Etrafımızdaki herkesin özgürlükten bahsettiğini görüyoruz, ancak özgürlük aslında nerede başlıyor? Bir toplumun kalkınmasında çok önemli bir mihenk taşı olan özgürlüğün ilk aşaması her zaman eğitimden geçer. İyi eğitilmiş bir toplum aynı zamanda özgürdür de. Her zaman eğitimin, matematiğin ve mantığın izinden giden Britanyalı filozof Bertrand Arthur William Russell'ı kaçınız tanıyorsunuz?
Muhtemelen onun söylediği en az bir sözü hayatınızın bir noktasında duymuş olabilirsiniz. Kendi dönemindeki en değerli düşünürlerden biri olarak kabul edilen Bertrand Russell, Alfred North Whitedead ile birlikte yazdığı Principia Mathematica (Matematiğin İlkeleri)" kitabıyla pek çok kişi için kafa karıştırıcı kabul edilen matematiği birkaç mantık prensibiyle açıklayarak alanının en eşsiz eserlerinden birini sunmuştur. Özgür düşünceyi savunan bir filozof olan Russell'ın 10 maddelik mini bir manifestosu da var. Ancak bu manifestoya geçmeden önce Bertrand Russell'dan kısaca bahsetmemiz gerekiyor.
Soylu bir ailenin matematiğe aşık çocuğu Bertrand Russell kimdir?
1872 yılında doğan ve 1970'te tam 98 yaşındayken hayatını kaybeden Bertrand Russell, soylu ve varlıklı bir İngiliz ailesinden gelir. Büyükbabası, iki kez Başbakanlık yapmış Lord John Russel'dır. Her ne kadar varlıklı bir aileden gelmiş olsa da 2 yaşındayken annesi ve kız kardeşini, dört yaşındayken de babasını kaybeden Russell'ı büyükannesi ve halaları büyütmüştür.
Fransız ve Alman dili ve edebiyatıyla birlikte klasikleri de öğrenen Russell, kardeşinin yardımıyla öklid geometrisini öğrendikten sonra matematiğe karşı ilgi duymaya başladı. 1890 yılında Cambridge, Trinity College'de matematik ve felsefe eğitimi alan Russell, filozofluk kariyerine bu eğitiminin sonucunda adım attı.
Russell, mantık ve matematik alanında çalışmalarından ziyade aktivist yönüyle tanınıyordu.
Russell, her zaman antiemperyalist bir savaş karşıtı olmuştur. Hatta Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz ve Amerikan ordusunu küçük düşürdüğü gerekçesiyle 6 ay hapis cezası almıştı. Bu dönemde üniversite hocası olan Russell'ın hakları alınmış, hapisten çıkınca geri verilmişti, ancak bu sefer de Russell üniversiteden çıkarılmayı bir onur sorunu yapmış ve geri dönmeyi reddetmişti.
Rusya'yı ziyaret edip bir dönem Çin'de de yaşamış filozof, Çin'in önümüzdeki iki yüzyıl içindeki gelişiminden tüm dünyanın iyi veya kötü anlamda etkileneceğini öne sürmüştü. 1945'te "Batı Felsefesi Tarihi" kitabını yayımlayan Russell, bu kitabıyla 1950 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştü.
89 yaşında tutuklanmıştı.
Nükleer Silahsızlanma Komitesi'nin İngiltere kampanyasını da yürüten Russell, uzun yıllar boyunca çeşitli eylemler yapmıştı. 1961 yılının Şubat ayında 4 bin göstericinin İngiliz Savunma Bakanlığı önünde oturma eylemi yapmasını sağlayan ünlü filozof, aynı yılın eylül ayında yapılan bir gösteride 1300 kişiyle birlikte tutuklanmıştı.