Xinhua'nın haberine göre, Çin'in Çang'ı-5 keşif aracının topladığı toprak örneklerini inceleyen bilim insanları, iki safhalı Ay kabuğu oluşum kuramının aksine bu oluşumun sürdüğüne işaret eden yeni bir erken kabuk kuramı geliştirdi.
Pekin'deki Çin Yer Bilimleri Üniversitesinden Vang Şuiciong liderliğindeki bir grup bilim insanı, Çang'ı-5 keşif aracının getirdiği Ay yüzeyi regoliti örneklerinde yaptıkları araştırmada anortozit parçasında daha fazla magnezyum ve demir içerdiği için "magnesian-suite" olarak adlandırılan kayalara benzeyen eriyik keşfetti.
Ekip, bu buluşun Ay anortozitinin ve magnezyum-demir içerikli kayaların ana kaynağı magmanın aynı anda oluştuğuna dair doğrudan kanıt sağladığını kaydetti.
AY KABUĞUNUN OLUŞUM SÜRECİ DEVAM EDİYORBu eriyik üzerindeki jeokimyasal ve termodinamik hesaplamalar, parçanın ana magmasının Ay'ın üst mantosundan geldiğini ve erken kabuk oluşumunun devam eden bir süreç olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar, magma okyanusunun soğuma süreci sırasında yer çekimsel dengesizliklerin üst mantoda küçük ölçekli altüst hareketleri tetiklediğini, ardından gelen büyük ölçekli manto hareketlerinin oluşturduğu basınç azalması sonucu alt mantonun eridiğini belirtti.
Araştırmaya göre, altüst hareketlerinin neden olduğu yerel küçük ölçekli üst manto erimesi, Ay'ın ilkel kabuk oluşumu ile kabuğun ikincil tekrar oluşumu esnasında önemli rol oynadı.
Önceki kuramlar, Ay kabuğunun iki aşamalı olarak iki defa oluştuğunu öngörüyorKlasik magma okyanusu modeli, magma okyanusunun soğuması sırasında ilk aşamada plajiyoklazın (magma kayalarında bulunan bir mineral) yüzerek bir araya gelmesi sonucu ilkel Ay kabuğunun oluştuğunu, ikinci aşamada ise mantonun ters dönmesi ve erimesi sonucu magnezyum-demir içerikli kayaların ortaya çıktığını ve Ay kabuğunun tekrar oluştuğunu savunuyor.
Esas olarak plajiyoklazdan oluşan kaya türü Ay anortoziti ve "magnesian-suite" kayaları üzerinde yapılan önceki çalışmalar, bunların neredeyse aynı dönemde meydana geldiğini, "ilkel ve ikincil" Ay kabuğu oluşumunun devam eden bir süreç olabileceğine işaret ediyordu ancak bunu sağlayan mekanizma henüz çözülememişti.
Araştırma, "Communications Earth & Environment" dergisinde yayımlandı.