Beşiktaş Kulübü İkinci Başkanı Engin Baltacı ile Josef de Souza, basın toplantısında konuşuyor.
İlk olarak Beşiktaş İkinci Başkanı Engin Baltacı, "İsterdik ki Ankaragücü maçı sonrası daha güzel konuları konuşmak için bir araya gelelim. Öyle bir ortam olmadı. Hukuk kazalarının düzelme ihtimalinin her zaman olduğuna inanan bir hukukçuyum. Bu kadarla başlayayım" dedi.
Baltacı sözlerine şöyle devam etti:
Yanaklarından öpüyorum sevgili kaptanım. Kurullar değişebiliyor ama değişim kökten olmadığı için hatalar devam ediyor. Biz Beşiktaşlıyız! Biz adalet, hakkaniyet istiyoruz. Sadece kendimiz için değil, tüm takımlar için istiyoruz. Bize karşı yapılan hatalar artık kronikleşti. Kurullar değişiyor ancak bu kurullara gelenler sorunları çözemiyor.
Geçen dönemden başlayan ve bize göre neredeyse kronikleşmeye yüz tutan Beşiktaş'a yönelik haksızlıklar devam ediyor. Değişim kökten olmadığı ve kurullara gelenler futbolun ruhunu bilmediği için haksızlıklar devam ediyor. Biz standart ve adalet istiyoruz.
Sizin önünüze video koymak isterdik ama yayıncı kuruluş vermedi. Bir kişi sahaya atlayıp 70-80 metre koşuyor ve uçan tekme atıyor. Josef bu saldırının uzamasını engelliyor. O tekme Salih ve Cenk'e gelmese hakeme gelecek.
"YAŞANANLAR DUYGUSAL OLARAK BENİ VE AİLEMİ ÇOK ÜZDÜ"
Basın toplantısında gözyaşlarına hakim olamayan Josef de Souza'nın açıklamaları ise şu şekilde:
Çok zor ve uzun bir hafta yaşadım. 4 maçta takımın yanında değildim. Gece gündüz çalışarak, normalden de erken sahalar döndüm. Takıma da hakeme de yardımcı oldum. Malum olay yaşandı. Normal davranmama rağmen 1 maç ceza aldım, kırmızı kart yedim. Büyük hayal kırıklığı yaşıyorum.
Hayatta bazen söylediklerinizden daha çok yaptıklarınız bir şey ifade eder. Ben de yaptıklarımla bunları gösteren bir insanım. Geçen hafta TFF ziyaretinde birlik beraberlik mesajları verdik. Maçta takım arkadaşlarıma hakeme yardımcı oldum.
Cezanın 1 maç olması önemli değil, 5 maç da ceza verebilirdi. Ancak burada önemli olan böyle bir aksiyonun sonucunda ceza veriliyor olması. Bunu kabul etmem mümkün değil.
Bir soru sormak istiyorum. Kötü bir olay yaşandı. O esnada sahaya giren taraftar eğer Cenk ya da Salih'i sakatlasaydı? Ya da elinde bir alet olsaydı? O oyuncular, hakem fark etmeksizin bir sakatlık ya da yaralama olsaydı ne olurdu? Bana yine 1 maç ceza mı verilecekti? Bu cezanın ne kadar yanlış olduğunu tartışmaya gerek yok. Cenk ya da Salih'e futbol oynamalarını engelleyecek bir şey olsaydı ne olacaktı? Şu anda benim cezamı mı konuşacaktık? Herkes olayı kınayacaktı. Bu aradaki farkı düşünmek gerekiyor. Karar açıklandıktan sonra Tahkim'e gidip kendimi savunmak istedim ama nedense bunu da kabul etmediler.
Bu cezanın nasıl verildiğini ailemle sürekli konuşuyorum. Bunun adil olmadığı belli. Adil olmayan bir ceza aldım ve ailemle ben bu yaşanan olay yüzünden, verilen reaksiyon yüzünden bu tarz olaylar yüzünden güvensizlikler hissediyoruz. Ceza alması gereken kişiler ceza almadı. Rakibin aldığı ceza da ortada. Bu durum bir güvensizlik yaratıyor.
Ben bu ülkeyi çok seviyorum. Bana her şeyimi veren bir ülke. Türk futbolseverleri çok seviyorum. Her şeyi içimden gelerek yaşıyorum. Bu olayın yaşanması, adaletsizlik yaşanması endişe ve üzüntü getirdi. Bu da çok insani.
Ben burada çok büyük hayallere sahibim. Hayallerimden vazgeçmeyeceğim. Ama bu kadar büyük sevgi beslerken bunların yaşanması, duygusal olarak beni ve ailemi çok üzdü.
6. yılım Türkiye'de. 2 kez kırmızı kart gördüm ve bu da VAR ile oldu. Ben rakibine kasten şiddet uygulayan bir oyuncu değilim.