Örneğin şeffaf bir ambalaj, ne kadar da masum duruyor. Aynı şekilde yeşil ve sarı, sanki ekşi hissiyatı yaratıyor.
Peki ambalajların renkleri, satın alma stratejilerimizi nasıl yönetiyor?
Öncelikle ambalaj çeşitleri, genel itibarıyla kullanıldığı malzemeye göre sınıflandırılıyor.
Bu sınıflandırma; metal, plastik, kâğıt, ahşap, karton ve cam olarak yapılıyor. Metal malzemeler teneke yapımında, camlar şişe ve kavanoz yapımında, plastikler esnek ve sert ambalajlarda, kâğıt ve karton malzemeler ise kutu ve mukavva yapımında kullanılıyor.
Ayrıca birden fazla malzemenin birlikte kullanıldığı ambalaj malzemeleri de kompozit malzeme olarak sınıflandırılıyor.
Renk ise ışığın nesnelere çarptıktan sonra yansıyarak gözümüzde oluşturduğu bir algı.
Renklerin insan psikolojisi üzerinde oluşturduğu etki, ambalaj tasarımlarında çok önemli. Örneğin bir grup tasarım uzmanı tarafından yapılan bir çalışmaya göre tüketiciler, bir gıda ürününü satın alırken onun ambalaj tasarımından %65 ila %75 oranında etkileniyor.
Aslında bu sonuç, renklerin insan psikolojisindeki etkilerinin ne denli çarpıcı olduğunu bizlere gösteriyor. Peki hangi renk, insan psikolojisinde hangi hisleri uyandırıyor ve hangi düşünceleri yaratıyor?
Renkler genel itibarıyla dalga boylarına göre, yani sıcak ve soğuk olarak sınıflandırılıyor.
Örneğin kırmızı, sarı ve turuncu gibi sıcak renklerin dalga boyu oldukça yüksek. Etkileri ise insanları neşelendirme, dikkat çekme, metabolizmayı hızlandırma, fiziksel hareketi artırma üzerine.
Bunun yanı sıra yeşil, mor ve mavi gibi düşük dalga boyuna sahip soğuk renkler; güven, sorumluluk, sakinleşme ve uzaklaşma hislerini açığa çıkarıyor.
Yani ambalaj renkleri, çoğunlukla gıdanın fark edilmesini sağlıyor ve ürünün satın alınması için ikna edici farklı özellikler sunuyor.
Mesela yeşil ve sarı renkler, daha ekşi tadı çağrıştırırken, kırmızı ve turuncu tatlı tadı, açık mavi ve açık yeşil ise tuzluluğun algılanmasına sebep oluyor. Aslında üreticiler de insanların algılarının bu doğrultuda olduklarını bildikleri için, ambalajlarını o şekilde tasarlıyor.
Ayrıca açık yeşil, açık mavi ve beyaz gibi renkler genellikle hafif, tuzsuz, doğal, güven algısı oluşturan ürünlerde kullanılıyor. İnsanlar bu algı sebebiyle, kilo vermek istiyorlarsa veya sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorlarsa bu ürünleri daha sık satın alarak daha sık tüketme eğiliminde oluyorlar.
Yine mavi rengin de iştahı azaltan bir algıya sahip olduğunu eklemeden geçmeyelim. Bu sebeple diyet ürünlerde çok sık kullanılıyor.
Peki koyu renkli ambalajlar?
Siyah renk aslında konsantrasyon ve çok yönlülüğün rengi olarak kabul ediliyor. Bu sebeple kafein içeren kahvelerin ambalajları, dikkat ettiyseniz çoğunlukla siyah.
Ek olarak çikolata gibi koyu renkli gıdalar ise genellikle kırmızı, turuncu veya kahverengi ambalajlara sahip. Bu gıdalarda ambalaj rengi, büyük oranda çikolatanın içerdiği kakao ve süt oranına göre değişiklik gösteriyor.
Fakat fındıklı, üzümlü veya antep fıstıklı çikolataların ambalajları mavi, yeşil veya mor gibi, gıdanın içeriğine uyumlu olacak şekilde tasarlanıyor. Bu da tüketicilerin algılarını elbette olumlu yönde etkiliyor.
Son olarak şeffaf ambalajlı gıdalar ise içeriğin kendisini görebildiğimiz için bir güven duygusu yaratıyor. Özetle gıda ambalajları aslında tüketici ile bir nevi iletişim kuruyor ve bilinçaltımızı harekete geçiriyor.
Kaynaklar: The Greater Goods, Dergi ParkAmbalajlarla ilgili ilginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: