Doktorlar tabii ki süsümüze püsümüze karışmıyor. Altında oldukça geçerli sebepler var.
Ameliyat sürecinde gerekli kontrollerin düzgün ilerlemesinde ve ameliyathane ortamı için ojelerin ve protez tırnakların önemi büyük.
Ameliyat sırasında hayati fonksiyonlarımız çok hassas şekilde izleniyor.
Vücutta yeterli oksijen bulunup bulunmadığına bakmak için çeşitli ekipmanlar kullanılsa da en temel adımlardan biri de cilt ve tırnak rengine bakmak. Mesela bunun için makyaj yapılması da istenmez, doğru cilt rengini görmek için.
Tırnak rengi de vücut dokularında yeterli oksijen bulunup bulunmadığının en belirgin göstergelerinden. Normal şartlarda tırnakların pembemsi rengi, dokuların iyi oksijen aldığını gösteriyor ancak tırnaklar solgun ya da mavimsi bir renge dönerse bu, oksijenin düştüğüne işaret ve acil müdahale gerektirir.
Özellikle koyu renkli ojeleri de düşününce bu durum daha da zorlaşıyor. Protez tırnaklar ise zaten tırnaklarımızın gerçek rengini asla göstermiyor.
Bir diğer önemli neden ise oksimetre cihazlarının doğru çalışmasının sağlanması.
Oksijeni kontrol etmek için ameliyatlarda nabız oksimetresi kullanılıyor. Tırnak cilası ise cihazın oksijen seviyesini hassas şekilde ölçme yeteneğini etkiliyor. Bu durum da diğer sebepte olduğu gibi yanıltıcı bilgilere neden oluyor.
Son olarak takma tırnakların bir başka riski de sterillik.
Takma tırnaklar, tırnak altında bakteri ve mikropların yaşaması için uygun bir ortam yaratıyor. Steril koşullar sağlansa bile ojeler veya takma tırnaklar kırılabilir, soyulabilir ve ortamın steril özelliğini bozabilir.
Ameliyat heyecanıyla ojelerinizi çıkarmayı unuttuysanız bile bunu mutlaka sağlık görevlilerine bildirmenizde fayda var. Bazı hastaneler bu tip durumlar için aseton konusunda tedarikli olsa da gidip sizin de almanız gerekebilir. Bu yüzden de bu detayı atlamayın ve küçük gibi görünse de ne kadar önemli olduğunu unutmayın.
Kaynaklar: National Library of Medicine, NIB, AvicennaBunları da inceleyebilirsiniz: