Her ne kadar yenilik iyi ve ihtiyacımız olan bir şey olsa da bazı ürünler öyle ikonik tasarımlara sahip oluyorlar ki ortaya çıktığı ilk yıllardan günümüze kadarki sürede hiç değişim geçirmeden varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar.
Ee ne demişler, “Bozuk değilse tamir etme!”. Yani değişmeye ihtiyacı olmayan bir ürünü yenilik adı altında değiştirmek her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabiliyor. Yıllardır plazalardan tutun da kahvehanelere kadar her yerde varlığını gururla sürdüren BIC’in tükenmez kalemleri için de aynı durum söz konusu.
BIC tükenmez kalemin hikâyesi, László Biró’nun 1938’de, farkında olmadan “mükemmel” tükenmez kalemi yaratmasıyla başlıyor.
Bir süre sonra, Biró’nun tasarımındaki ışığı gören Marcel Bich’in, ürünün patentini satın almasıyla birlikte, BIC markası altında yıllarca çalışma masalarımızda bizlere dostluk edecek o kalem hâlâ daha sarsılmamış o tahta oturuyor.
Marcel Bich ilk olarak Aralık 1950'de piyasaya sürdüğü kalemlerin tasarımını 73 senedir değiştirmedi!
BIC Cristal olarak piyasaya sürülen bu kalemler yıllardır hiçbir değişikliğe gerek duyulmadan her kesimden insanın ihtiyacını karşılamayı başarıyor.
1950 yılından beri aynı tasarıma sahip olan BIC kalem, zamansız ve ikonik tasarımı sayesinde aslında var olan tasarımı değiştirmeden korumanın, düzenli olarak değişiklik yapmaktan çok daha iyi sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.
BIC’in yıllardır olduğu gibi sevilmesinin temel sebebi geniş kitlelere hitap etmesi.
İşlevsel bir ürün olmasının yanı sıra, yüksek bir marka bilinirliğine sahip olan ve geniş kitlelerce birçok alanda kullanılan BIC tükenmez kalem, bir şekilde tüketicilerin hayatlarının her alanında var olarak onlarla bağ kurmayı başarmış bir ürün.
Aslında BIC tükenmez kalem tasarımda basitliğin de kazanabileceğini gösteriyor.
Şüphesiz ki, tasarımda yenilikçi ve sıra dışılık da ürünün tüketicilerin dikkatini çekmeyi başarıyor ve markalara büyük kazançlar sağlıyor.
Fakat BIC gibi markalar bizlere basitliğin de oldukça önemli olduğunu kanıtlıyor. Tek ihtiyacımız, adisyona bir şey yazmak ya da basit bir not almakken, sanki uzay teknolojisiyle üretilmiş gibi bir kalemi ne yapalım değil mi?
Peki BIC hiç mi değişiklik yapmadı ya da hiç farklı ürün üretmedi mi?
BIC tabii ki portföyüne farklı ürünler ekledi ve ikonik ürününde bazı ufak değişiklikler yaptı. Fakat bu değişiklikler ürünün temel özelliklerini ve tasarımını bozmayan, ufak geliştirmelerdi.
Örneğin, kalemin plastik kapağının yanlışlıkla yutularak boğulmalara sebep olmasını önlemek için zaman içinde kapağa ufak bir delik eklendi.
Özetle; BIC, portföyünde başka ürünlere yer verse de altın yumurtlayan tavuğunu hiç kesmedi! Boşuna dememişler bozuk değilse tamir etme diye. Yıllardır istikrarla aynı ürünü üretmeye devam eden BIC; bazen en iyi seçimin, ürünlere yenilik adı altında gereksiz müdahalelerde bulunmamak olduğunu gösteriyor.
Kaynaklar: The Marketing Alliance, BICİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: