Bakan Bilgin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Memur-Sen tarafından ATO Congresium'da düzenlenen "Sözleşmeliye Kadro Şöleni Programı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 1 trilyon doları bulan bir ekonomiye sahip olduğunu, yaklaşık 20 yıl önce 300 milyar dolarlık bir ekonomiyi, 1 trilyon dolara getirmenin başlı başına bir başarı olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyanın dört bir tarafındaki mazlumların yanında olduğunu vurgulayan Bilgin, milli gelirine oranla dünyada en fazla yardım eden ülkenin Türkiye olduğunu bildirdi.
Bu durumun Türkiye'nin gücünün ve tarihi kimliğinin bir ifadesi olduğunu dile getiren Bilgin, şöyle konuştu:
"Dünyanın enflasyon krizini yaşadığı, başta gelişmiş ekonomilerin perişan olduğu, üretimleri durdurduğu, enerji kriziyle nasıl ısınacaklarını düşündükleri, hatta tahıl krizi çözülmese açlıkla karşı karşıya kalacakları bir aşamada, Türkiye'nin yürüyüşü devam etmektedir ve devam edecektir. Türkiye'nin yıllardır girdabından kurtulamadığı bir sarmal vardı. Bu sarmal, yüksek faiz, yüksek enflasyon, devalüasyon, IMF ya da Dünya Bankası'nın masasına oturmak. Masaya oturduğumuz zaman bunlar bize, 'ekonominizi soğutun, ekonominizi küçültün, çalışanların gelirini düşürün' diyordu. Yani krizin maliyetini emekçilerin üzerine yıkıyorlardı. Türkiye bunun tersini yaptı. IMF programlarını elinin tersiyle ittikten sonra, kendi yolunda yürüme kararlılığına ulaştı ve bu kararlılıkta devam ediyor."
"TÜRKİYE, SANAYİSİNİN SAYESİNDE BÜYÜYOR"
Türkiye'nin, Kovid-19 salgını sürecinde büyümesini sürdüren ve ekonomisi pozitif ayrışan dünyanın sayılı ülkelerinden olduğunu vurgulayan Bilgin, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin kalkınmasını, büyümesini ve dinamizmini neresi oluşturuyor diye baktığımızda, sanayideki büyümenin bunun merkezinde olduğunu görüyoruz. Türkiye, sanayisinin sayesinde büyüyor. Toplam ihracat ürünlerimizin içerisinde sanayi ürünlerimizin payı yüzde 90'lara ulaşmış bulunuyor. Bu Türkiye'nin üretim gücünü gösterdiği kadar toplumun geleceğe sımsıkı sarıldığının, bu coğrafyadaki bütün olumsuz şartlara cevap verebilecek gücünün olduğunun da ifadesidir. Sayın Cumhurbaşkanım, Türkiye ekonomik bakımdan, dış politika açısından dünyaya meydan okuyan bir tavra geldiyse, bu 20 yıllık iktidarda sizin liderliğinizin vazgeçilmez bir yeri vardır. Önümüzdeki dönemde de bu yürüyüşümüzün devam edeceğine inanıyoruz."
"KARŞI KARŞIYA OLDUĞUMUZ HER SORUN AŞILACAK SORUNDUR"
Bakan Bilgin, kalkınma, demokratikleşme ve sosyal dayanışma imkanını bir araya getirmesi halinde Türkiye'nin önünde kimsenin duramayacağın dile getirerek, şunları söyledi:
"Bugün karşı karşıya olduğumuz her sorun aşılacak sorundur. Çözülemeyecek sorun yoktur. Önümüzdeki bütün problemlere çözülecek meseleler olarak bakıyoruz. İşte 3600 ek gösterge meselesini çözdük, asgari ücret meselesinde çok önemli bir karara imza attık. Cumhuriyet tarihinin en yükseği olan 455 dolarlık bir asgari ücrete imza attık. Bu, Türkiye'nin emekçileri, çalışanları, işçileri ve memurlarıyla dayanışarak güçlendiğinin ifadesidir. Bugün de sözleşmeli personel konusundaki karmaşanın çözüme kavuşturulması için buradayız. Bu çözümle birlikte tüm sözleşmeli personeli, kamu personeli statüsüne kavuşturduk. Bu Türkiye'nin başarısıdır. Sayın Cumhurbaşkanım, önümüzde daha çözülecek çok şey var. Her sorunu çözmeye kararlıyız, bu büyük yürüyüşümüz inşallah sonsuza kadar devam edecek."