AYM kararında, “Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas ve üst ihtisas kurullarının başvurucu hakkındaki tıbbi belge ve kayıtları inceleyerek yaptıkları değerlendirmelerde, tutarlı olarak, başvurucunun yaşamını yalnız idame ettirebileceği ve hastalığı nedeniyle infaz ertelemesi gerekmediği belirtilmiştir” ibaresine yer verdi.
Kurum böylece avukatların infaz ertelenmesi ve tahliye taleplerini reddetti.
AYM, aynı kararda demansın zamanla ilerleyebileceği, zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelebileceği, ceza infaz evinde hayatını yalnız idame ettiremez duruma gelebileceği ihtimali olduğunu da belirtti.
Bu kararın ardından Aysel Tuğluk'un avukatları yazılı bir basın açıklaması yaptı, AYM kararında çelişkilerin olduğunu savundu.
Dosyada Tuğluk’un sağlık durumunun geldiği aşamayı gösteren çok sayıda belge olduğu ve sağlık durumunun gitgide ağırlaşacağına dair açıklamaların olduğu kaydedildi.
Tuğluk’un avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin insan hakları mekanizmalarının köklü içtihadının zorunlu kıldığı kararı vermekten imtina ettiğini öne sürdü.
AYM kararı sebebiyle kararın muhatabı olan Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığına bir kez daha başvuru yapacaklarını belirten avukatlar, Tuğluk’un infaz ertelenmesini ve ivedilikle tahliyesini bir kez daha talep edeceklerini duyurdular.
28 Şubat Davası nedeniyle müebbet hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık bir yıldır cezaevinde olan eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in demans nedeniyle tahliye edilmesi tartışmaları alevlendirmişti.
Bir’in tahli edilirken Tuğluk’un tahliye edilmemesine yönelik tepkiler artmış, Tuğluk’un avukatları “Kişiye göre hukuk işletiliyor” demişti.
www.idrak34.com