Son dönemde bazı sigorta şirketlerinin çeşitli bahanelerle eski ve kazalı araçlara trafik sigortası poliçesi düzenlemedikleri yönünde şikayetler artmıştı. Bir de bunun yanında zorunlu trafik sigortası fiyatlarındaki artış da sürücüleri zora sokuyordu. Hatta birçok sürücü zorunlu olmasına rağmen fiyatın yüksek olması gerekçesiyle trafik sigortası yaptırmayı tercih etmiyordu.
Trafik sigortasında poliçesi için yeni karar
Trafik sigortasında poliçe kesilememesi yönündeki tartışmalara çözüm olması amacıyla geçtiğimiz haftalarda Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu (SEDDK) tarafından “Trafik Teklif Platformu” için ilk adım atılarak yönetmelikle ilgili süreç resmen başlatıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre zorunlu trafik sigortasında teklif alamayanların azami prim tutarları SEDDK tarafından belirlenecek. İkinci adımda ise sigorta şirketlerinin platforma erişimi için yazılımlarını tamamlanması beklenecek.
Sigorta sektörüyse bir süredir havuz trafik sigortası sisteminden şikayetçi. Yeterli prim üretemeyen şirketler trafik sigortası poliçelerinin havuza aktarılmasının sektörü zarara soktuğu görüşündeler. Bu kapsamda sigorta şirketleri serbest tarife uygulamasına geçilmesini talep ederken, araç sahipleri ise zorunlu trafik sigortası fiyatlarının yeniden artacağı görüşünde.
"Makul hale getirilmesi lazım”
Konuya ilişkin açıklamada bulunan sektör temsilcileri, “Uluslararasında da bu serbest tarife sistemi esastır” ifadelerini kullanarak havuz sisteminin sürdürülebilir olmadığına dikkat çekti. Sektör temsilcileri, “Serbest piyasaya geçilmesi ve uygun teminatlar oluşturulması gerekiyor. Şu anda 120 bin lira teminat veriyor sektör. 120 bin lira da bence yeterli değil. Bunun makul hale getirilmesi lazım” diyor.
“Zorda kalırsak arabayı satarız”
Araç sahipleri ise, “Geçen sene 500 liraya yaptırdığım sigortayı bu sene 1500 liraya yaptırıyorum”, “Mecbur olduğu için yaptırdım, mecbur olmasa yaptırmam” , “Serbest piyasa olursa çok yüksek fiyat teklif edilebilir” , “Zaten şu durumda bile pahalı. Bir tek onunla da kalmıyor ki! Muayenesidir, lastiğidir, bakımıdır…” , “Zorda kalırsak arabayı satarız” diyerek şirketlerin bu talebine tepki gösterdiler.