En ölümcül hastalıklardan biri olan beyin tümörünün önüne geçmek için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Yayımlanan yeni bir araştırma ise ABD’deki Florida Üniversitesinde bulunan bilim insanlarının geliştirdiği bir mRNA aşısının bunu yapma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Henüz erken aşamalarında olan aşı, her hastaya özel olarak geliştirilmesinden dolayı “kişiselleştirilmiş” olarak tanımlanıyor. Amacı ise vücudun bağışıklık sistemini hastalığın en ölümcül ve agresif formuna karşı saldırması için tetikleyebiliyor.
Dört hasta üzerinden gerçekleştirilen testler başarılı sonuç verdi
Araştırmacılar, aşının ilk insanlı denemelerinin 4 kişi üzerinde gerçekleştiğini duyurdu. Sonuçlarda, aşının “Glioblastoma” olarak da bilinen kötü huylu beyin tümörü ile savaşmak için bağışıklık tepkisini tetikleyebildiğini gözlemlediler. Bulgular, Cell üzerinden yayımlandı. Hastalığın normalde tedavisi için ameliyat, radyasyon ve bazen kemoterapi gerektiğini ve ölüm oranının ciddi anlamda yüksek olduğunu belirtelim.
Aşı, bağışıklık sistemini kansere saldırması için yeniden programladı. Uygulandıktan yalnızca iki gün sonra ise bağışıklık tepkisi gözlemlendi. Sonuçların, araştırmacıların daha önce beyin tümörü olan köpekler ve farelerde yaptığı deneylere benzer olduğu da aktarıldı. Şimdi ise Faz 1 pediatrik klinik deneme aşamasına geçilecek. Uzmanlar, daha fazla kanser hastasında aşıyı denemeyi planladıklarını söylüyor. Sıradaki testler için 24 kişinin seçileceği de gelen bilgiler arasında.
Aşı, lipit nanoarçacıkların yenilemesini ve tıpkı COVID aşıları gibi mRNA teknolojisini kullanıyor ve kanserle savaşmak için bağışıklık sistemini kullanıyor. Kullanımı için ise hastaların tümör hücrelerinden örnekler alınıyor. Bu şekilde her hastaya farklı olarak aşılar geliştiriliyor. “Kişiselleştirilmiş aşı” denmesinin nedeni de bu.
Bir diğer farkı ise yeni tasarlanmış karmaşık bir dağıtım mekanizmasına sahip olması. Tek parçacıklar hâlinde enjekte etmek yerine birbirinin etrafını soğan gibi saran parçacık kümeleri hâlinde enjekte ediyorlar. Yazarlardan Elias Sasyour, bu şekilde bağışıklık sisteminin tek parçacıklardan çok daha iyi bir şekilde uyarılabildiğini ve tümöre karşı tepkisini tetikleyebildiğini söylüyor.