Günümüzde dünyamız artık dijital çağ ya da internet çağı olarak adlandırılıyor. İnsanların çoğu artık sosyal hayatlarını bu sanal dünyada yaşıyor. Sosyal medya platformlarının ve mesajlaşma uygulamalarının artması sonucunda insanlar artık telefonla konuşmak ya da yüz yüze buluşmak yerine mesajlaşmayı, sosyal medya uygulamalarında vakit geçirmeyi tercih ediyor.
Hem sosyal hayat hem de fiziksel yaşam açısından insanın ruh ve fiziksel sağlığına olumsuz etkileri olan sosyal medyanın faydaları da var. Biliyorsunuz ki sosyal medyada pek çok kullanıcı gördüğü çiçekten, yediği yemeğe kadar her şeyin fotoğrafını paylaşıyor. Bilim insanları, yapılan bu paylaşımlardan yararlanmanın bir yolunu bulmayı başardı.
Fotoğraftaki küçücük bir kısım bile balina türünü keşfetmeye yardımcı oldu
Koruma Departmanı ile iş birliği içinde yürütülen ve Ocean & Coastal Management dergisinde yayınlanan bir çalışma, nadir görülen balina türleriyle ilgili araştırmalara ışık tutmayı başardı. Özellikle Güney Yarımküre'de görülen güney gerçek balinalarıyla (Eubalaena australis) ilgili umut verici sonuçlar ortaya çıktı.
Nesilleri tehlike altında olan balina türlerinin, şaşırtıcı bir şekilde iyileşmeye başladığı ortaya çıktı. Araştırma ekibi, paylaşılan fotoğraflarda çok sayıda güney gerçek balinasına rastladıklarını belirtiyor. Üstelik bu paylaşımlar sayesinde balinaların hangi bölgede ne kadar yaşamış olabileceğini keşfedebilecekleri bildirildi. Araştırmacılar, balinaların sadece belli bir kısmını gösteren uzaktan çekilmiş bir fotoğrafın bile yardımcı olabileceği söylüyor.
On yıllık sosyal medya verileri gözden geçirildi
Araştıma ekibi bir balinanın sadece kafasında yer alan ve nasır denilen beyaz lekelerden, yüzgeç olmayan düz sırtlarından ve hatta büyük kürek şeklindeki göğüs yüzgeçlerinden bile bir güney gerçek balinasının ayırt edilebileceklerini açıkladı. Ancak bunu yapabilmek için 10 yıllık süre içindeki tüm sosyal medya verileri incelendi.
Facebook ve iNaturalist’te yapılan paylaşımlarda Kuzey (Te Ika a Māui), Güney (Te Waipounamu) ve Stewart (Rakiura) adaları da dahil olmak üzere, Yeni Zelanda anakarası çevresindeki sularda 11 yıl boyunca (2011-2021) çekilmiş 116 fotoğrafın üzerinde durularak detaylı incelemeleri gerçekleştirildi.
www.idrak34.com