22 haziran 1934 günü, Atatürk ve misafiri İran Şehinşahı Rıza Pehlevi, Halkevi’nde eşsiz bir deniz manzarası eşliğinde dinledikleri müzik ziyafetinden sonra, saat: 19.45’de ayrılmışlardır. Buradan sonra, ilerlemesinden ve geldiği aşamadan dolayı gurur duyduğu Konak’taki Milli Kütüphaneyi ziyaret etmişlerdir. Yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti’nin ilerleme yolunda atmış olduğu dev adımların bir göstergesi olarak konuklarına göstermekten kıvanç duyduğu Milli Kütüphane’nin kapısından içeri giren Atatürk, konuğuna dönerek:
“Buraya üçüncü gelişimdir. İlk ikisinde bina tamamlanmamıştı. Bitmiş halini birlikte göreceğiz” demiştir. Milli Kütüphane’de kısa bir süre inceleme yapan Atatürk ve konukları dinlenmek için Naim Palas’a gitmişlerdir.
İran Şehinşahı Rıza Pehlevi’yi o gece kendi konağında misafir eden Atatürk, Başbakan İsmet İnönü ve Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey ile birlikte Vali Konağı’nda kalmışlardır. İran Dışişleri Bakanı Bekir Han Kazimi ile İran Elçisi İzmir Palas’ta diğer konuklar ise Gülcemal vapurunda gecelemişlerdir.
I·zmir, 24 Haziran 1934Ertesi gün yani 23 Haziran 1934 Cumartesi günü, Atatürk ve misafiri İran Şehinşahı Rıza Pehlevi, Türk ve İran Dışişleri Bakanları olduğu halde Seydiköy’de hava saldırılarını ve savunma usullerini içeren bir askeri tatbikatı izlemiş ve Hava Karargâhı’nı ziyaret etmişlerdir. Şah, Türk ordusunun tatbikatta izlediği hareket yeteneğine hayran kalmıştır.
Atatürk konuklarıyla şehir gezisi yapmış, halk ile birlikte olmanın verdiği memnuniyetle kendilerini saygı, sevgi ve muhabbetle selamlayan İzmirlilerin hal ve hatırlarını sormuşlardır.
Atatürk’ü bu gezi sırasında gören ve konuşma şansı bulan Yargıtay Onursal Başkanı Rahmetli Yahya Gökçedağ, o mutlu anı şöyle nakletmektedir:
“1934 yılı bahar ayı idi sanırım. Tahsilimi o zamanki İzmir Erkek Lisesi olan, şimdiki Atatürk Lisesi’nde yatılı olarak sürdürüyordum.
Bir cumartesi günü, birkaç arkadaşım ile birlikte Kordonboyu’nda dolaşıyorduk. O zamanki Naim Palas, şimdiki Atatürk Müzesi tarafından bize doğru bir kafilenin geldiğini görünce, kenara çekilip beklemeye başladık. Bize yaklaştıklarında elinde baston olduğu halde en önde yürüyenin Atatürk olduğunu görünce büyük bir heyecana kapıldık ve kendilerini sevgi ve saygı ile selamladık. Yanımıza gelen Atatürk, güleç ve sevecen bir çehre ile:
‘Hangi okulda okuyorsunuz?’ Dedi. (O zamanlar öğrenciler okul şapkası takardı. Yüce Atatürk bizim talebe olduğumuzu anladığı için hangi okula gittiğimizi sormuş olmalıdır.)
‘İzmir Erkek Lisesi orta kısımda okuyoruz’ dememiz üzerine bizlere:
‘Sizler yarının sahipleri, Cumhuriyet çocuklarısınız. Çok çalışmanız icap ediyor’ dedi. Bizi okşadı, yanımızdan ayrıldı. Ayrılırken bize bakışını hiçbir zaman unutamam.”
Işıklar içinde yatsınlar.
28 Mayıs 2023
Ahmet Gürel
Atatürk Araştırmacısı