Cumhuriyet; 30 Ekim’de, kadınları “Kadın erkek eşitliği tamamen yalan. Namazını kıldırt hanımına, başını örttür. Sokaklar kasap dükkanı gibi. Et görmekten içimiz dışımıza çıkıyor” diyen imam Halil Konakcı hakkındaki suç duyurusuna “işleme konulmama” kararı verildiğini gündeme getirdi.
Avukat Çakmak, kararı veren savcı Özcan’ı “anayasaya aykırı davrandığı” gerekçesiyle başsavcılığa şikayet etti. Şikayet dilekçesinde yalnızca adı ve soyadı olmasına karşın karara adı ve soyadının yanı sıra anne ve baba adının, doğum tarihinin ve açık adresinin eklendiğini aktaran Çakmak, “Yetkili mercileri ihbarcı veya şikayetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır” hükmüne karşın bu bilgiler ile birlikte kararın bir örneğinin Diyanet’e gönderildiğini kaydetti.
Çakmak, şikayeti “korktuğu için değil, yasaların katledilmemesi gerektiğine inandığı için yaptığını” belirterek, “Savcı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir cumhuriyet savcısıdır, Diyanet’in savcısı değildir. Diyanet’in ihbarcılıkla, muhbirlikle görevlendirilmiş bir memuruymuş gibi işlem yaptığı için şikayet edilmektedir” dedi.
(İsmail Sami Çakmak)‘ANAYASAYA BAĞLI OLMALI’
“İşleme konulmama kararı”nın kendisine “Takipsizlik” yazılı bir zarf ile tebliğ edildiğine dikkat çeken Çakmak, savcının soruşturma izni istemeyerek “görevini savsadığını ve kötüye kullandığını”, ayrıca dilekçenin dikkate alınması için gerekli tüm şartları karşıladığını aktardı.
Çakmak, “Kendisi cumhuriyet savcısıdır. Diyanet’in bilgi verme memuru, muhbiri gibi hareket edemez. Anayasaya tümüyle bağlı olmak ve ona uymak zorundadır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyup kollamakla yükümlü ve görevlidir” dedi.