Son yıllarda Türk Lirası karşısında hızla değer kazanan altın, ülkemizde olduğu gibi dünyada da son derece önemli bir ekonomik parametre oluşturuyor. Bazen nehirde akan sudan bile çıkan bu parlak sarı renkli maden, tarih boyunca hem süs eşyası olarak hem de ekonomik bir meta olarak değer görmüştür. İyi de nasıl oluyor da altın fiyatı genel ekonomiye göre değişerek her geçen yıl farklı bir fiyata sahip oluyor?
Altın fiyatları neye göre belirleniyor sorusunun tek bir cevabı yok. Çünkü pek çok ekonomik değeri olan meta gibi altının da fiyatını belirleyen pek çok farklı değişken var. Altının son yıllarda bazı teknolojik ürünlerde de kullanılan bir madene dönüşmesi nedeniyle altın fiyatını belirleyen söz konusu değişkenler de arttı. Gelin altın fiyatları neye göre belirleniyor sorusu üzerinden altının tarihsel yolculuğuna biraz daha yakından bakalım.
Bu yazıda anlatılanların tamamı bilgilendirme amaçlıdır, yatırım tavsiyesi değildir.En temelden başlayalım: altın nedir?Periyodik tabloda Latince adı aurum’un kısaltması ile Au şeklinde gösterilen altın elementi, parlak sarı renge sahip bir metaldir. En derin toprağın altında bile neredeyse saf bir halde çıkan altın kolayca işlenir, dayanıklıdır ve oldukça güzel görünür. Ziynet eşyası yapımı başta olmak üzere teknoloji dahil olmak üzere pek çok farklı alanda kullanılmasının yanı sıra kendi başına bir ekonomik meta değeri de vardır.
Altın insanlık için neden bu kadar önemli? Altının tarihini inceleyelim:Altın bizim için neden bu kadar önemli emin olun kimse bilmiyor çünkü altın, günümüzden binlerce yıl önce su birikintilerinde kolayca bulunan bir maden olduğu zamanlarda da en az günümüzde olduğu kadar kıymetliydi. Kesin olmamakla birlikte muhtemelen ilk kez Mısır’da akan bir nehirde, küçük bir çocuk parlak sarı renkte koca bir altın külçesi buldu ve o günden sonra altın insanlığın en değer verdiği madenlerden biri haline geldi.
Milattan önce 3100 yılına ait yazıtlarda bir altının iki buçuk gümüş ederinde olduğunu görüyoruz. Ülkemizde yapılan kazılarda milattan önce 2450 - 2600 dönemine tarihlenen ve Truva Altını olarak adlandırılan bir hazine bulundu. Hazinenin içinde bulunan sayısız eşyanın tamamı altındandı. Gariptir, bu hazinenin içinde bulunan altınların hiçbiri para değildi. Bunun anlamı, altının ekonomik değerinden çok daha fazlası olduğudur.
Fenike, Mısır, Hitit, Çin ve daha aklınıza gelen gelmeyen tüm medeniyetlerde altın hem para olarak hem de değerli eşya üretiminde kullanılmıştır. Buluntuları incelediğimiz zaman altının tarih boyunca krallar, tanrılar ve soylularla eşdeğer tutulduğunu görüyoruz. Tek tanrılı dinler öncesi dönemde yapılan putlar arasında en önemli görülenler altından yapılmıştır. Yani altın, onu ilk bulunduğu günden beri insanların aklını başından almış ve hem maddi hem de manevi değer görmüştür.
Gelelim esas konumuza: altın fiyatları neye göre belirleniyor? Merkez bankası rezervleriABD doları değeriEndüstriyel talepTasarruf talebiYatırım talebiAltın üretimiMerkez bankası rezervleri:Dünyadaki tüm merkez bankalarının rezervlerinde belirli miktarda altın ve farklı birimlerde kağıt para bulunur. Bir merkez bankasının rezervindeki altın ve kağıt para oranı, altın fiyatını etkiler. Ancak hangi kağıt para birimi olursa olsun dünya çapında ortak bir değer ifade etmediği için merkez bankası rezervlerinde asıl dikkat edilen, her zaman altın rezervi olmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri’nin 1971 yılında altın standardını değiştirmesi ile birlikte küresel merkez bankaları çok daha fazla altın satın almaya başlamıştır. Bloomberg tarafından paylaşılan verilere göre 2018 yılında 656 tonluk altın alım miktarı, 2019 yılında 650 tona düşmüştür. Aynı rakamlara göre Türkiye, 2019 yılında en çok altın satın alan ülkedir. Aynı yıl en çok altın diğer ülkeler ise sırasıyla Rusya, Polonya ve Çin’dir.
ABD doları değeri:ABD doları, altın merkezli bir para birimi olduğu için genel olarak dünya çapında ABD doları ve altın arasındaki değer ters orantılıdır. ABD doları güçlü olduğu dönemde altın fiyatları daha düşük ve istikrarlıyken; ABD dolarının güçsüz olduğu dönemde altın fiyatları normal döneme göre çok daha yüksektir.
