Saçımızda bir tel bile beyaz görsek, hemen üzülüyor, yaşlandığımızı hissediyoruz. Bu görüntü, neredeyse kimsenin hoşuna gitmiyor.
Dolayısıyla hemen kolay yoldan kurtulmak istediğimiz bu inatçı, tek tük telleri de kopararak imha ediyoruz. Beyaz saç tellerimizin çoğalmasında, koparmamızın bir payı olabilir mi?
Yediden yetmişe herkes, beyaz saçlarla ilgili bu efsaneye inanıyor.
Biz Türklere mi has, yoksa evrensel bir durum mu henüz bilemiyoruz ancak yaşımız ilerledikçe beyaz saçlarla hepimizin başı derde giriyor. En kesin çözümü saçımızı boyatmak olsa da ortaya çıkan tek bir tel için bir saç boyatmak, akıl kârı gelmeyebilir.
Tek tük çıkan bu beyaz saç tellerini elimizle çekip koparınca, hemen ortaya yeni beyazlar çıkabiliyor ya da biz öyle sanıyoruz!
Yaş ilerledikçe zaten saçlarımız beyazlıyor.
Saçlar, kökünde bulunan saç folikülleri aracılığıyla üretiliyor. Bu foliküller, saçın uzaması ve büyümesi için temel yapı taşlarını sağlıyor. Saç koparılması, şaftının kırılmasıyla gerçekleşiyor. Bu esnada saçın kökü yerinde kalıyor. Dolayısıyla saç, aynı yerde aynı şekilde uzamaya devam ediyor.
Bu şekilde bir koparma, saçın aynı şekilde uzamasını sağladığı için beyazların da aynı şekilde çıkacağı efsanesini doğurmuştur. Ancak saçın beyazlaması ne saçın koparılmasıyla alakalı ne de başka bir şeyle.
Tek sebep: Yaşlılık.
Yaşımız ilerledikçe hücrelerimizdeki melanin pigmenti de giderek azalıyor. Böylece saçlarımızdaki pigmentlerin azalması, saçın beyazlamasına sebep oluyor. Anlayacağınız üzere saçın koparılmasıyla beyazların aynı yerden çıkmasının hiçbir bağlantısı yok.
Beyaz saçlara edilebilecek tek müdahale, saç boyasıdır. Onun dışında ne yapılırsa yapılsın üzülerek pek de engellenebileceğini söyleyemiyoruz.
Kaynaklar: 1, 2İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: