Almanya tarihinin en büyük finansal skandalı olarak adlandırılan Wirecard davası, Münih Mahkemesinde başladı.
Yargılananlar arasında şirketin eski CEO’su Markus Braun, Dubai'deki bir Wirecard şubesinin eski Genel Müdürü Oliver Bellenhaus ve eski baş muhasebecisi var.
Savcı, sanıkları Wirecard'ın 2015'ten bu yana bilançolarını yanlış sunmak, piyasa manipülasyonu, güveni suiistimal ve ticari çete dolandırıcılığıyla suçluyor. Sanıkların Wirecard'ı halka "hızla büyüyen, son derece başarılı bir FinTech şirketi" olarak tanıttığını açıklayan savcı, hiç olmayan ticari ilişkilerin varmış gibi gösterildiği ve ciroların yükseltildiğini belirtti.
Uzmanlar, Wirecard’ın iflasının, 20 milyar eurodan fazla değeri olan varlıkları yok ettiğini tahmin ediyor.
Skandalın ana figürü olarak kabul edilen Jan Marsalek ise hala kayıp. 19 Haziran 2020 akşamı Avusturya’nın başkenti Viyana yakınlarındaki küçük bir havaalanından Belarus’un başkenti Minsk yönüne kaçtığı belirlenen Marsalek’in hala Rusya'da olduğu düşünülüyor.
Yetkililer, şirketin manipülatif işlemlerinin yapıldığı Asya bölgesinden sorumlu olan Marsalek’in ortaya çıkmaması durumunda, bu skandalı aydınlatmanın zor olacağı üzerinde duruyor.
Çevrimiçi platformlara ödeme işlemlerinin altyapısını sağlayan şirket, 2020 yılının Haziran ayında iflas etmişti. Almanya’nın en büyük 30 şirketi arasında bulunan Wirecard, 1,9 milyar euroyu aşkın paranın kaybolduğunun ortaya çıkması sonrası iflas başvurusu yapmıştı. Şirketin ayrıca 3,2 milyar euro borçlu olduğu belirlenmişti.