Hayvanlar karşılarındaki canlılara ölü taklidi yaparken, aklınıza hiç gelmeyecek türden bambaşka şeyleri hedeflerler. Örneğin çiftleşme, bu taklitle bağlantılıdır.
Gelin, ayrıntılı bir şekilde açıklayalım.
Hayvanlar ölü taklidini, birkaç farklı şekilde ve farklı sebeplerle yaparlar.
İlki tonik hareketsizliktir. Hayvanlar, basit bir donma oyunu oynayarak avcının dikkatini çekmekten kaçınabilir. Çünkü hayvan hareketsiz kalırsa, avcının onu göremeyeceğini düşünür.
Örneğin bazı ördekler, tilkiler tarafından yakalandıklarında ölü taklidi yaparlar. Bu durum bazı zamanlar tilkilerin, ördeğin öldüğünü düşünmesini sağlar. Böylece tilki, ördeği hareketsizleştirmek için ona zarar vermekten vazgeçer. Ördek ise tilkinin boş bir anını kollayarak kaçar.
Ayrıca dişi kurbağalar, istenmeyen erkek kurbağalarla çiftleşmekten kaçınmak için ölü taklidi yaparlar.
Yine çiftleşmeden sonra yumurtlamaya hazır dişi yusufçuklar, onları çiftleşmeye zorlayan erkek yusufçuklar tarafından yakalanır. Bazı dişi yusufçuklar, bu istenmeyen çiftleşmeden sıyrılmak için ölmüş gibi yere düşerler.
Erkek yusufçuk, dişinin gerçekten öldüğünden emin olmak için birkaç saniye onun üzerinde durur. Eğer dişi, hareketsiz kalmaya devam ederse onun öldüğünü düşünür ve başka bir eş bulmak için uçup gider.
Erkek yuva ağı örümceği ise yalnızca hayatını kurtarmak için değil, aynı zamanda dişi örümcekle başarılı bir şekilde çiftleşmek için ölü taklidi yapar.
Erkek örümcek genellikle dişi bir örümcekle çiftleşmek istediğinde ona bir hediye niteliğinde sinek benzeri bir av getirir. Avı dişinin önüne koyar ve onu elinden bırakmadan yere yatarak ölü taklidi yapar.
Dişi, erkek örümceğin getirdiği hediyeyi yemeye başladığında erkek, tekrar canlanır ve çiftleşme başlar. Yani ölü taklidi, bazı hayvanların çiftleşmesine yardımcı olurken bazıları için ise tam tersi bir rol oynar.
Özetle vahşi doğada birçok hayvan, ölü taklidini esas olarak avcılardan korunmak ve hayatta kalmaya devam etmek için yaparlar. Ancak bu taklit, çiftleşme noktasında da önemli bir role sahiptir.
Kaynaklar: Science ABC, McGill Universityİlginizi çekebilir: