Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Şalpazarı İlçe Başkanlığı binasının açılışında, 30 yıldan fazla süredir millete, devlete ve ülkeye hizmet gayesiyle siyaset yaptıklarını söyledi.
Cumhur İttifakı'ndaki varlıklarının da devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini ve istikbalini öncelemelerinden kaynaklandığını belirten Destici, şöyle konuştu:
"Bu öncelikle Cumhur İttifakı'nda bulunuyoruz ve devletimize yönelik başta terör tehdidi, dış tehditler, Suriye'nin kuzeyindeki PKK varlığı, Irak'ın kuzeyindeki PKK, Ege'deki, Doğu Akdeniz'deki Yunanistan ve Avrupa, Amerika tehditleri. Kuzeyimizdeki tehditler, doğumuzdaki tehditler devam ettiği sürece biz bu ülkeyi sevenlerle, devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, millet istiklalini ve istikbalini önceleyenlerle bir olmaya, birlik olmaya devam edeceğiz."
Destici, yerel seçimlere Cumhur İttifakı çatısı altında gireceklerini vurgulayarak, "Partilerimiz birlikte adaylarla da girecekleri yerler olacaktır. Ayrı ayrı adaylarla girecekleri yerler de olacaktır. Bu yapılacak olan görüşmelere, ihtiyaca göre belirlenecek olan bir şeydir. Ama Büyük Birlik Partimiz bunun dışında kalan bütün yerlerde kendi adı, amblemi ve adaylarıyla yerel seçimlere gidecek ve sizlerin desteğini isteyecektir." ifadesini kullandı.
"Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın"
Bir süre önce yaptığı "Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınsın" açıklamasının bazı gazeteciler tarafından, "Varlık vergisi" gibi algılandığını dile getiren Destici, şunları kaydetti:
"Hayır, ben varlık vergisi veya servet vergisinden bahsetmiyorum. 'Zenginin malını alalım, Hazineye koyalım' demiyorum. Ben, 'Vergi kazanca göre olsun.' diyorum. '7 bin 500 lira emekli maaşı alan bir vatandaşımızla, aylık geliri 100 bin lira, 1 milyon olan bir vatandaşımız aracına benzin alırken aynı vergiyi ödemesin.' diyorum. 'Çok kazanan çok ödesin, az kazanan az ödesin.' diyorum Anayasada da bu yazıyor. Adaletli olan da budur. Bunun mutlaka düzeltilmesi gerekiyor."
BBP Genel Başkanı Destici, devletin doğal gazı sadece düşük gelirliler için sübvanse etmesi gerektiğine işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
"Pandemiden beri dünyada doğal gaz fiyatı, enerji fiyatları çok arttı ve devletimiz konutlarda kullanılan doğal gazı sübvanse ediyor. Ama bizim itiraz ettiğimiz bir nokta var, zenginin kullandığını da sübvanse ediyor, yoksulun kullandığını da. Yani 7 bin 500 lira alan emeklinin kullandığını da 11 bin lira alan asgari ücretlinin kullandığını da ama yıllık geliri 11 milyon olanınkini de. Biz bunu doğru bulmuyoruz."
Konuşmaların ardından Destici, beraberindeki parti yöneticileriyle teşkilat binasının açılışını gerçekleştirdi, hayırlı olmasını diledi.
"SAPKINLIĞI, AHLAKSIZLIĞI, ÖZGÜRLÜK OLARAK DAYATMAYA KALKIYORLAR"
Daha sonra partisince ilçe meydanında düzenlenen, "30 Ağustos" programında vatandaşları selamlayan Destici, bu topraklarda Türklük ve Müslümanlık kıyamete kadar var olsun diye mücadele ettiklerini dile getirdi.
Yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını almanın önemli olduğunu aktaran Destici, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ekrem İmamoğlu açıklasın...
"Görüyoruz İstanbul Belediyesini. Dün açıkladı Sayın Akşener, ne dedi? 'Bizim İstanbul Belediyesi'nde iki genel müdürlüğümüz var.' dedi. Peki ben buradan soruyorum, Ekrem İmamoğlu açıklasın. HDP'nin yani PKK'nın siyasi partisinin İstanbul Belediyesinde kaç genel müdürlüğü var? Kaç daire başkanlığı var? İzmir Belediyesinde kaç genel müdürlüğü var? Kaç daire başkanlığı var? Antalya, Adana, Mersin Belediyesinde HDP'nin, yani PKK'nın kaç genel müdürlüğü, kaç daire başkanlığı var? Kaç bin tane işçisi var? Bunlar paylaşmışlar."
Elimizi taşın altına koyarız.
Genel seçimlerden önce, "HDP yani PKK ile CHP'nin ya da Millet İttifakı'nın işbirliğini görmek istiyorsanız İstanbul Belediyesine bakın, orası laboratuvar." dediğini anımsatan Destici, "Elbette ki o belediyeleri terör örgütünün temsilcilerinden kurtarmak ve bu milletin gerçek hizmetine vermek için elimizi taşın altına koyarız." dedi.
Mustafa Destici, "ahlaki bir terör" olduğunu, Türk aile yapısına ve inancına saldırıldığını savunarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sapkınlığı, ahlaksızlığı, özgürlük olarak dayatmaya kalkıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir milletvekili hem de düz milletvekili değil, grup başkanvekili daha dün ne diyor biliyor musunuz LGBT'liler için? Sözde onur yürüyüşü yapıyorlar. Ona karşı çıkan yani bütün milletimize, inancının, kültürünün yanında olan, ahlakın yanında olan herkese, 'Onlar sizden daha onurlu.' diyor. Adamın yaptığı onursuzluğu görüyor musunuz? Adamın zerre kadar İslam ve inancımızla bir ilgisi yok, ahlakımızla bir ilgisi yok, Türk kültürüyle bir ilgisi yok, örfle, adetle bir ilgisi yok."