Altın ve ABD doları arasındaki ilişki, pek çok ülkenin altın satın alımını direkt olarak etkilemektedir. Dolaylı olarak bu durum dünya ve yerel enflasyonu etkiler. Çünkü merkez bankaları için altın güvenli bir limandır. Fiyatların yükseldiği ve ABD dolarının düştüğü bir ekonomide altın fiyatları da yükselmektedir.
Endüstriyel talep:Dünya Altın Konseyi tarafından açıklanan verilere göre 2019 yılında gerçekleşen altın alışverişinin yaklaşık 4400 tonu, ziynet eşyası yapımı için kullanılmıştır. Çin, Hindistan ve Amerika Birleşik Devletleri, ziynet amaçlı altının hacim bakımından en büyük tüketicilerdirler. Bu ülkeler aynı zamanda altının kullanıldığı diğer alanlarda da başı çeken tüketiciler arasındadır.
Dünyadaki toplam altın alışverişin yaklaşık %7.5’i ise teknolojik ve tıbbi aletlerin üretiminde kullanılmaktadır. Bu açıdan baktığımız zaman altın, endüstri dünyası için de son derece önemlidir. Altına olan endüstriyel talebin artması ve azalması durumu da altın fiyatlarını etkiler. Ziynet eşyasına ve altın kullanılan teknolojik eşyalara olan talep arttıkça altının fiyatı da artmaktadır.
Tasarruf talebi:Altının merkez bankaları için her zaman güvenli bir liman olarak görüldüğünü söylemiştik. Yalnızca merkez bankaları için değil, sıradan vatandaş için de altın her zaman güvenli bir liman olarak görülmektedir. Özellikle ekonominin çalkantılı olduğu dönemlerde hem büyük hem de küçük yatırımcılar tasarruf amacıyla altın almaktadırlar.
Tahvil, hisse senedi ve gayrimenkul gibi yatırım araçlarının fiili getirileri düştüğü ya da güven vermediği zaman yatırımcılar altına yönelir. Merkez bankaları tarafından altın, devalüasyonu ve enflasyonu kontrol altında tutmak için kullanılan bir riskten korunma aracı olarak kullanılabilir. Siyasi istikrarsızlık dönemlerinde de altın, yatırımcıya güven vermektedir. Bu durum elbette altın fiyatlarını etkileyecektir.
Yatırım talebi:Altın yalnızca siyasi ve ekonomik istikrarsız dönemlerinde değil, normal zamanlarda da yatırımcılar tarafından tercih edilen ekonomik bir metadır. Örneğin, SPDR Gold Trust altın işiyle uğraşan şirketlerin hisselerini alıp satabileceğiniz bir yatırım fonudur. Yani meta olarak altın alınıp satıldığı gibi altın üzerinden iş yapan şirketlerin de hisselerine yatırım yapılabilir.
Dünya Altın Konseyi tarafından açıklanan verilere göre SPDR Gold Trust’ın elinde bin tondan fazla altın bulunuyor. 2019 yılında bu oran, 1217 ton olarak açıklanmıştır. 1217 ton demek, o yılın toplam altın talebinin )’u demektir. Oldukça önemli bir miktar.
Altın üretimi:Altın hala üretilebilen, daha doğrusu çıkarılan bir maden olduğu için Çin, Güney Afrika, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya, Rusya ve Peru gibi altın madenciliği yapan ülkelerin altın fiyatları üzerindeki rolü bir hayli büyüktür. 2018 yılında yapılan altın madenciliği çalışmaları sonucu 3260 ton yeni altın piyasaya kazandırılmıştır.
Yıllar içinde altın üretim miktarı giderek düşmüş ve 2016 yılından itibaren neredeyse sabitlenmiştir. Çünkü artık kolay çıkarılan altın kalmamıştır. Nehirlerde bulunan ve kayaların yüzeyinde ya da çok da derininde olmayan altınlar çoktan çıkarıldı. Altın çıkarmak için derine inildikçe üretim maliyeti artıyor ve elde edilen altından elde edilen kar azalıyor. Yakın zamanda artık çıkarılmaya değer altın kalmayacağını ve elimizdekilerle yetinmemiz gerektiğini düşünmek pek de yanlış olmayacaktır.
Bugün olduğu gibi tarih boyunca dünya ekonomisinin bel kemiğini oluşturan altın fiyatları neye göre belirleniyor sorusunu yanıtladık ve kısaca altın tarihinden bahsettik. Alt tarafı toprağın altından çıkan parlak bir metalin hala dünya ekonomisi şekillendiriyor olması nereden baksak komik bir düşünce ama yaşanıyor işte.
Benzer içeriklere göz atmayı unutmayın: