnasında değil, sadece mastürbasyon esnasında boşalma yaşayabiliyor. Aslında bu durumun az önce de belirttiğimiz gibi, geçici olan şekli normal karşılanabiliyor fakat hayat boyu olduğu zaman, özellikle partnerler için bu bir dezavantaj olarak görülebiliyor.
Doktorlara göre bu duruma teşhis koyabilmek için tıbbi değerlendirmelerin yanında, psikolojik değerlendirmelerin yapılması da oldukça önemli.
Mesela bu durum kişide hayal kırıklığı, sıkıntı, yorgunluk, penis bölgesinde tahriş, ereksiyon olamama gibi sorunlar yaratabileceği için tüm bunlar kişiyi mutsuz edebiliyor. Aksine toplumdaki genel kabul ''geç boşalmanın daha iyi hissettirdiğidir.'' Ancak durum pek öyle görünmüyor. Hatta seks esnasında erkeğin birlikte olduğu kadın, sıkılganlık veya tahammülsüzlük yapıp birlikteliği sonlandırmak bile isteyebiliyor. Bu da yine cinsel terapistlere göre, kişi için psikolojik açıdan olumsuz sonuçlar doğuran bir durum.
İşte bu nedenle bu mevzunun ardındaki psikolojiyi anlamak önemlidir. Mesela cinsel terapistlere göre kişide, ''partnerini memnun etme kaygısı mı, depresyon mu, ilişki memnuniyetsizliği mi veyahut cinselliğe dair tabulaşmış düşünceler mi var?'' işte bunları araştırmak gerekiyor. Çünkü çoğu zaman, meselenin altında yatan temel nedenlerden biri bunların arasından çıkabiliyor.
Misal erkeğin bazen libidosu düşük olabiliyor hatta bunu kendi bile fark etmeyebiliyor. Diyelim fark etti o zaman da bunu ilişki yaşadığı kişiye belli etmemek için partneriyle seks yapabiliyor. Yaşanan bu gönülsüz cinselliğin sonu ise boşalma problemleriyle son buluyor.
Cinsel terapistlere göre geç boşalma, kişinin özgüven sorunu yaşamasına da sebep olabiliyor. Birey bu yüzden kendini yetersiz veya başarısız hissedebiliyor. Bir erkeğin cinsellik açısından toplumun kendisinden beklediği performansı gösterememesi demek onun maskülenliğinin, başarısının, gücünün ve otoritesinin sorgulanması demek. İşte bu yüzden kişiler yaşadıkları sorunu bazen kendileri bile kabullenmiyor. Bundan ötürü de problemi partnerleriyle paylaşmıyorlar ve terapiye gitmiyorlar.
Hatta bunu daha ileri boyutlarda deneyimleyen erkekler, romantik ilişki yaşamaktan bile kaçınabiliyor. Çünkü bu durumu yine başkalarında da yaşayıp reddedilmekten korkabiliyorlar. Bireyin geçmiş hayatında cinsellikle ilgili travmatik deneyimleri olmuşsa, bu da boşalma problemlerine yol açabiliyor. Yani bu sorunu yaratan fizyolojik ve hormonal sebeplerin yanında, oldukça önemli yer kaplayan psikolojik sebeplere de kulak asmak elzem diyebiliriz.
Bu nedenle uzmanlar, erkeklere mutlaka partneriyle birlikte terapiye gitmeleri gerektiğini söylüyor. Velhasıl böyle bir konudan muzdarip olan varsa kendi kendine teşhis koymadan önce bir uzmana danışmalı ve sadece doktorun yönlendirmelerini dinlemelidir.
Kaynaklar: Mayo Clinic, ISSM, Boston University School of Medicine, Önol ÜrolojiGörsel Kaynakları: Hims, Hims 2, Chantelle Otten Sexologist, Net Doctor, Welldoing