Peki bu durum sadece bir tesadüf mü yoksa bu işin altında mühendislik harikası bir sır mı var?
Ön camın güvenliğe katkısını ve camlar arasındaki farka yakından bir bakalım.
Arabaların ön camları, sıradan bir cam gibi görünse de aslında sihirli bir dokunuş barındırıyor.
Ön camlar "lamine cam" denilen özel bir teknolojiyle üretiliyor. Lamine camın sırrı ise iki cam tabakası arasına yerleştirilen polivinil butiral (PVB) adlı şeffaf bir plastik tabakada gizli.
Bu katman, camın kırıldığında paramparça olmasını engelleyerek, bir arada kalmasını sağlıyor.
Kısacası, lamine cam hem kırılmaya karşı dayanıklı hem de kırılsa bile parçaları bir arada tutarak sürücü ve yolcuları koruyor.
Yan camlar ise genellikle "temperli cam" denilen farklı bir teknoloji ile üretiliyor.
Temperli cam, darbelere dayanıklı olmasına rağmen kırıldığında binlerce küçük parça hâline gelebiliyor. Bu, camın tehlikeli büyük parçalar oluşturup yaralanmaya sebep olmaması açısından aslında oldukça avantajlı. Ancak kırılması tabii ki ön cam kadar zor değil.
Ön camın dayanıklılığı hayati öneme sahip.
Ön camın sadece estetik değil, aynı zamanda güvenlik açısından da hayati bir görevi var. Araçlarda ön cam, sürücünün görüşünü koruyarak güvenli sürüş sağlıyor.
Bir çarpışma ya da kaza durumunda, ön cam aracın yapısal bütünlüğüne katkı sağlıyor ve hava yastıklarının düzgün çalışmasına yardımcı oluyor.
Ayrıca ön camın kırılmaması, dış etkenlerden korunmamızı da sağlıyor; rüzgâr, yağmur, toz ya da böcekler gibi çevresel faktörler bu cam sayesinde bize ulaşamıyor.
Peki ya yan camlar?
Yan camların ise farklı bir görevi var. Araç yangını veya suya düşme gibi acil durumlarda, yan camlar kolayca kırılarak araçtan çıkışı sağlamak için tasarlanıyor. Bu yüzden kırılmaları daha kolay ve bu da aslında güvenlik açısından bir avantaj.
Baktığımızda aslında her biri kendi görevine uygun tasarlanmış camlar. Hem işlevsel hem güvenliler.
Kaynaklar: Only One Auto Glass, Everything Glass, Anthony Volk Glass, Smiley GlassBu içerikleri de inceleyebilirsiniz: