Felsefe taşı, 15. yüzyılda tüm simyacıların üretmeye çalıştığı bir nesneydi. Simyacılara göre bu taş sayesinde istenilen herhangi bir madde altına dönüştürülebilirdi. Taşın aynı zamanda ölümsüzlük verdiğine de inanılıyordu. Hatta taşı keşfettiği iddia edilen Fransız simyacı Nicolas Flamel’in öldükten sonra mezarında bulunamaması da pek çok kişi tarafından taşın gerçekten üretildiğine kanıt olarak gösterilir.
Bir noktada Harry Potter kitaplarına bile konu olan bu hikâyenin gerçek olmadığı tabii ki hemen hemen herkes tarafından biliniyor. Ancak bilim insanları, uzun uğraşlarda sonunda “modern felsefe taşını” keşfetti. Bulunan yeni bir yöntem sayesinde su, başarılı bir şekilde "metale dönüştürüldü".
Metal gibi görünüyor, metal kadar dayanıklı
Çek Cumhuriyeti Bilimler Akademisi’nde yapılan araştırmada suyu metal kadar dayanaklı yapmak için gereken tek şeyin atomların sıkıştırılması olmadığını fark eden bilim insanları, yüzyıllardır hayal edilen “bir maddeyi başka bir maddeye” dönüştürmeyi neredeyse başardı.
Normalde yalıtkan bir madde olan suyun atomlarını dünyanın 48 katı fazla basınca sıkıştırdıktan sonra maruz bırakarak içerisine oda sıcaklığında sıvı halde bulunan bir metal alaşım olan sodyum-potasyumu ekleyen bilim insanları, bu çalışmayı deniz seviyesindeki bir laboratuvarda özel koşullarla başardı. Yapılan deneylerin ardından pozitif iyonlarla yüklü metal alaşımı başarılı bir şekilde suyla birleştiren bilim insanları, suyun dış yüzeyinin altın benzeri sarı renkle kaplandığını ve suyun sıradan bir metalle aynı özellikleri taşıdığını belirtti.
Araştırmanın asıl amacı ise suyu metale dönüştürmek değildi. Bilim insanları, Dış gezegenlerde yüksek basınçlı ortamlarda bulunan maddelerin ve alaşımların o gezegenlerde nasıl görüneceğini daha iyi anlamak için bu deneyi yapıyorlar. Örneğin Jüpiter’de tıpkı bu deneyde ortaya çıkan “metalleşmiş su” gibi maddelerin bulunduğu doğrulanmıştı.