Antik Yunan filozofu Platon’un aristokrasi ile ilişkisini inceleyecek olursak filozofun “Devlet” isimli kitabında ideal toplum düzenini nasıl ele aldığı oldukça önemlidir. Filozofa göre bilge ve erdemli kimseler yönetimde yer almalıdır. Aristokrasi farkı bakış açılarından bakıldığında toplumun yapısını ve yönetim şeklini tartışmak için önemli bir kavramdır.
Aristokrasi terimi monarşi, demokrasi ve diğer yönetim biçimlerine göre daha farklı yorumlanmış ve farklı şekillerde uygulanmıştır. Aristoteles’in eleştirileri ve Platon’un düşünceleri bu yönetim şeklinin avantajlarını ve dezavantajlarını anlamamıza yardımcı olmuştur.
En baştan başlarsak, aristokrasi tam olarak nedir?
Aristokrasinin kısaca tanımını yapacak olursak siyasi iktidarın soylu bir azınlığın elinde olması diyebiliriz. Bu kavrama göre belirli bir grup kalıtsal özelliklerinden dolayı toplumun geri kalanından ahlaki ve siyasi olarak üstündür ve toplumu yönetme hakkı vardır. Günümüze dek siyasal iktidara sahip olan kişilerin diğer insanlardan farklı ayrıcalıklara sahip olması gerektiğine yönelik pek çok yaklaşım ortaya çıkmıştır.
Bu yaklaşımların temelinde kalıtsal özelliklerinden dolayı bir grup insanın toplumdan daha bilge, daha zeki ve daha eğitimli olduğuna dair bir inanış vardır. Bu anlayışlarda iktidar tek bir kişinin elindeyse orada monarşiden, birden fazla kişideyse yani benzer özellikleri olan seçkin bir grup tarafından yönetiliyorsa aristokrasiden bahsederiz. "Aristokrasi ne demek?" sorusunu daha iyi anlayabilmek için bu kavramı biraz daha derinlemesine inceleyelim.
Aristokratik yönetim nedir? Aristokrasi otoritenin seçkin, elit bir grubun elinde olmasıdır.
Bu kavram demokrasiye karşı gelerek, iktidarın miras, servet ve bilgelik gibi özellikler önemsenerek belirlenmesini savunur.
Aristokrasi kavramı, ''aristos'' ve ''kratia'' kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşmuştur. Aristos kelimesi en iyi, en üstün anlamlarında kullanılırken; kratia kelimesi ise yönetim anlamına gelir.
Aristokrasinin özellikleri nelerdir?
Seçkin sınıf hakimiyetiİktidarda soylular, bilgeler, zenginler bulunur. Bu grup halkın üzerinde hakimiyet kurarak onlar adına karar alır.Miras ve soya önem verilirİktidara gelmek isteyen aile ya da grup soylu olmalıdır. Bir kişinin statüsü, ailesinden ya da soyundan gelir.Söz hakkında sınırlı katılımAristokratik yönetimde, seçkin bir grup herkes yerine karar verir.İktidardakiler bilge ve yetenekli olmalıdırAristokrasi, toplumun en iyilerinin yönetimde olduğunu savunur. Yöneten kişiler bilge, yetenekli, eğitim düzeyi yüksek kimseler olmalıdır.Yalnızca bir grubun çıkarına önem verilirAristokraside karar alma sürecinde genelde belirli bir grubun çıkarları göz önünde bulundurulur ve buna göre karar alınır.Aristokratik yönetim biçimini benimsemiş toplumlarda gelir eşitsizliği ve sosyal adaletsizlik görülebilir. Bu sebeple aristokrasi pek çok eleştiriye maruz kalmıştır.
Peki aristokrasi kavramı hangi uygarlıklara ait?
Aristokrasi terimi ilk defa Eski Yunan polislerinde kullanılmıştır. Bu terim özellikle Atina'da kulllanılmış ve Deme'lerdeki kabile şeflerine aristokrat denmesi ile ilk örneklerini vermiştir. Uzun bir zaman kabile şefleri bir arada polisleri yönetmiştir. Atina'da antik demokrasinin ortaya çıkmasıyla aristokratların önemi ve etkisi azalmıştır. Avrupa'da ise ekonomik ilişkilerin dönüşüme uğraması ile unvanlar parayla satılmış, aristokratların toprakları da ellerinden kayıp gitmiştir.
İlk Çağ ve Orta Çağ'da da benzer grupların siyasi iktidardaki etkisi toplulukların büyük çoğunluğunda görüldü. Bu sebepten monarşinin aristokratik temellere dayandığını söylemek yanlış olmayacaktır. Aristokrasi kavramı tarihsel olarak pek çok farklı uygarlık ve toplumda görülmüştür. Peki günümüzde aristokrasi ile yönetilen ülkeler nelerdir? Günümüzde pek çok ülkede aristokratik sınıflar ve soylu aileler hâlâ varlığını sürdürüyor. Ancak dünya genelinde demokrasi, monarşi ve diğer yönetim biçimleri yaygın şekilde kullanılıyor.